VATAN FORUM

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
VATAN FORUM

Türkiyemiz ve Dinimiz üzerinde oynanan hain planı gazete kupürleriyle açıklıyoruz


    İlahiyatçıların kafasını karıştıran ayet...

    turanium
    turanium
    Moderator


    Mesaj Sayısı : 252
    Kayıt tarihi : 02/12/07

    İlahiyatçıların kafasını karıştıran ayet... Empty İlahiyatçıların kafasını karıştıran ayet...

    Mesaj tarafından turanium Perş. 13 Ara. - 17:41

    İlahiyatçıların kafasını karıştıran ayet...
    İlahiyatçılar Kur'an-ı Kerim'deki Maide Suresi 51. Ayeti masaya yatırdı.

    28 Kasım 2007 00:11
    İlahiyatçıların kafasını karıştıran ayet... 56456
    Basında “51. Ayet” tartışması, Hürriyet Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök"ün yazısıyla başladı. Özkök, İstanbul Eminönü"ndeki Zeynep Sultan Camii"nin imamı tarafından camiye Maide Suresi 51. Ayet"in asılması haberini yazıişleri toplantısında tartıştıklarını ve yayınlamama kararı aldığını söylüyordu.

    ÖZKÖK: AYETİ TARTIŞMAYIZ
    Özkök, yazı işlerinde iki saat süren tartışmadan sonra, yayınlamaktan vazgeçtiği haberi köşesine taşıyıp şöyle dedi:

    “Elbette Kuran"da yazılı bir ayeti tartışmayız. Ama o ayetin cami kapısına iyi niyetle asıldığına inanmıyorum. Hele hele Malatya"da olduğu gibi, bu ayeti, o günün konteksinden çıkarıp, yanlış yorumlayacak eli kanlı caniler sokaklarda dolaşırken... Ayrıca haberi de bir meslek içtihadı olabilecek şekilde tartışmamızın yararlı olacağını düşünüyorum.”

    BELGE: TARTIŞMAZSAK SONSUZA KADAR SÜRER
    Murat Belge ise, bugün Radikal"de “Özkök, yazısında, bu bir "ayet" olduğu için onun hakkında bir şey söylememeyi tercih ettiklerini söylüyor. Şimdi bu ilginç bir nokta” diyerek kendi tavrını şöyle açıkladı:

    “Bu tavır, "Ayet olduğu için onu tartışmadık" tavrı değil, onun tam karşıtı. "Ayetin ve her şeyin tartışıldığı ortam" diyorum. Öylesini gerçekleştiremiyorsak ne olacağını söyleyeyim. Şimdiki ikili durum sonsuza kadar devam edecektir. Falanca ayetin cami kapısına asılmasını -diyelim, Diyanet yoluyla- engelledin... Sonra? Ayet işte orada, duruyor. Kapıya asamayan gereğinde eliyle çoğaltıp dağıtır. Derken ayet Malatya"daki mümin çocukların eline geçer... Seküler kesimin malûm sakızları var (bunlar ille yanlış olduğu için değil, bir sonuç vermeden çiğnendiği için "sakız" kelimesini tercih ediyorum): “İslam"da içtihat kapısı kapandı” vb. Benim açımdan "Gazalî/İbn Rüşd" tartışması hâlâ güncel.
    O halde buyurun buraya geçelim.
    "İçtihat kapısı"nı açalım (o aslında hiçbir zaman gerçekten kapanmadı ve kapanamaz, çünkü "zaman" diye bir etken var). Ama bunu hep birden, laikler de birlikte olmak üzere yapalım. ”

    SELÇUK: ATATÜRK DEVRİMİNİ ANLAYACAKLAR
    İlhan Selçuk ise, aynı konuyu tartıştığı Cumhuriyet"teki köşesinde şöyle yazdı:
    “... Kuranıkerim"i içselleştirmek için okumak gerek...
    Bu köşede bir süreden beri başlatılan fikir eyleminin özü budur!.. Kuranıkerim"i okuyan aklı başında yurttaş, Atatürk devriminin kaçınılmaz gereğini duyumsayacak ve anlayacaktır... İslamcılar yurttaşlarımızı hurafelerle ve aslı astarı bulunmayan, sonradan uydurulmuş sözde hadislerle aldatmaya çalışıyorlar..
    Yurttaş, Kuranıkerim"i okumalı!..
    İslam"da aracı papazlara yer yok!..”

