tarafından Admin Ptsi 2 Tem. - 20:53
İSMAİLAĞA CEMAATİ RAPORU SÜMENALTI EDİLMİŞ
İsmailağa'da İBDA-C kavgası
İsmailağa Cemaati'yle ilgili olarak İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nün 2000 yılında kapsamlı bir istihbarat raporu hazırladığı ancak bunun rafa kaldırıldığı belirtildi.
--------------------------------------------------------------------------------
Raporda 2000 yılı başında cemaatin terör örgütü olan İBDA-C ile yakınlaştığı, bir bölünme olduğu ve cemaatin bir kısmının teröre kaydığı ifade edildi.
Devlette kritik görevler
İstihbarat raporunda şu noktalara dikkat çekildi: Cemaatin dergisi yasadışı İBDA-C'nin yayın organı haline geldi. İBDA- C, İsmailağa Cemaati'nin üyelerinden militan ve parasal destek sağladı. Cemaatin birçok üyesi kamu kuruluşlarında kritik görevlere yerleştirildi.
İki cinayet iki işaret
Cemaat ile İBDA-C ilişkisinin arttığı dönemde önce Mahmut Hoca'nın damadı öldürüldü. İBDA-C lideri Mirzabeyoğlu'nun kendini mesih ilan etmesinin ardından emekli imam Bayram Ali Öztürk de katledildi.
En 'ağa' cemaat!
İsmailağa Cemaati hakkındaki suç duyuruları gibi Emniyet'in 2000 yılında hazırladığı rapor da sümen altı edilmiş. Raporda cemaate İBDA-C örgütünün çengel attığı, bu durumun oluşumu ikiye böldüğü belirtiliyor.
Camide cinayet ve linçle kamuoyunun gündemine gelen İsmailağa Cemaati ile ilgili İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nün 2000 yılında hazırladığı bir istihbarat raporu olduğu ancak Ankara savcılığının suç duyurusu gibi bu raporun da sümen altı edildiği ortaya çıktı. Edinilen bilgiye göre Emniyet'in hazırladığı rapor 1980-2000 yılları arasında Fatih'in Çarşamba semtinde kalabalıklaşan ve kılık kıyafetleriyle dikkat çeken cemaatle ilgili özel istihbarat çalışmalarına dayanıyor.
MALVARLIĞI İNCELENDİ
Dönemin İstanbul Emniyet Müdürü Kazım Abanoz "Suça yönelik emare varsa emniyet çalışma yapar. Çarşamba'da yoğun olarak ortaya çıkan farklı kılık kıyafetli kişiler de emare olarak kabul edilip bu konuda çalışmalar yapıldı. İsmailağa Cemaati'yle ilgili emareler vardı. Bunlar raporlara yansıtıldı" dedi. Üst düzey bir emniyet yetkilisi de 2000 yılında hazırlanan İsmailağa Cemaati'ne ilişkin istihbarat raporuna atıfta bulunarak, "Bu cemaat uzun zamandır istihbarat raporlarına yansıyordu. Ancak bu yapı üzerine gidilmedi" diye konuştu. Eski bir İçişleri Bakanlığı üst düzey yetkilisi ise 2000 yılında ANASOL- D döneminde Türkiye'deki irili ufaklı tarikat ve cemaatlerle ilgili geniş çaplı araştırmalar yapıldığını hatırlatarak "O araştırmalar sonucunda bu yapıların mal varlıkları incelendi. Cemaatin detaylı olarak ele alındığı dosya, İçişleri Bakanlığı'nın raflarında duruyordu" şeklinde konuştu.
İKİYE BÖLÜNDÜ
Hazırlanan raporda yasadışı İBDA-C (İslami Büyük Doğu Akıncılar Cephesi) örgütünün İsmailağa Cemaati ile bağlantısına değiniliyor. İBDA-C'nin mali kaynağını çek-senet tahsilatı ve ihale takipçiliği yaparak sağladığı, cematte İBDA-C ile olan bağlantı nedeniyle tartışmalar ve bölünmeler yaşandığı ifade ediliyor. Rapora göre cemaat içindeki bir grup İBDA- C gibi silahlı mücadelenin içinde olmak isterken, diğerleri silahsız ama radikal görüntüden uzaklaşmadan mücadele içinde olmayı savunuyor.
Rapordan satırbaşları
* İsmail Ağa Cemaati'ne İBDA-C çengel attı. Bunda da başarılı oldu.
* Cemaatin onlarca üyesi kamu kuruluşlarının kritik noktalarına yerleştirildi.
* Cemaatin dergisi Furkan, İBDA-C'nin yayın organı haline geldi.
