Anasayfa
Turgay Tezcanlı
Yobaz Ne İster ?
Önce Yobaz ın manasını verelim(TDK sözlüğünden)
1 . Dinde bağnazlığı aşırılığa vardıran, başkalarına baskı yapmaya yönelen (kimse):
2 . mecaz Bir düşünceye, bir inanca aşırı ölçüde bağlı olan (kimse).
3 . halk ağzında Kaba saba, inceliksiz (kimse).
Bizim konumuz daha çok bir numaradaki anlatımla ilgili yani(Dinde bağnazlığı aşırılığa vardıran ve başkalarına baskı yapmaya yönelen kimse) ancaaak bu gün bu tarifin alanı çok
Genişlemiş adeta para basan bir sektör haline gelmiştir ne yazık ki….bunu asıl müsebbibi halkımız a yeterince Din bilgisi vermeyip ve çoğunluğun cahil kalmasına sebep olanlardır.
Bu çoğunluk Yobaz ve din tacirinin en çok beslendiği guruptur.Zira itiraz etmeden dinler ve
Ne olup bittiğinin farkında değildirler.Kolayca yön verilir,istenildiği noktaya çok kolay bir biçimde getirilebilir.İşte Yobaz ın ilk istediği de budur..yani Cehalet ve bilgisiz insanların
Bulunduğu kalabalık kitle Yobaz ın olmazsa olmazıdır.
Yobaz çok zekidir ve bu zekasını kendi yüksek menfaatleri için nasıl en iyi bir şekilde kullanacağının planlarını yapar da yapar bıkmadan usanmadan…bir ilim adamıymış gibi
çalışır habire değişik ve kendi menfaatine uygun oyunlar geliştirir de geliştirir.Baktı ki oyunun biri biraz tutmadı hemen B planı C planlarını uygulamaya başlar taaa ki kurban tuzağa düşene kadar…Z ye kadar planları vardır.
Yobazın en korktuğu şey ilimdir bilimdir ve bilgili insandır.Nedeni basit çünkü kendisine menfaat sağlıyacak uyduruk fikirleri bu kesim e yutturamaz…biraz ağız dalaşına girdinizmi
Hemen yüksek sesle (yani etrafın duyacağı bir şekilde)DİNİME SALDIRMA ikazında bulunur çünkü bilir ki çoğunluk bu lafla Kulaklarını diker ve mevzuuya ortak olur.Yani kendisine, aradığı yandaşları bulur ve şimdiki lisan la SHOV yapmaya başlar.
Yobaz kıyafetine çok dikkat eder..umumiyetle hurafelerde bulunan fakir DERVİŞ kıyafetini tercih eder ayrıca bir sürü Uyduruk dini hurafeler ezberler ve bunu her ortamda Alim ve Ulema tavırları ile( efendim ……….şu EVLİYA Şöyle buyurmuşlardı böyle buyurmuşlardı)
Diyerek çoğunluğun bilmediği ama hemen de inanabileceği uyduruk hikayeleri başlar sıralamaya…bu hususda çok bilgilidir okumadığı uyduruk hikaye kalmamıştır ki Dağarcığını zengin tutsun diye..arasıra Toplumun tanıdığı değerli alimleri de karıştırır bu çorbaya
Yobaz parayı çok sever amma hiç sevmezmiş gibi davranır(Bir lokma bir hırka )edebiyatını çok sık kullanır…Kalabalık yerlerde yüksek sesle Cuma yı hangi camide kılacağını veya kıldığını ve o Caminin çok değerli Evliyaların ve Ermişlerin de gittiği bir mekan olduğunu sık sık duyurur topluluğa ki kendisinin de ne kadar bilgili olduğuna inansınlar diye…
Kimsenin aklına gelmeyecek oyun kurmak ta çok mahirdirler tabi bu oyunlara da inanacak
Cemaatı da bulacağı yerleri çok iyi bilirler.
İşte kısaca anlatmak istediğim bu tipler bu gün aramızda kolayca geziyorlar tozuyorlar ve istedikleri oyunlar da rahatça oynıyabiliyorlar….Yobaz ın katagorileri de vardır.o nu da başka bir yazımızda anlatmaya çalışırız…Şimdiler de biliyorsunuzdur mutlaka….bir Semt de
Cami yapılacağı zaman…öncelikle alt kısmı MARKET için ayrılmaktadır….Bunun din en bir sakıncası var mı yok mu kimse karışmaz zira bir çoğu sebeplenir bu işten…Amma Marketlerde birçok Tarihi geçmiş gıda maddesi rahatça satılır ,bir şikayet de bulunursanız
Hemen DİN düşmanı damgasını yersiniz veya (efendim çocuklar daha acemi)bahanesi de hazırdır.
