VATAN FORUM

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
VATAN FORUM

Türkiyemiz ve Dinimiz üzerinde oynanan hain planı gazete kupürleriyle açıklıyoruz


    Turan / Toplulukların oluşumu, yerleşimi

    Admin
    Admin
    Admin


    Mesaj Sayısı : 1196
    Kayıt tarihi : 15/07/06

    Character sheet
    Field1: 2

    Turan / Toplulukların oluşumu, yerleşimi Empty Turan / Toplulukların oluşumu, yerleşimi

    Mesaj tarafından Admin Salı 15 Ocak - 11:28

    MAYA ve İNKA uygarlıklarının kökeni var. Onlar SUMARELAM denen ve TURAN'ca konuşan (Fakat ırk olarak Turanlı olmayan) bir tarih fenomeni.

    Irk olarak SUMARİ'ler: Nuh tufanından sonraki evrede, Yafes (Turanca Yabguz-Yavuz) ve eşlerinden biri olan skandanava'nın (En eski ana / anne'nin) çocukları Turagan'ın (Turan) 12 çocuğundan biridir. Çocukların adları OĞUZ / Ergenekon destanındaki gibi doğa isimleri alırdı. SU-maner yani su adamları ismi buradan geliyor.

    CUDİ (Ced, büyük ata dağı Tufan sonrası deniz o kadar yüksekti ki sözünü ettiğim TEPE bir ADA idi. Şimdi ise Himalaya'ların bir yükseltisi olan Kıpçakça Tengri Tau adıyla bilinen Tanrı Dağı...

    Orada türlü ATA'ların çocukları çoğalırken, sular da her yönden çekiliyordu. Bunlar SAMİ (orta ırk esmer / brunet) HAMİ (Afrika coğrafik ırkı) YAMM (Mongol / asians coğrafik ırkı) ve Yafes (Blondy ve Redhair veya Albino) kimi birlikte kimi de ayrı ayrı dört yöne yöneldiler. Sular iyice çekildiğinde (Nuh Tufandan sonra 350 yıl daha yaşadı) Nuh gemideki hayvanları bir TOTEM kılıp, çocuklarının ve de torunlarının o totemler peşinden gitmesini salık verdi.

    Örneğin Kaplan, fil, deve vb. himayalayaların güneyine göç ediyordu.

    Bunlar ARYA-mana adlı "Büyük annenin" çocukları olarak, Hindistan'a yöneldiler. Kimi orada SÜREKLİ olarak günümüze kadar kaldı. ARİA-mana "Güney / Güneş-ışık yönü" demektir. Bununla birlikte SAMİ ve Hamiler de anayurt Orta-Asya'dan ayrılıp, Güney'e göçtüler.

    Hamilerin bir kısmı Dekan güneyine (Dravid ve Munda ile Tamilliler) ; bir kısmı da buraya inmeden Totem hayvan develeri, filleri ve kaplanları izleyerek Sami'lerle birlikte Önasya'ya ve daha sonra Mısır-NİL üzerinden kuzeyden güneye peyderpey (frequently) Tüm Afrikaya yayıldı. Mısırda kalan hamiler (Habeşliler, Berberiler, tuaregler, Sudan nilotları ve Watusiler) kendilerinden daha koyu renkli olan kuzenleri olan BANTU'ları köle gibi kullanmaya kalkışınca "BÜYÜK BANTU GÖÇÜ" başladı ve Afrika'nın Güneyine kadar ileride yayıldılar. (Khoisan ırkı HAMİ ırkından değildir)

    Batıdan iki dal (Hazer gölü onları zorunlu ikiye ayırıyordu) Yafes yola çıktı. Kimi Kafkasları aşamadı ve orada kaldı. (Caucasoid ırkı. Özellikle Gürcü-Bask ve Abaza / çerkezler)

    Kimi de Hazer güneyinden diğer Aria'lar ile yayıldılar. Arialar HİND-Avrupa dalının Hind alt-dalının "İran" grubundandır. Bunlar da Part ve MED olarak iki alt ırk / dil grubudur. Onlar Zağros dağlarına kadar takılıp kaldılar.

