Enver Ören’e ağır bir yazı !
Ahmet Hakan’dan TGRT’yi satan Enver Ören’e: “Koydun mu kafanı yastığa hemen dalabiliyor musun?”26 Temmuz 2006 17:53
İşte Ahmet Hakan’ın bugünkü köşe yazısı:
Bir pişmanlık yazısı
İTİRAF ediyorum: Pişmanım.
Üzerime vazifeymiş gibi, Cüneyd Zapsu’ya nasihat ettim.
Dedim ki:
"Rol çalıyorsun. Gösterişçilik yapıyorsun. Başbakan’ın başını belaya sokuyorsun. Kriz çözeceğine kriz çıkarıyorsun. Tartışmayı bastıracağına tartışma başlatıyorsun. Ortalığı süt liman yapacağına kaosa neden oluyorsun."
Bunları söyledim.
Peki ne oldu?
Ne olacak? Boşluğa yuvarlandım, açığa düştüm.
Çünkü...
Zapsu nedeniyle başının belaya girdiğini düşündüğüm "Bir numara", tuttu, "Ne belası kardeşim! Siz işinize gücünüze baksanıza! Ben Cüneyd Bey’den razıyım, Allah da ondan razı olsun" anlamına gelen sözler söyledi.
Böylece "zavallı" ben, kelimenin tam anlamıyla sersem bir "işgüzar" konumuna düşüverdim.
Şimdi Cüneyd Bey’in bana dönüp "nanik" yapma hakkı doğmuştur.
Hatta...
Bir günde değil dört, en az on dört ülkenin büyükelçisiyle görüşüp kasım kasım kasılma hakkı da doğmuştur.
"Gölge Dışişleri Bakanı" şeklinde bir sıfatı da anasının ak sütü gibi hak etmiştir.
Dediğim gibi:
Ben kendi adıma acayip pişmanım.
Gerisini "Abdullah Bey" düşünsün.
Ah Enver Abi ah
Huzur verecektin, Sibel Turnagöl verdin.
Mukaddesat verecektin, Seda Sayan verdin.
Milliyetçilik verecektin, Amerikancılık verdin.
Ahlak verecektin, "Vur patlasın çal oynasın" verdin.
"Saadeti Ebediye" verecektin, Sibel Can verdin.
Dindarlık verecektin, "Biz radikal değiliz" verdin.
"İhlas" verecektin, alemin ünlülerine doğum günü hediyesi olarak cip verdin.
"Bizim de bir televizyonumuz olsun" diyenlerin hem parasını, hem duasını aldın.
Karşılığında.
Derin bir hayal kırıklığı, pişmanlık ve çile dolu bir iç çekiş verdin.
Ve en sonuna en büyük numaranı yaptın:
En Mehmetçik, en milliyetçi, en ahlakçı televizyon verecektin.
Tuttun, hepimize en babasından taptaze bir Murdoch verdin.
Yani.
Sattın "Huzur veren televizyonu".
Hayırlı, uğurlu, huzurlu olsun.
Bilmiyorum...
Bu satıştan sonra için rahat mı?
Koydun mu kafanı yastığa, hemen dalabiliyor musun uykuya?
"Ulan ne büyük bir operasyon yaptık" falan diye elde ettiğin ekonomik başarının keyfini sürüyor musun?
Ne diyelim?
En iyisi "Ah Enver Abi ah" diyelim ve ötesini söylemeyelim.
Hürriyet
Ahmet Hakan[/img]