    MAİDE SURESİ 51. AYET NE DİYOR?
    “Ey iman edenler! Yahudileri ve Hıristiyanları dostlar edinmeyin. Onların bazısı, bazısının dostlarıdırlar. İçinizden kim onları dost edinirse şüphe yok ki, o da onlardandır. Muhakkak ki Allah o zalimleri hidayete, doğru yola iletmez”.

    Köşe yazarlarının tartıştığı konuya ilişkin, Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı İzzet Er ve İlahiyatçı Prof. Dr. Beyza Bilgin NTVMSNBC"ye şunları söylediler:

    İzzet Er (Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı):
    AYET BAĞLAMINDAN KOPTUĞU İÇİN YANLIŞ ANLAŞILIYOR

    İmamlarımıza yanlış algılamalara meydan vermeyen, herkesin rahat anlayabileceği ayetleri koymaları hususunda tavsiye niteliğinde yazılarımız var. Arkadaş meali verdiği zaman bu detaylara girmediği için yanlış anlama meydana gelmiş oldu. Yoksa konuyu ele alan herkesin, müspet veya menfi herkesin, ayete karşı saygısı vardır. Muhabire “Biz bunu doğru bulmadık” derken, bu durum meale tam yansıtılamıyor, demek istedik. Biraz daha yanlış anlamayı önleyici bir tavır sergilense daha iyi olur tarzında, doğru bulmadığımı söyledim. Bazı gazetelerde “Ayeti doğru bulmadım” diye yazıyor. Böyle bir şeyi ben söyleyemem. Bağlamından koptuğu, bağlamı da bilinmediği için, yanlış anlaşmalar meydana geliyor. Yoksa bizim dinimizde Allah"ın kulu olarak zaten her insanla dostluk kurulabilir; savaş hali olmadığı zaman. Bu ayette savaş halinden sözedilmektedir. Dolayısıyla her olayı kendi bağlamında değerlendirmek icap eder. Muhabir arkadaşlarımız tefsire bir baksalardı sanırım bu tür tartışmalar da çıkmayacaktı.

    51. AYET SAVAŞ ORTAMINDA "İKAZ" İÇİN İNMİŞTİ
    Peygamberimiz Medine"ye geldiği zaman orada Ensar denen hem Medineli Müslümanlar, hem de inanmamış olan Araplar (Müşrikleri), ve orada yaşayan gayrimüslim insanlarla bir kardeşlik anlaşması yapmıştı. “Medine Sözleşmesi” denen bir sözleşme vardır. Medine Sözleşmesi"nde Medineli Yahudiler bile vardı ve böyle bir sözleşmeyle birbirlerine bağlanmışlardı. Bu, Maide Suresi"nin inmesinden önceki dönemde olmuştu.

    51. ayette ise Peygamberimizin müşriklerle savaşlarından bahsedilir ve o esnada Yahudilerle savaşları vardır. Ayet o münasebetle inmiştir ve o günkü Yahudiler müşriklere Müslümanların durumları hakkında bilgi sızdırmaktadırlar. Ayet, her sırrınızı açmayın, anlamında, bir şeyi ikaz mahiyetinde inmiştir. Bu görülemediği için de sırf sözlere dikkat ettiğinizde yanlış anlaşılma oluyor. Normal zamanlarda, savaş hali dışında, İslam insanoğlunun herkesle, Allahın yaratığı varlıklar olması nedeniyle herkesle, Yunus Emre"nin, “Yaratanı severim, yaratandan ötürü” sözündeki gibi, beşeri ilişkiler kurmak, dostluklar kurmak, geliştirmek konusunda engelleyici değildir. Böyle bir ayet de yoktur.