    Ama Aria = Hind-Avrupa dil grubunun "AVRUPA" dalı dediğimiz ve kökeni YAFES olan kabileleri yürüyüşlerini ta Britanya adalarına kadar (Celtic) sürdürdüler.

    Bu göç dalgası içinde Yafeth'in "Turagan" soyundan SU-OMER'ler de vardı. Yani "Gök, yer, yıldız gibi SU ismiyle anılan kabilelerden biri yer alıyordu. Onlar Part (Parça, sonradan PERS ve en sonra Fars adını alan) Zağros'da kalanların tersine göçlerini Mezopotamya denen ve tamamen bataklık olan, hatta kuru bir tek yeri olmayan bölgeye sürdürdüler. Böylece kesin olarak Aria'lılardan ayrıldılar.

    Bunlara sonradan SUMER / Sümer = Su adamları dendi. Fakat su adamları olmalarının nedeni BATAKLIK halindeki Mezopotamya'nın coğrafyası değildi. Onların soyağacı adıydı bu!

    Nitekim : Asıl SUMARİak'lar, gidilmemiş tek yöne KUZEYE yönelmişlerdi. Çünkü bu aşırı beyaz / platin saçlı veya Albino olan ırk, gözlerinin gri-açık mavi ve yeşil olmaları yanında, Tufan öncesi MUTANT'lardan sayılıyordu ve doğal KÖLE olarak gaspediliyor, özgürlükleri ellerinden alınıyordu. Anneler doğan çocuklarının saçlarını balçıkla siyahlatıp onları kamufle etmeye çalışıyorlardı.

    Sular kuzeyde daha geç ve güç çekiliyordu. TOTEM hayvan olarak NUH'un VASİYET ettiği, AT-REN GEYİĞİ gibi hayvanların yüzerek denizde kaybolduklarını / göç ettiklerini gözlemlediler.

    Özgürlük uğruna aynı yolu bir şekilde geçmek için, At ve Geyiklerin yeni göç dalgasını beklediler.

    Onlara tutundukları sanılann bir yöntemle, Himalaya kuzeyinden SOĞUK ve GÜNEŞSİZ yöne, sert rüzgarların estiği AYKIRI yöne yöneldiler.

    Burası ALTAY (Alatau = Aladağ) denen diğer bir kara parçasıyla birleşiyordu.

    Burada SU ADAM'ları (Sumen) tıpkı vizigot ve ostrogotlar gibi ikiye ayrıldı. Kurt ve Çakallar bazı YAŞANIR SU'lar bulmuştu. O zamanın diliyle bunlara Bay (ındır = Yaşanabilir ortam, kalınacak yer anlamında BAY_KAL (Kıpçakça Balık aşma = Cennete geçme, Hanbalık, Beşbalık'dan anımsayalım) Bal_kaş telaffuz biçimi uygulanıyordu.

    Altay'lar bir toplanma kampı gibiydi. ses dalgalarının her boş bulduğu noktadan yeniden tizleşerek yayılması gibi, buradan da zorunlu göç başladı.

    *Altaylar'da kalanlar (Atlar ile birlikte orada kalanlar) ve

    *Altaylardan Batı'ya yönelenler (Geyikleri izleyenler)

    Bütün bunlar olurken, elbette ALTAY'a giden KÖPRÜ de artık yüzmeye değil; yürümeye elverişliydi.

    Kölelerini elinden kaçıran ve bunları öldürmeye and içmiş diğer yerleşik (Malik) ırk da bunların peşlerine takıldı ve Altay'larda kalanlara inanılmaz bir katliam yaşattılar. (Ergenekon = Erkenden-GENE / yine Kon anlar / konaklayanlar / yerleşenlerin kökeni. ER kelimesi Er-geç kelimesiyle sıkı sıkıya bağlıdır.)

