VATAN FORUM

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
VATAN FORUM

Türkiyemiz ve Dinimiz üzerinde oynanan hain planı gazete kupürleriyle açıklıyoruz


    PKK planı adım adım ilerliyor !

    Admin
    Admin
    Admin


    Mesaj Sayısı : 1196
    Kayıt tarihi : 15/07/06

    Character sheet
    Field1: 2

    PKK planı adım adım ilerliyor ! Empty PKK planı adım adım ilerliyor !

    Mesaj tarafından Admin Salı 3 Tem. - 3:01

    PKK planı adım adım ilerliyor !
    “PKK’yı tasfiye planı” ne kadar yalanlansa da adım adım işlemeye devam ediyor..

    29 Eylül 2006 09:18


    İki ay önce SABAH'ın kamuoyuna duyurduğu, devlet zirvesinde onaylanıp sessizce uygulamaya konan stratejinin son adımı gerçekleşti. Öcalan "silah bırak" çağrısı yaptı. Bundan sonra kritik aşamaya geçilecek.

    Terör örgütü elebaşı Adullah Öcalan'ın PKK'ya "silah bırak" çağrısı, SABAH gazetesinin 2 ay önce manşetten duyurduğu "PKK'yı dağdan indirme planı"nın adım adım ilerlediğini bir kez daha gösterdi. 30 Temmuz 2006'da SABAH'ın manşetiyle Türkiye gündemine oturttuğu inisiyatifin önemli bir ayağı, PKK üzerinde çeşitli yollarla baskı kurarak örgütün önce ateşkes, ardından "silah bırakma"ya zorlanmasıydı. SABAH, resmi kanallar tarafından doğrulanmamasına karşın, Kuzey Iraklı liderler, Kürt siyasetçiler, kanaat önderleri, DTP ve Güneydoğulu belediye başkanlarının ardından Öcalan'ın da "silah bırak" çağrısı yapacağını duyurmuştu.

    REFORM




    GARANTİSİ
    Gizli strateji, resmi bir plan mahiyetinde olmasa da üst düzey yetkililerin bilgi ve denetiminde ilerliyor, ancak PKK'yla doğrudan temas içermiyor. Stratejinin en kritik ayağı, bundan sonra başlıyor. PKK'nın ateşkes ilanı sonrası "silahı bırakma" gündeme gelirse, Kuzey Irak'ta bulunan ve suça karışmayan PKK'lıların sessizce evlerine dönmesine izin verilecek. Sayıları 450'yi bulan üst düzey ve orta kademeli için de bir formül arayışı başlayacak. Barzani ve Talabani, PKK'nın dağdaki yönetici kadrosunun Kuzey Irak'ta barınmasını istemiyor. Hem ABD hem de Talabani, geçmişte üst düzey yöneticiler için ara formül olarak "üçüncü bir ülkeye gönderelim" demiş, Kuzey Avrupa ülkeleri gündeme gelmişti. Ancak buna sıcak bakmayan Ankara'nın bundan sonra buna onay verip vermeyeceği bilinmiyor. Ankara'da şekillenen görüş, tüm bunlar karşılığında genel af ya da Öcalan'ın serbest bırakılması gibi bir söz verilmemesi. Buna karşı, Kürt sorununun çözümü ve demokratikleşme yolunda reformların devam edeceği garantisi verildi.

