Anasayfa
Tuncer Bahçivan : Barzani'yle anlaştılar mı ?
20 Kasım 2007
Peşmergeler Kandil yollarında şov yapıyor.
Medyamızı kullanarak yapılan şovdan ben şunu anladım:
“PKK artık kentleşti.”
Bunu nerden anlıyoruz?
Çünkü Peşmerge Kandil’e giden tüm asfalt yolları kesmiş.
Yani? Yanisi şu; PKK artık kentte yaşıyor.
Altlarında ithal arabalarla sabah Kandil’e mesaiye gidiyor.
Peşmerge Kandil’e giden yolları kesince, “işe” gidemeyecekler.
Bakın, Peşmerge "işi" ne kadar sıkı tutuyor maşallah göz değmez inşallah.
Kandil’e giderken sadece asfalt yolları kullanıyormuş PKK!
Sadece asfalt yollar, araç yolları kesiliyor izliyoruz.
Peşmergeler kameralarımıza oldukça bonkör görüntüler veriyor.
Örgüt artık mobilize olmuş, tabanvayla "off-road" yapmıyor.
Yani bunlar asfalt PeKeKe’si. Bizim basın böyle söylüyor.
Demiştik “ne verirsen yer medyası” bu.
Baksanıza, İsrail’le Amerika bizim pilotlara Batman’da U2 eğitimi veriyormuş.
Ne yapıp yapıp İsrail’le Amerika’yı bir araya getirip bize servis yaptıracaklar.
Yani Türkiye onlarsız hiç bir şey yapamaz!
El altından uçurmuş biri haberi bunlara hepsi atladı üstüne.
Bu türe “karıştırmacı üfürükçü” gazetecilik diyoruz.
Olmayınca olmuyor işte, bağlasan Bab-ı Ali’ye 5 senede gazeteci olunur.
Tümü değil ama “bazıları” umutsuz vaka olmayınca olmuyor.
Şu iyice çıktı ortaya; bölgeden verilen haberlerin yüzde yetmişi uyduruk ve yalan.
Kimi zaman cehaletten çoğu zaman da bilerek sallama haber yapılıyor.
Böyle bir medyanın Dünyada eşi benzeri var mı bilemiyorum.
* * *
Son günlerde Talabani “Türkler bize dönük bir şey yapmayacak” diyor.
Belli ki birileri garanti vermiş!
Barzani de onu doğruluyor “bize dokunmadıktan sonra ne yaparlarsa yapsınlar” diyor.
Hatta bizim “sınır ötesi" medyaya göre mevzileri boşaltmış çekilmişler.
Irak Kürtleri koro halinde “bize dokunmayan bin yaşasın” diyor.
Erdoğan “sınır ötesi operasyon yok” demişti zaten.
Basın Kürt bölgesinde iş yapan müteahhitleri pompalıyor.
"Ne güzel iş yapıyoruz para geliyor, boş verin sınır ötesini sinir etmeyin” diyor.
Yani Hükümetle Irak arasında ilginç şeyler oluyor.
Başbakan bir yandan PKK’yı düz ovaya kente çağırıyor.
(Mehmet Ağar: “Önce ben demiştim”diye bağırıyor.)
Tüm bunlar hükümetle Kürtler arasında bir anlaşmanın olduğunu söylüyor.
Baykal Rahşanvari bir çıkış yapıyor, ilginç bir “açılım” hamlesiydi bu çözemedim.
Her halde bir yerden vahiy geldi.
“Başbakan ağzından baklayı çıkarsın” diyor.
Önce kendisi çıkarsa baklayı, Başbakan’da ondan görse de o da çıkarsa.
* * *
Benim anladığım şu: Bir sınırlı “ABD-sorumlu” operasyon yapılacak.
Vatandaş tatmin edilecek, “alın işte yaptık ya” denecek.
PKK işi rölantiye alacak.
Bu arada Kürt devleti yoluna devam edecek.
Bu şekilde 5-10 sene daha idare edeceğiz.
Sonra? Sonrası Allah kerim.
Biz biliyoruz ki Türkiye maliyet iyice artmadan fatura büyümeden müdahale etmez.
Demek ki mevcut fatura az bulunuyor.
“Hele biraz daha büyüsün tosunlar” böyle deniyor…Ben öyle anlıyorum.
Yollar yürümekle aşınmaz devlet “kuruyorum” denmekle kurulmaz.
Bak ne güzel para geliyor altın yumurtlayan tavuğu kesmeyelim!
Bizi yönetenler böyle düşünüyor.
Yani Yüzde 47 ne derse o oluyor…
Rejimin adı Demokrasi.