Televizyon a gelirsek..bazı kanallarda resmen hurafeler anlatılıyor,tatlı dilli sinsi tipler tarafından..olur mu böyle şey..hani Laik devlet Savcıları..göz yummak olmaz böyle hassas konulara…vallahi bizden söylemesi..
Bu yobaz taifesi maalesef toplumumuzun ilerlemesine mani olmaktadır zira Türk milletinin saf ve temiz insanları çoktur.Bu insanlarımızı eğitmekle Yobaz ın önüne set çekmemiz gerekiyor eğer bunu yapamazsak inanın ki daha çok uzun bir süre Türkiye Uygarlık dünyasının uzağında kalacaktır.
DİYANET işlerini aktif görev yapmaya davet ediyorum….ne mi yapacaklar..?
7 Bakanlığın bütçesi verilen bu kurum da eğer ne yapacağını bilmeyen ilim adamları
İlahiyatçılar yoksa….sözüm de yok artık söylenecek….çözüm de yok demektir.
Ve Büyük önderimiz ATATÜRK ün bu sahtekarları nasıl gördüğünün bir belgesi var
Bu okunduğunda yapılması gerekenler ortaya çıkar.
Atatürk, 20 Mart 1923’te Konya Türk Ocağı’nda verilen çayda, Türk ocağı üyelerinden Eyüp Sabri'nin “Ulusumuzun devrimlerine karşı çıkan ve kendini din yolunu göstermekle yükümlü sayan bir topluluk var. Bu topluluğa karşı ne gibi önlemler alınmıştır?” sorusu üzerine ayağa kalkarak şunları söylemiştir :
"Sahte din alimlerine karşı benden bir şeyler anlamak isterseniz derim ki : 'Ben, şahsen, onların düşmanıyım. Onların olumsuz yönde atacakları her adım, yalnız benim kişisel inancıma değil yalnız benim amacıma değil o adım, benim ulusumun yüreğine savrulmuş zehirli bir kamadır. Benim ve benimle aynı düşüncedeki arkadaşlarımın yapacağı şey, mutlaka o adımı atanı tepelemektir. Sizlere bunun da üstünde bir söz söyleyeyim; varsayalım bunu sağlayacak yasalar olmasa bunu sağlayacak Meclis olmasa öyle olumsuz adımlar atanlar karşısında herkes çekilse ve kendi başıma yalnız kalsam yine de onları tepelerim!"
http://www.haber3.com/artikel.php?artikel_id=102811
1 kasım 2007
Yobaz Ne İster ?
Önce Yobaz ın manasını verelim(TDK sözlüğünden)
1 . Dinde bağnazlığı aşırılığa vardıran, başkalarına baskı yapmaya yönelen (kimse):
2 . mecaz Bir düşünceye, bir inanca aşırı ölçüde bağlı olan (kimse).
3 . halk ağzında Kaba saba, inceliksiz (kimse).
Bizim konumuz daha çok bir numaradaki anlatımla ilgili yani(Dinde bağnazlığı aşırılığa vardıran ve başkalarına baskı yapmaya yönelen kimse) ancaaak bu gün bu tarifin alanı çok
Genişlemiş adeta para basan bir sektör haline gelmiştir ne yazık ki….bunu asıl müsebbibi halkımız a yeterince Din bilgisi vermeyip ve çoğunluğun cahil kalmasına sebep olanlardır.
Bu çoğunluk Yobaz ve din tacirinin en çok beslendiği guruptur.Zira itiraz etmeden dinler ve
Ne olup bittiğinin farkında değildirler.Kolayca yön verilir,istenildiği noktaya çok kolay bir biçimde getirilebilir.İşte Yobaz ın ilk istediği de budur..yani Cehalet ve bilgisiz insanların
Bulunduğu kalabalık kitle Yobaz ın olmazsa olmazıdır.
Yobaz çok zekidir ve bu zekasını kendi yüksek menfaatleri için nasıl en iyi bir şekilde kullanacağının planlarını yapar da yapar bıkmadan usanmadan…bir ilim adamıymış gibi
çalışır habire değişik ve kendi menfaatine uygun oyunlar geliştirir de geliştirir.Baktı ki oyunun biri biraz tutmadı hemen B planı C planlarını uygulamaya başlar taaa ki kurban tuzağa düşene kadar…Z ye kadar planları vardır.
Yobazın en korktuğu şey ilimdir bilimdir ve bilgili insandır.Nedeni basit çünkü kendisine menfaat sağlıyacak uyduruk fikirleri bu kesim e yutturamaz…biraz ağız dalaşına girdinizmi
Hemen yüksek sesle (yani etrafın duyacağı bir şekilde)DİNİME SALDIRMA ikazında bulunur çünkü bilir ki çoğunluk bu lafla Kulaklarını diker ve mevzuuya ortak olur.Yani kendisine, aradığı yandaşları bulur ve şimdiki lisan la SHOV yapmaya başlar.