    NE YAZDIK, NE OLDU?
    "Son 28 yılın en kritik planı" olarak duyurduğumuz strateji, resmi olarak yalanlanmasına karşın şu ana kadar gerçekleşen adımlar şöyle:
    1- SABAH, "Devletin önemli birimlerinin, önce Mesut Barzani ardından Celal Talabani'yi ikna ederek PKK'nın dağdan indirilmesi gerektiğini kabul ettirdiğini" yazmıştı. MİT Müsteşarı Emre Taner'in Kuzey Irak'ta Barzani ile görüştüğü medyaya yansıdı. 8 ay sonra, haziran ayında Irak Devlet Başkanı Celal Talabani de PKK'nın dağdan inmesi gerektiğini açıkladı.
    2- SABAH, "Türkiye'de önde gelen Kürt siyasiler de, Barzani ve Talabani ile yaptıkları görüşmelerde silahlı mücadeleyi desteklemediklerini açıkladı" demişti. Gerçekten de son dönemde Kuzey Irak'la yapılan görüşmelerde Türkiye'den giden siyasilerin silahlı mücadele karşısında tutum takınması, Barzani ve Talabani'yi "PKK'nın ömrünün bittiği"ne ikna etti.
    3- SABAH, "Barzani ve Talabani, Kuzey Irak'taki PKK'ya artık orada silahlı bir güç olarak barınamayacaklarını söyleyecek" demişti. Talabani, yabancı basına yaptığı açıklamalarda PKK yöneticileriyle görüştüğünü açıkça ifade etti ve "Ateşkese iknaya çalışıyorum" dedi.
    4- SABAH "Bu inisiyatifin detayları, devletin zirvesinde onaylandı" demişti. Yetkililer, hiçbir şekilde bu planı onayladıklarını kabullenmedi. Ancak daha sonra adım adım gerçekleşenler, SABAH'ı doğruladı. .
    5- SABAH, "Kuzey Irak'ta PKK'ya baskı yapılacak ve ateşkese mecbur edilecek" demişti. Son aylarda PKK'nın Bağdat, Musul ve Süleymaniye'deki büroları kapatıldı. Örgütün aktif olduğu kamplara peşmerge birlikleri kaydırıldı. Kuzey Irak'taki PKK partisi PÇDK'nın başkanı gözaltına alındı. PKK'nın Bağdat, Süleymaniye ve diğer illerdeki hareketleri ve hastane, erzak alımı, ticaret gibi faaliyetleri kısıtlandı. Çeşitli kanallardan örgüte bunun yalnız bir başlangıç olduğu, bundan sonra "tecrit" konusunda daha ciddi adımlar atılacağı hissettirildi.
    6- SABAH "Aracılar genel af önerdi. Bunun mümkün olmadığı, teröre bulaşmamış ve yönetici olmayan gençlerin sessiz sedasız Türkiye'ye dönebileceği söylendi" demişti. Gerçekten de en son aydınlar bildirisi ardından da DTP'nin yaptığı çağrılarda genel af önkoşul olmadı. Talabani, 450 kişilik yönetici kadronun Kuzey Avrupa'da üçüncü bir ülkeye yerleştirilmesini önerdi. Ancak Ankara "yeşil ışık" yakmadı.
    7- SABAH, "Plan Talabani ve diğer kanallar aracılığıyla ABD'ye de aktarıldı" demişti. ABD, Kürt gruplar üzerinden PKK'ya "silah bırak" mesaj gönderdi, uzun vadede TSK'nın da söz sahibi olması gerektiği görüşüyle emekli general Joseph Ralston'u özel temsilci olarak atadı. Ankara da emekli orgeneral Edip Başer'i görevlendirerek TSK'nın da söz sahibi olması gerektiği görüşünü benimsemiş oldu.
    8- SABAH, "DTP ve Güneydoğulu belediye başkanları "ateşkes" çağrısında bulunacak" demişti. Bu gerçekleşti.
    9- SABAH, "Abdullah Öcalan'da kullanılacak. Dağ kadrosuna güvenmeyen Öcalan, onları 'yönlendirmek' amacıyla devreye girebilir" demişti. Gerçekten de Kürt kamuoyunda artan barış ve ateşkes özlemini gören Abdullah Öcalan, ilk kez "önkoşulsuz" "Silahı bırak" çağrısı yaptı.