    Oradan yeniden (ses kaynağı gibi) üç yöne kaçış başladı. Kuzeye inanılmaz buzul devri yaşayan sibirya'ya gidenleri (Ki Mayaların ataları da bunun içinde) saymazsak, Altay Doğusuna (Kurt ve Çakal yönü de denir) kaçanlar Turan ırkının ALTAY dalını oluşturdu.

    Bu dal da üçe ayrılıyor:

    a) Türk'ler

    Türkler doğuya giderken, Yamm (Mongol ırkı) da çin kuzeyinde ilerliyorlardı. Bunlar MONGKU denen bölgede buluştular. Buranın diğer adı çok büyük anlamında KÖP-BİK = Çokbüyük = GOBİ denizi idi. Bu deniz hızla kuruyup çöl olduğunda, Yamm ırkıyla Altay ırkı karşılaşıp, karışıp, kaynaştılar.

    b) Melezlerine MONGKUZ dendi.

    (Çekik-göz) Irk olarak YAMM fakat dil olarak TURANCA baskın geldi. Nitekim, TUNGUZ denen ilk melezlerde TURAN adı yanında Monguz adı da belirgindir. Bu doğuda MANCHUZ (Mançu) olarak sürdü ve

    c) Kore (Ka dil grubu) uzantısı olan Nipo (Japon / Ainu güneşi) diline etkili oldu.

    Ainu denen TURANLILAR halen Japonya'nın kuzeyinde yaşayan tamamen beyaz bir ırktır. Sarı ırktan değillerdir ve Japonlar onları oldukça katletmişlerdir. Ainu için search yapabilirsiniz. Ainu'lar bügün BALKANLI bir türk özelliğindedir. Onların en yakın akrabaları da KUMAN'lardır.)

    Altay'dan batıya giden ve SÜMER'liler yani Turanlılar ile akraba olanlar (DÖRT SU-OĞULLARI = Törtesumen) ise Batıda FİN-OGRİEN adını alacaklardı. (Oğul'un Fin dillerindeki karşılığı Ogur'dur.)

    Volga ve Ural finleri adıyla toplayabileceğimiz ve dilleri Turanca olan bir kısım kabile orada kalırken, diğerleri daha batıya yani Balçık (Baltic) ve SUOMİ (Finlandiya estonya Laponya) ya da SU ADAMLARI ülkesine ulaştılar. (Finlandiya'nın Resmi adı Sümer'li anlamında SUOMİ'dir. Bu bölgeye SuomiYAK = Su adamları Ülkesi) denmektedir. Fince Yak = Ülke olup, KOMİYAK, KORYAK, ESTONYAK, UDMURTYAK, PERMYAK, VOTYAK vb. bu aşikar olarak bellidir. Bunun Finlilerin yeniden göç ederek, orta Avrupaya ulaşan dalı MACARLAR ÜLKESİ DE MagyarorSZAG diye telaffuz ediliyor. Magyar = Macar:Kaçanlar; or = tamlama ve çoğul eki Magyaror = Macarların demek. Szag = Yak ÜLKESİ demek. Magyarorszag = Kaçanlar ülkesi / RESMİ ADI)

    Onlar kaçmasa / göçmese / go yapmasaydı, bugün aslı yukarıda FİNLİLERDE saklı gerçek TÜRK tipini tanıyamayacaktık. Çünkü Macarlar içinde fin kabilesi iki türk kabilesi ise yedi idi... (Ama GERÇEK rafine TÜRK kabileleri Altaycayı değil URALCAYI / Macarcayı yeğlediler)

    Macarlar daha sonra kendileriyle hemen hemen aynı dili konuşan ve onların GERÇEKTE neyebenzediğini görmeniz için Sami / samoyedlerin en yakın akrabası MACARLARIN geldiği yer / Samoyedlerin diğer isimleri Hantsi - Hantsi Mantsi- Huntsi-Nenets ve Hungurus / Hüngürüs / Hungarus. RUS kabilesi gerçekte SLAV değildir bu sonuncudan türemiştir.

