Anasayfa
Yenişafak'a övgü Zaman'a eleştiri
Ertuğrul Özkök, Yılbaşı kutlamalarında İslam ülkelerinde ve medyada görülen değişikliği yazdı.
03 Ocak 2008 13:27
Meryem Ana rolündeki kız
Yılbaşından iki gün önce Katar'ın başkenti Doha'daydım.Gece her yer ışıl ışıldı.
Ertesi sabah havaalanında bir Katar Gazetesi'nde de şunu okudum.
Hükümet, 1 Ocak gününü resmi tatil ilan eden bir karar almış.
Bu yıla mahsus mu, yoksa her yıl böyle bir karar çıkarıyorlar mı bilmiyorum.
Bu arada başka bir şey daha öğrendim.
Kuveyt'te, haftalık resmi tatil günlerini Batı'daki gibi cumartesi ve pazar günlerine çevirmek için bir tartışma başlamış.
* * *
Bayram ve yılbaşı için Dubai'ye giden bir arkadaşımdan da izlenimlerini dinledim.
Bu yıl, ilk defa İsveç'ten "Noel Baba" getirtmişler.
Suudi Arabistan'dan gelen turistler, çocuklarını bu Noel Baba ile resim çektirtmek için kuyruk yapıyormuş.
Bütün yollar, mağazalar ışıl ışılmış.
Okullarda İsa'nın doğumunu temsil eden piyesler oynanmış.
Anlatan arkadaşımın Dubai'de yaşayan bir arkadaşının çocuğunun gittiği okulda, Meryem Ana rolünü Müslüman bir kız çocuğu oynamış.
Yani Körfez ülkelerinde yılbaşı bu yıl böyle yaşandı.
Bir de bizdeki duruma bakıyorum.
Kendini din adamı sanan bazı insanların abuk sabuk yılbaşı yorumları.
İnsanlara yılbaşında bile eğlenmeyi çok gören bir zihniyet.
* * *
Ancak bu konuda genelleyici bir tavra girmek yanlış.
Klasik manada din hassasiyetini yansıtan gazetelere bakıyorum.
Orada yılbaşı konusunda belirgin bir görüş birliği yok.
Benim için sürpriz sayılabilecek bazı gelişmeler var.
Vakit Gazetesi beni hiç şaşırtmadı.
Onların tutumu belli.
"Yılbaşı Hıristiyan ádetidir. Bunun kutlamak zındıklıktır."
Buna karşılık Yeni Şafak Gazetesi'nde son zamanlarda, daha modern bir zihniyete doğru ciddi açılımlar yapıldığını gözlüyorum.
Mesela moda ekleri vermeye başladılar.
Sayfalarda öyle sadece türban ve tesettür modası yer almıyor.
Batılı modanın çizgileri de güçlü şekilde kendini hissettiriyor.
Ayrıca bu gazete yılbaşı konusunda da ötekilere göre daha modern bir yaklaşımı benimsedi.
Yılbaşı alışverişinin, eğlencesinin unsurlarını ihmal etmedi.
Yılbaşını kutlayan insanlara, "zındık" muamelesi yapmadı.
* * *
Bu yılbaşında beni biraz şaşırtan ise, Zaman Gazetesi'nin tavrı oldu.
Ekrem Dumanlı, tanıdığım kadarıyla modern bir insandır.
Ama nedense bu yılbaşı bana sanki daha mesafeliymiş gibi geldi.
Acaba Fethullah Hoca'nın yılbaşı olayına bakışında bir değişiklik mi oldu?
Yoksa hep böyleydi de biz mi yanlış izlenime kapılmıştık.
Bundan bir süre önce, Zaman Gazetesi'nin yeni binasını gezmiş ve olumlu izlenimlerimi yazmıştım.
Ben öyle bir çevrede çalışan insanlardan daha farklı bir yaklaşım beklerdim.
Hiç kuşkusuz, yılbaşı kutlanmasına ille de çok şen şakrak tavır bekleme hakkım yok.
Ama insanları, bu kutlamalardan uzak durmaya davet eden bir tavır da beklemiyordum.
Yine de istedikleri politikayı izlemek en doğal haklarıdır.
Ben de bunları eleştirmek amacıyla değil, sadece bir gözlem olarak yazıyorum.
* * *
Asıl amacım Körfez ülkelerinde yeni bir İslami anlayışın doğmakta olduğuna dikkati çekmekti.
Küresel ekonomi ve ticaret, bu bölgeyi güçlü şekilde değiştiriyor.
Bugüne kadar İslam'ın modern yüzünü Türkiye temsil ediyordu.
Acaba bu temsil özelliğimizi giderek kaybediyor muyuz?
Thomas Friedmann, Körfez ülkeleri ile ilgili böyle bir kehanette bulunmuştu.
Galiba bu kehanet gerçekleşiyor...