Yobaz kıyafetine çok dikkat eder..umumiyetle hurafelerde bulunan fakir DERVİŞ kıyafetini tercih eder ayrıca bir sürü Uyduruk dini hurafeler ezberler ve bunu her ortamda Alim ve Ulema tavırları ile( efendim ……….şu EVLİYA Şöyle buyurmuşlardı böyle buyurmuşlardı)
Diyerek çoğunluğun bilmediği ama hemen de inanabileceği uyduruk hikayeleri başlar sıralamaya…bu hususda çok bilgilidir okumadığı uyduruk hikaye kalmamıştır ki Dağarcığını zengin tutsun diye..arasıra Toplumun tanıdığı değerli alimleri de karıştırır bu çorbaya
Yobaz parayı çok sever amma hiç sevmezmiş gibi davranır(Bir lokma bir hırka )edebiyatını çok sık kullanır…Kalabalık yerlerde yüksek sesle Cuma yı hangi camide kılacağını veya kıldığını ve o Caminin çok değerli Evliyaların ve Ermişlerin de gittiği bir mekan olduğunu sık sık duyurur topluluğa ki kendisinin de ne kadar bilgili olduğuna inansınlar diye…
Kimsenin aklına gelmeyecek oyun kurmak ta çok mahirdirler tabi bu oyunlara da inanacak
Cemaatı da bulacağı yerleri çok iyi bilirler.
İşte kısaca anlatmak istediğim bu tipler bu gün aramızda kolayca geziyorlar tozuyorlar ve istedikleri oyunlar da rahatça oynıyabiliyorlar….Yobaz ın katagorileri de vardır.o nu da başka bir yazımızda anlatmaya çalışırız…Şimdiler de biliyorsunuzdur mutlaka….bir Semt de
Cami yapılacağı zaman…öncelikle alt kısmı MARKET için ayrılmaktadır….Bunun din en bir sakıncası var mı yok mu kimse karışmaz zira bir çoğu sebeplenir bu işten…Amma Marketlerde birçok Tarihi geçmiş gıda maddesi rahatça satılır ,bir şikayet de bulunursanız
Hemen DİN düşmanı damgasını yersiniz veya (efendim çocuklar daha acemi)bahanesi de hazırdır.
Televizyon a gelirsek..bazı kanallarda resmen hurafeler anlatılıyor,tatlı dilli sinsi tipler tarafından..olur mu böyle şey..hani Laik devlet Savcıları..göz yummak olmaz böyle hassas konulara…vallahi bizden söylemesi..
Bu yobaz taifesi maalesef toplumumuzun ilerlemesine mani olmaktadır zira Türk milletinin saf ve temiz insanları çoktur.Bu insanlarımızı eğitmekle Yobaz ın önüne set çekmemiz gerekiyor eğer bunu yapamazsak inanın ki daha çok uzun bir süre Türkiye Uygarlık dünyasının uzağında kalacaktır.
DİYANET işlerini aktif görev yapmaya davet ediyorum….ne mi yapacaklar..?
7 Bakanlığın bütçesi verilen bu kurum da eğer ne yapacağını bilmeyen ilim adamları
İlahiyatçılar yoksa….sözüm de yok artık söylenecek….çözüm de yok demektir.
Ve Büyük önderimiz ATATÜRK ün bu sahtekarları nasıl gördüğünün bir belgesi var
Bu okunduğunda yapılması gerekenler ortaya çıkar.
Atatürk, 20 Mart 1923’te Konya Türk Ocağı’nda verilen çayda, Türk ocağı üyelerinden Eyüp Sabri'nin “Ulusumuzun devrimlerine karşı çıkan ve kendini din yolunu göstermekle yükümlü sayan bir topluluk var. Bu topluluğa karşı ne gibi önlemler alınmıştır?” sorusu üzerine ayağa kalkarak şunları söylemiştir :
"Sahte din alimlerine karşı benden bir şeyler anlamak isterseniz derim ki : 'Ben, şahsen, onların düşmanıyım. Onların olumsuz yönde atacakları her adım, yalnız benim kişisel inancıma değil yalnız benim amacıma değil o adım, benim ulusumun yüreğine savrulmuş zehirli bir kamadır. Benim ve benimle aynı düşüncedeki arkadaşlarımın yapacağı şey, mutlaka o adımı atanı tepelemektir. Sizlere bunun da üstünde bir söz söyleyeyim; varsayalım bunu sağlayacak yasalar olmasa bunu sağlayacak Meclis olmasa öyle olumsuz adımlar atanlar karşısında herkes çekilse ve kendi başıma yalnız kalsam yine de onları tepelerim!"
http://www.haber3.com/artikel.php?artikel_id=102811