    Tamamen FİN MACARI olan RUSLAN kabilesi Macar (Ruslar Çud diyor) göçüne devam etmeyip Muskowi (moskva) da kalanlarıdır. İki Magyarlar kabilesi yürümeye devam ettiğinde aynı zamanda bu göçe bir diğer gerçek Türk kabilesi olan Volga bulgarları (Bugün Kazan, Çuvaş, Başkırt ve kısmen Tatar adıyla da kalıntılarını sürdürüyorlar. Tatarlarla karışmaları Altınordu devleti döneminde olacaktı.

    Kalanlara VOLGA BULGARLARI dendi.) adıyla da biliniyorlar. Volga'da kalmayan YEDİ TÜRK kabilesiydi.
    Magyarlar (Kökenleri birincil olarak OSTİYAK ve Samoyed) ile Balkarlar (Volga Bulgarları / Etil Malkarları / Ural HUNları) şimdi adı Macar ovası diye bilinen yere göçtüler.

    Buranın düzlük olması diğer kalabalık Slav kavimlerinin onları çok sık bastırıp-sindirmesi sonucu büyük göç hareketleri oldu.

    Bugün onlardan kalan BULGAR (Balkar / Karaçayların da içinde bulunduğu Kuman-Kıpçak grubu Bulgarlar) lardan BÜYÜK bir bölümü Bohemya ve Moravya'ya göçtüler. Maalesef SLAVCA baskın geldiğinden onları şimdi ÇEK, SLOVAK, RUTEN diye biliyoruz.

    Güneye göç ise Biri Slovenya diğeri bildiğimiz Bulgaristan'a oldu.

    Slovenler, Slovakların Güneye göçenleridir.

    Bulgarlar da , Volga bulgarlarının (Sonradan Altınordu) şimdiki BLGARİA (Bulgaristan) ya göçenleridir. Bulgarlar Kurtbas hakanın hristiyanlığı kabul edip adını Kubratz olarak slavlaştırmasıyla Kuman-Kıpçak dilini ve şamanizmi terk ederek, Orthodoxluğu ve resmi dil (KİRİL alfabesinin DİNSEL olması nedeniyle) slavcayı kabul ederek, dil ve din olarak Türklüğe veda ettiler.

    Bugün TÜRKOĞLU TÜRK olan Kumanlar (KUM = Sarışın / MAN = Adamlar) yani özbeöz türkler çekoslovak rutenler hatta biraz da Belarus'lardır.

    Yani bin yıl önce neye benzediğini görmek isteyen candaşlar Çek slovaklara baksın. Kıpçakların orijinali de BULGAR (istanlılar) dır.

    Türklerin resesif DİLLERİ (Ainu'lardan ta Bulgarlara kadar dil asimilasyonuna uğrarken, GENLERİNİ korumuşlardır.

    Buna bir örnek olarak kendilerine SAMİİ diyen LAPPİ ya da Lapon ırkını örnek verebiliriz. Laponya'da yaşayan bu göçebe kavim, Sarışın, Mavi gözlü FAKAT ÇEKİK GÖZLÜ olan HUN GAR'lardır. Tarihteki HUN dediklerimizin KUZEYDE kapalı havzada SAF kalmış bir örneğidir.

    Macarlar da HUN ismi MAGYAR = Kaçar adını kaynaştırıp birlikte kullanmaya devam ettiler. Attila'nın bizzat poz vererek çizdirdiği resimlerine WEB'den göz atınız: sarışındır, yeşil gözlüdür ve sanıldığı gibi DOĞU HUNLULARI gibi değildir. Doğu hunluları derken zaten LAPON'ları örnek alınız. Çekik gözlü ama, sarışın ve açık renk gözlü!