Hürriyet
Ertuğrul Özkök
http://www.haber3.com/haber.php?haber_id=322053
Ertuğrul Özkök, Yılbaşı kutlamalarında İslam ülkelerinde ve medyada görülen değişikliği yazdı.
03 Ocak 2008 13:27
Meryem Ana rolündeki kız
Yılbaşından iki gün önce Katar'ın başkenti Doha'daydım.Gece her yer ışıl ışıldı.
Ertesi sabah havaalanında bir Katar Gazetesi'nde de şunu okudum.
Hükümet, 1 Ocak gününü resmi tatil ilan eden bir karar almış.
Bu yıla mahsus mu, yoksa her yıl böyle bir karar çıkarıyorlar mı bilmiyorum.
Bu arada başka bir şey daha öğrendim.
Kuveyt'te, haftalık resmi tatil günlerini Batı'daki gibi cumartesi ve pazar günlerine çevirmek için bir tartışma başlamış.
* * *
Bayram ve yılbaşı için Dubai'ye giden bir arkadaşımdan da izlenimlerini dinledim.
Bu yıl, ilk defa İsveç'ten "Noel Baba" getirtmişler.
Suudi Arabistan'dan gelen turistler, çocuklarını bu Noel Baba ile resim çektirtmek için kuyruk yapıyormuş.
Bütün yollar, mağazalar ışıl ışılmış.
Okullarda İsa'nın doğumunu temsil eden piyesler oynanmış.
Anlatan arkadaşımın Dubai'de yaşayan bir arkadaşının çocuğunun gittiği okulda, Meryem Ana rolünü Müslüman bir kız çocuğu oynamış.
Yani Körfez ülkelerinde yılbaşı bu yıl böyle yaşandı.
Bir de bizdeki duruma bakıyorum.
Kendini din adamı sanan bazı insanların abuk sabuk yılbaşı yorumları.
İnsanlara yılbaşında bile eğlenmeyi çok gören bir zihniyet.
* * *
Ancak bu konuda genelleyici bir tavra girmek yanlış.
Klasik manada din hassasiyetini yansıtan gazetelere bakıyorum.
Orada yılbaşı konusunda belirgin bir görüş birliği yok.
Benim için sürpriz sayılabilecek bazı gelişmeler var.
Vakit Gazetesi beni hiç şaşırtmadı.
Onların tutumu belli.
"Yılbaşı Hıristiyan ádetidir. Bunun kutlamak zındıklıktır."
Buna karşılık Yeni Şafak Gazetesi'nde son zamanlarda, daha modern bir zihniyete doğru ciddi açılımlar yapıldığını gözlüyorum.
Mesela moda ekleri vermeye başladılar.
Sayfalarda öyle sadece türban ve tesettür modası yer almıyor.
Batılı modanın çizgileri de güçlü şekilde kendini hissettiriyor.
Ayrıca bu gazete yılbaşı konusunda da ötekilere göre daha modern bir yaklaşımı benimsedi.
Yılbaşı alışverişinin, eğlencesinin unsurlarını ihmal etmedi.
Yılbaşını kutlayan insanlara, "zındık" muamelesi yapmadı.
* * *
Bu yılbaşında beni biraz şaşırtan ise, Zaman Gazetesi'nin tavrı oldu.
Ekrem Dumanlı, tanıdığım kadarıyla modern bir insandır.
Ama nedense bu yılbaşı bana sanki daha mesafeliymiş gibi geldi.
Acaba Fethullah Hoca'nın yılbaşı olayına bakışında bir değişiklik mi oldu?
Yoksa hep böyleydi de biz mi yanlış izlenime kapılmıştık.
Bundan bir süre önce, Zaman Gazetesi'nin yeni binasını gezmiş ve olumlu izlenimlerimi yazmıştım.
Ben öyle bir çevrede çalışan insanlardan daha farklı bir yaklaşım beklerdim.
Hiç kuşkusuz, yılbaşı kutlanmasına ille de çok şen şakrak tavır bekleme hakkım yok.
Ama insanları, bu kutlamalardan uzak durmaya davet eden bir tavır da beklemiyordum.
Yine de istedikleri politikayı izlemek en doğal haklarıdır.
Ben de bunları eleştirmek amacıyla değil, sadece bir gözlem olarak yazıyorum.
* * *
Asıl amacım Körfez ülkelerinde yeni bir İslami anlayışın doğmakta olduğuna dikkati çekmekti.
Küresel ekonomi ve ticaret, bu bölgeyi güçlü şekilde değiştiriyor.
Bugüne kadar İslam'ın modern yüzünü Türkiye temsil ediyordu.
Acaba bu temsil özelliğimizi giderek kaybediyor muyuz?
Thomas Friedmann, Körfez ülkeleri ile ilgili böyle bir kehanette bulunmuştu.
Galiba bu kehanet gerçekleşiyor...
Hürriyet
Ertuğrul Özkök
http://www.haber3.com/haber.php?haber_id=322053