    Silah bırak çağrısı yaptı

    TERÖR örgütü PKK'nın elebaşı Abdullah Öcalan, İmralı'da görüştüğü avukatları aracılığıyla, PKK'ya "koşulsuz silah bırak" çağrısı yaptı. PKK'nın 1993'ten bu yana 4 kere tek taraflı silah bıraktığını ancak sonuç alınamadığını hatırlatan Öcalan, "Her iki taraftan da sayısız insan ölüyordu, fakat çözüm yolu görünmüyordu. Hem bizim içimizden hem devletten kaynaklı sebeplerden bir yere varılamadı, yazık oldu" dedi. Akan kanın durmasını isteyen Öcalan, bu süreçte provokasyonlar olabileceğini de söyledi, bunlara prim verilmemesini istedi. TSK'nın "devlet olmanın gereği olarak" güvenliğe ilişkin bazı şeyler yapabileceğini, ancak büyük operasyonlar yapmayacağını umduğunu ifade eden Öcalan, "Üzerlerine imha amaçlı gelinmedikçe PKK, kesinlikle silah kullanmayacaktır" dedi. Başbakan'ın "Türkiye'yi bütün Ortadoğu'ya model olabilecek farklı bir ülke haline getireceğiz" sözünü önemsediğini ifade eden Öcalan, şöyle devam etti: "Bir sonuç elde edilemezse, bundan sonra ne ben bir çağrı yapabilir, o gücü kendimde bulabilirim ne de PKK beni dinler. Bu süreç iyi değerlendirilmelidir."

    Erdoğan: Ateşkes iki devlet arasında olur

    BAŞBAKAN Tayyip Erodğan,PKK lideri Abdullah Öcalan'ın avukatları aracılığıyla ateşkes çağrısı yapmasını, "Ateşkes ancak devletlerarası olur. Bu olsa olsa silah bırakma çağrısıdır ve silahı bırakması gereken de terör örgütüdür" sözleriyle değerlendirdi. Dün gece katıldığı STV'de yayınlanan Özel Gündem programında konuşan Erdoğan şöyle devam etti: Biz devlet olarak askerimiz ve polisimizle tüm emniyet güçlerimizle barışın tesisi için çalışıyoruz. Temennimiz odur ki kısa sürede barışın tesisi sağlanmış olur."

    Talabani'yi Leyla Zana ikna etmiş

    "PKK'YI ateşkes için ikna ettik" diyen Irak Devlet Başkanı Celal Talabani'nin, bir süre önce Kuzey Irak'a giden eski DEP milletvekili Leyla Zana'nın ısrarı ile arabuluculuk yaptığı ortaya çıktı. Zana, 26 Nisan'da Kuzey Irak'a bir dizi ziyarette bulunmuş, Barzani ve Talabani ile görüşmüştü. Zana Talabani ile görüşmesinde 1994 yılında PKK'nın ateşkes sürecini hatırlattı, "Ateşkesin sağlanması için yeniden bu misyonu üstlenmeniz gerekiyor" dedi. Talabani'nin, görüşmede ikna olduğu belirtiliyor.

    'PKK ile müzakere değil, mücadele edilir'

    TERÖR örgütü elebaşı Abdullah Öcalan'ın "silah bırak" çağrısıyla gündeme gelen "siyasallaşma" tartışmalarına, Terörle Mücadele Koordinatörü Edip Başer'den sert yanıt geldi. SABAH'a konuşan Başer, "Terör örgütünün bundan sonra siyasallaşma gayretlerine girişeceğinden endişe varsa biz buna müsaade etmeyiz. Bunu muhatabımız da çok iyi biliyor" dedi. "Eli kanlı terör örgütlerini muhatap almanın mümkün olmadığını" belirten Başer, şöyle devam etti: "Terör örgütünün niyetinin ne olduğu, bundan sonra ne yapmak istediği bizi hiç ilgilendirmez. Terör örgütü ile müzakere edilmez, mücadele edilir"

    Sabah

      Forum Saati Paz 19 Mayıs - 5:04