    Çünkü onlar TÖRTES (Teutonları / Deutsches / Tysk kelimesini araştırınız.) DÖRT oğullarındandır. Dördüncü kabiledendir. Bu kabilenin tamamı Tötonlar adıyla dillerini yitirip GERMAN (Hun GAR MAN = Hun Bulgar adamlar / Macaristanın diğer adı Hun GARy'yi anımsayınız) Germen ırkının tamamı bu aileden çıkmıştır. Magyarlar büyük bir AİLE idi. Dil olarak Macarca bunun yaklaşık % 30'udur. Diğerleri Turanca'yı yitiren ve SLAVlaşan Çek Slovak sloven Voyvodina vb. bölgesidir. Bugün Gen olarak ikibenbeşyüz yıl önceki TÜRK'lerin tiplemesinin şu ÇEK Slovaklar olmasını ben bir türlü hazmedemedim.

    Gelelim binlerce yıl önceki TURGUT kod adlı Kuzeydeki büyük göçe: İki dalga halindeydi: TURGUT ırkı: (Tundra kelimesi buradan geliyor) bunlar yine Fin-Macar-Türk genleriydi. Suobiryak (Su adamları ülkesi) adıyla sibirya'daydılar. Suobiryak = Sibirya. Bu ırkın dili ÇUVAŞ'ça ve / veya SAHA (Yakut) dilidir. Saka-İskitler de bunların Karadeniz'e göçenleridir. Günümüzdeki İskitler biraz esmerleşmiş Karaçay ve Balkar Türkleridir)

    TUNGUZ ırkı: (Turan-Moğol kırması / T ile başlayan tüm Amerika kızılderilerinin ismi buradan geliyor. Bu dile şimdi DOLGANca deniyor.)

    SUOBİRYAK ismi günümüzde SAHA (Yakut) olarak da yaşıyor. (Şimdiki adıyla Sibirya)

    Sahalar ve Dolganlar (İkisine Yakutlar deniyor)

    KUZEY (Sakha-Yakut) kabilelerini BEHRİNG denizine sürerek, oradaki buz tutmuş köprüden Amerika kıtasına sürdüler. onlardan bir kısmı Çukçi, Aleut gibi Eskimolar olarak Behring yöresinde kalırken, diğerleri Aleut üzerinden Alaska'ya geçtiler. onlara Aleut ve Eskimo (İnniu) dendi. Diğerleri yürümeyi sürdürüpp daha ılımahn olan Athabaska'ya yerleştiler. Bundan sonra Kanada ve ABD yerlilerinin bölgelerine, giderek Pueblo yerlileri (Meksika'ya) dek ilerlediler.
    Bu bölgeden itibaren çadır yerine KERPİÇ EVLERE sabitlenmişlerdi.

    İşte bunlardan ileriye yürüyüşte, MAYA (The Mahas) TOLTEK, ZAPOLTEK vb. yerleşik uygarlıklar başladı. Yucatan'da kalanlar dışında Orta Amerika üzerinden iki kol halinde ilerleme sürdü.

    Amazonlarda kalanların ilkelliğine karşılık, And dağlarını Pasifik'den izleyenlerin gittiği İNCA uygarlığında yoğuşma oldu.

    Artık daha güneye ta Pampa'lara ve "Ateş Ülkesi"ne kadar giden yerliler önemsenmez oldu.

    (Sürecek: İzleyen konu: Zülkarneyn'in Batı yolculuğunda MAYA'lara verdiği inanılmaz doğruluktaki Takvim ve Güneyden gelen ve şimdiki adları KORYAK ve KUMYAK olan TURAN kabilelerinin Saha-İskit'lerle olan SIR birlikteliği)


    07 kasım 2003 - Hans von Aiberg

      Forum Saati Paz 19 Mayıs - 21:51