    Prof. Dr. Beyza Bilgin:
    ŞU ANDA BU AYETİN ORTAYA ÇIKMASI DOĞRU DEĞİL

    Bu ayete gelinceye kadar, dostlukla ilgili, iyi geçinmeyle ilgili, yardımlaşmayla ilgili ayetler asılabilirdi oraya. Bir de şu anda bizim neye ihtiyacımız var, dostlukları pekiştirmeye mi, yoksa birbirimize karşı düşmanca tavırlar kazanmaya mı? Şu anda önümde televizyon açık, TBMM"de yapılan grup konuşmalarını izliyorum. Ne kadar farklı konuşmalar yapılıyor. Konuşanların bazıları hemen çarpışalım, bazıları diyaloğa girelim, belki barışı sağlayabiliriz diyenler var. O zaman da öyleydi. Ama “Kuran bütün zamanların kitabı olduğu için bu ayet, bugün de geçerlidir” diyenler, acaba onu hangi açıdan şu anda ortaya çıkarıyorlar ona bakmak lazım.

    Bence şu anda bu ayetin ortaya çıkartılması doğru değildir. Bizim içimizde yüzyıllardır beraber yaşadığımız Yahudiler ve Hristiyanlar vardır. Onlarla dost olmayıp da ne yapacağız? Ama kendi içimizde de kendimizin düşmanları yok mudur? Dostunu düşmanını insan bilmelidir. Bunun Hristiyan olmakla, Yahudi olmakla artık alakası yoktur.

    KURAN"DAN KRİTİK ZAMAN AYETLERİ ÇIKARILMADI
    Ne zaman yurtdışına gitsem bana da sorulan bir soru bu, özellikle de Hristiyanlar tarafından. Herkesin kitabında, “Onların hepsini öldürün, hepsiyle savaşın, onlar sizin dostunuz değildir” yazar. Bu Tevrat"ta da vardır, İncil"in bazı bölümlerinde vardır, Kur"an da da vardır. Bunlar kritik zamanların ayetleridir. Ama bunlar kritik zamanların ayetleri diye daha sonra Kur"an"dan çıkarılmamıştır. Diyelim ki Yahudiler, Müslümanları ele vermişlerdir zor zamanda. Müslümanların içinden de bazen böyle şeyleri yapanlar çıkmıştır. Dostları, akrabalarını korumak, onların saklanmalarını sağlamak için. Casusluk gibi bir şey bu, önceden haber vermek, bildirmek... Şüphesiz o zamanda da Hristiyanlar ve Yahudilerle de dost olanlar vardı. İyi komşuluk, beraber yaşama, aynı mekanı paylaşma, tıpkı bugün de olduğu gibi.

    TARİHİ BİR AYET OLARAK ELE ALINMASI LAZIM
    Bu ayetin tarihi bir ayet olarak ele alınması lazım. O zaman için bu olay çok önemliydi. Evet Yahudilerle, Hristiyanlarla o zaman da dost olanlar vardı; onlarla dostluğunuzu kesin anlamında değil, ama onların dostluğunu devam ettirirken Müslümanlara zarar verecek davranışlarda bulunmayın, demektir. Tartışma kelimesi, belki ayetin ilahi olup olmaması şüphesini getireceği için uygun olmayabilir. Ama ayetin indiği olay nedir, hangi olay üzerine bu ayet indirilmiştir, bunun bilinmesi gerekir. Olay, o zaman savaş halinde olunması. Tarihi bir ayet.


    http://www.haber3.com/haber.php?haber_id=308217

      Forum Saati Paz 19 Mayıs - 12:29