* İsmailağa Cemaati'nin lideri Mahmut Ustaosmanoğlu'nun yeğeni Sadettin Ustaosmanoğlu ve Bahattin Ustaosmanoğlu, İBDA-C lideri Salih Mirzabeyoğlu'na yakınlaştı.
Hoca örgütle ilişkiyi istemedi
CEMAATE yakın isimler Mahmut Hoca'nın İBDA-C'nin silahlı eylemlerinden her zaman rahatsızlık duyduğunu ve kendi akrabalarının da İBDA-C bağlantılarından dolayı cezaevine düşmeleri nedeniyle cemaatini uyardığını anlattı. Daha öncesinde cemaatle İBDA-C arasında organize bağ olduğunu ancak sonraki süreçte bu bağın koptuğunu anlatan cemaat üyesi, Sadettin Ustaosmanoğlu'nun da cezaevinden çıktıktan sonra İBDA-C ile bağlantılarını kopardığını söyledi.
İki cinayet, iki işaret
BİR emniyet yetkilisi cemaat ile İBDA-C ilişkisinin arttığı dönemde Mahmut Hoca'nın damadı Hızır Ali Muratoğlu'nun, Salih Mirzabeyoğlu'nun kendini mesih ilan etmesinin ardından ise cemaatin önemli isimlerinden Bayram Ali Öztürk'ün öldürülmesine dikkat çekiyor.
Yeğeni İBDA-C lideriyle hapis yattı
CEMAATİN lideri Mahmut Hoca'nın yeğeni olan Furkan Dergisi'nin Genel Yayın Yönetmeni Sadettin Ustaosmanoğlu, 1999 yılında gözaltına alındıktan sonra İBDA-C lideri Salih Mirzabeyoğlu ile birlikte yargılandı ve 7 yıllık hapis sürecinin büyük kısmını Mirzabeyoğlu ile aynı hücrede geçirdi.
MİRZABEYOĞLU DA GELİYORDU
Ayrıca Furkan Dergisi'ne yönelik yapılan bir başka baskında Sadettin Ustaosmanoğlu'nun babası Ahmed Ustaosmanoğlu, ağabeyi Osman Ustaosmanoğlu, kardeşi Bahattin Ustaosmanoğlu ve yeğeni Ali Rıza Ustaosmanoğlu'nun gözaltına alındığı biliniyor. Bahattin Ustaosmanoğlu örgüt üyeliğinden tutuklanırken, babası, ağabeyi ve yeğeni ise serbest bırakıldı. Salih Mirzabeyoğlu ile Sadettin Ustaosmanoğlu'nun yakın ilişkisinin, İBDA-C militanlarının İsmailağa Cemaati ile yakın ilişkiye girmesine vesile olduğu tahmin ediliyor. Cemaate yakın kaynaklar İsmailağa Cemaati'ne ve Mahmut Hoca'ya olan sempatisiyle bilinen İBDA-C lideri Salih Mirzabeyoğlu'nun da cem a a t i n sohbetlerine kat ı l d ı ğ ı söylüyor.
İstanbul Emniyeti harekete geçti
İSMAİLAĞA Cemaati'ne dönük Ankara Cumhuriyet Savcısı Mustafa Kelkit'in "çete suçlaması", İstanbul emniyetinde dört ay bekledikten sonra raftan SABAH'ın haberiyle indi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın "Mahmut Hoca'ya Çete Suçlaması" haberiyle aynı gün, 8 Eylül'de İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne soruşturma konusunda bilgi istediği ortaya çıktı. İstanbul Emniyeti de dün Ankara emniyetine yazı yazarak, "elinizdeki belge ve bilgileri gönderin" dedi. Böylece, 13 Mayıs günlü savcı Kelkit'in suç duyurusuna ilişkin soruşturma, 4 ay sonra yine Ankara'ya döndü. Sil baştan başlanan soruşturma için, Ankara ve İstanbul polisi ortak çalışacak. Ankara polisi, Başkent'te yaşanan market olayını da araştırmaya başlayacak. Öte yandan İstanbul'da 2001 yılında gerçekleşen şeriat mahkemesinin "Acemoğlu Camii'nin bodrumunda" yapıldığını tespit eden polis, yaptığı açıklamada bodrumda bir su motoru ile inşaat malzemelerinin bulunduğu depo ile bir imam odası ve bir kütüphane bulunduğunu belirtti. Ayrıca suç duyurusunda adı geçen dört kişiden ikisinin kimliği belirlendi.
SABAH / Yavuz RENÇBERLER - Ulaş YILDIZ- Ferit ZENGİN Umut