Yerseniz!
http://www.haber3.com/artikel.php?artikel_id=102908
20 Kasım 2007
Peşmergeler Kandil yollarında şov yapıyor.
Medyamızı kullanarak yapılan şovdan ben şunu anladım:
“PKK artık kentleşti.”
Bunu nerden anlıyoruz?
Çünkü Peşmerge Kandil’e giden tüm asfalt yolları kesmiş.
Yani? Yanisi şu; PKK artık kentte yaşıyor.
Altlarında ithal arabalarla sabah Kandil’e mesaiye gidiyor.
Peşmerge Kandil’e giden yolları kesince, “işe” gidemeyecekler.
Bakın, Peşmerge "işi" ne kadar sıkı tutuyor maşallah göz değmez inşallah.
Kandil’e giderken sadece asfalt yolları kullanıyormuş PKK!
Sadece asfalt yollar, araç yolları kesiliyor izliyoruz.
Peşmergeler kameralarımıza oldukça bonkör görüntüler veriyor.
Örgüt artık mobilize olmuş, tabanvayla "off-road" yapmıyor.
Yani bunlar asfalt PeKeKe’si. Bizim basın böyle söylüyor.
Demiştik “ne verirsen yer medyası” bu.
Baksanıza, İsrail’le Amerika bizim pilotlara Batman’da U2 eğitimi veriyormuş.
Ne yapıp yapıp İsrail’le Amerika’yı bir araya getirip bize servis yaptıracaklar.
Yani Türkiye onlarsız hiç bir şey yapamaz!
El altından uçurmuş biri haberi bunlara hepsi atladı üstüne.
Bu türe “karıştırmacı üfürükçü” gazetecilik diyoruz.
Olmayınca olmuyor işte, bağlasan Bab-ı Ali’ye 5 senede gazeteci olunur.
Tümü değil ama “bazıları” umutsuz vaka olmayınca olmuyor.
Şu iyice çıktı ortaya; bölgeden verilen haberlerin yüzde yetmişi uyduruk ve yalan.
Kimi zaman cehaletten çoğu zaman da bilerek sallama haber yapılıyor.
Böyle bir medyanın Dünyada eşi benzeri var mı bilemiyorum.
* * *
Son günlerde Talabani “Türkler bize dönük bir şey yapmayacak” diyor.
Belli ki birileri garanti vermiş!
Barzani de onu doğruluyor “bize dokunmadıktan sonra ne yaparlarsa yapsınlar” diyor.
Hatta bizim “sınır ötesi" medyaya göre mevzileri boşaltmış çekilmişler.
Irak Kürtleri koro halinde “bize dokunmayan bin yaşasın” diyor.
Erdoğan “sınır ötesi operasyon yok” demişti zaten.
Basın Kürt bölgesinde iş yapan müteahhitleri pompalıyor.
"Ne güzel iş yapıyoruz para geliyor, boş verin sınır ötesini sinir etmeyin” diyor.
Yani Hükümetle Irak arasında ilginç şeyler oluyor.
Başbakan bir yandan PKK’yı düz ovaya kente çağırıyor.
(Mehmet Ağar: “Önce ben demiştim”diye bağırıyor.)
Tüm bunlar hükümetle Kürtler arasında bir anlaşmanın olduğunu söylüyor.
Baykal Rahşanvari bir çıkış yapıyor, ilginç bir “açılım” hamlesiydi bu çözemedim.
Her halde bir yerden vahiy geldi.
“Başbakan ağzından baklayı çıkarsın” diyor.
Önce kendisi çıkarsa baklayı, Başbakan’da ondan görse de o da çıkarsa.
* * *
Benim anladığım şu: Bir sınırlı “ABD-sorumlu” operasyon yapılacak.
Vatandaş tatmin edilecek, “alın işte yaptık ya” denecek.
PKK işi rölantiye alacak.
Bu arada Kürt devleti yoluna devam edecek.
Bu şekilde 5-10 sene daha idare edeceğiz.
Sonra? Sonrası Allah kerim.
Biz biliyoruz ki Türkiye maliyet iyice artmadan fatura büyümeden müdahale etmez.
Demek ki mevcut fatura az bulunuyor.
“Hele biraz daha büyüsün tosunlar” böyle deniyor…Ben öyle anlıyorum.
Yollar yürümekle aşınmaz devlet “kuruyorum” denmekle kurulmaz.
Bak ne güzel para geliyor altın yumurtlayan tavuğu kesmeyelim!
Bizi yönetenler böyle düşünüyor.
Yani Yüzde 47 ne derse o oluyor…
Rejimin adı Demokrasi.
Yerseniz!
http://www.haber3.com/artikel.php?artikel_id=102908