Anasayfa
Eyvah ! Ankara fena karıştı...
Adayı tartışmaları Ankara'yı gerdi. Baykal, Erdoğan'ı yerden yere vurdu.
24 Nisan 2007 08:01
AKP'nin cumhurbaşkanı adayını açıklamaması, TBMM'deki 23 Nisan özel oturumunda gerginliğe neden oldu. CHP lideri Deniz Baykal'ın 'bu yöntemle kapıkulu seçilir' sözü, Genel Kurul'u karıştırdı
11. Cumhurbaşkanı seçiminde adaylık başvuruları için 25 Nisan gece yarısı dolacak 10 günlük anayasal sürede son dönemece girilmesine karşın iktidar partisi AKP'nin adayının hâlâ açıklanmamış olması, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı nedeniyle TBMM'de yapılan özel oturumda da gerginliğe neden oldu. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın "Bu yöntemle saygın ve onurlu cumhurbaşkanı değil, bir aileye kapıkulu seçilir" sözü kavgalı bir 23 Nisan birleşimine yol açtı.
Kamuoyunun, devletin başkanı olacak ismi iki gün bile tartışacak zaman bulamayacak olması dün TBMM'de kriz yarattı.
TBMM Başkanı Bülent Arınç'ın yönettiği, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, kuvvet komutanları ve yüksek yargı başkanlarının da locadan izlediği Genel Kurul'daki 23 Nisan özel oturumu, 2002 seçimlerinden beri ilk kez tartışmaya sahne oldu.
'Seçim değil tebligat'
Arınç ve Erdoğan'ın ardından konuşan Baykal, cumhurbaşkanlığı sürecinde ortada ciddi bir aday olmamasını eleştirerek şunları söyledi:
"İktidar milletvekilleri kimi seçecekleri konusunda talimat bekliyor. Talimat verecek olan, cumhurbaşkanı adayının millet tarafından bilinmesini istemiyor. TBMM'den kaçırılan bir cumhurbaşkanlığı seçimi... Bunun Anayasa ile, demokrasi ile millete ve cumhurbaşkanlığına saygı anlayışıyla hiçbir ilişkisi yoktur. Bu şekliyle cumhurbaşkanlığı seçimi AKP mutfağının değil, aile mutfağının işi haline dönüşmektedir. AKP milletvekillerinden bile kaçırılan bir cumhurbaşkanlığı seçimi... Bu bir seçim değil tebligattır. Tek parti dikta rejimlerinde bile böyle olmamıştır. Bu tablo ne 23 Nisan ruhuna, ne Meclis'imizin onuruna, ne de Meclis iradesinin üstünlüğü anlayışına yakıştırılamaz. Bu yöntemle 72 milyonluk Türkiye'ye saygın ve onurlu cumhurbaşkanı değil, bir aileye kapıkulu seçilir."
Baykal, sözlerini "Böyle bir seçim hem TBMM'nin şerefine ve onuruna yakışmaz hem de cumhurbaşkanlığı makamının önemini ve değerini büyük ölçüde kaybettirir" diye sürdürdü.
AKP'lilerden protesto
Bu sözler üzerine sıra kapaklarına vuran AKP'liler, "O zaman sen aday ol, hakaret ediyorsun, sözlerini geri al, niye hâlâ konuşuyor, çok ayıp, yakışıyor mu size, tam bayram konuşması" diye tepki gösterdi.
Bu sırada Erdoğan'ın Baykal'ın sözünü kesmeyen Arınç'a doğru bakması dikkat çekti. Arınç da Baykal'a "Bayramın hepimizi kucaklayan neşesini kaybetmek istemeyiz. Kürsü hakkı mukaddestir. Konuşmanıza saygı duyuyorum, ancak son cümleleriniz milletvekili arkadaşlarımızı tahrik edecek ve belirli kişilere yönelik aşağılayıcı ifadelerdir" dedi.
Baykal sözünü geri almazken AKP Ankara Milletvekili Ersönmez Yarbay, kürsüye not göndererek kendi adaylığının ciddi olduğunu bildirdi. Arınç, "Seçilen kim olursa olsun her milletvekili onurlu olarak seçilmiş olacaktır. Hiçbir zaman bu kapıkulu ifadesini değil başkan, bir Meclis üyesi olarak kabul etmediğimizi... Çirkin ve yakışıksız bir ifade" diye konuştu.
'Strateji uyguluyoruz'
Genel Kurul'daki gerilimin ardından kuliste soruları yanıtlayan Erdoğan, şöyle dedi:
"Ben bir bayram gününe yakışır bir konuşma yaptım. Ama Baykal'ın, bir bayram konuşması mı, yoksa bir çatışma, gerilim konuşması mı yaptığını milletim gayet güzel takdir edecektir. Bütün ifadelerini görüyorsunuz, yani bu parlamento çatısı altında olanlara saygısızlığı yapacak kadar ileri taşıyan, hakaretin ötesinde, seçilecek cumhurbaşkanını kalkıp da kendisi belirlemeye gayret ediyor. Kendin aday olacaksan kendin ol. Baykal'ın verdiği zamana, tarihe, adrese göre mi açıklama yapacağız? Bir arkadaşımız adaylığını açıkladı. Buyursun kendisi de aday olsun. Başka adayları varsa çıkarsınlar. Bizim kendimize göre bir stratejimiz var, taktiğimiz var. Bunları uygulayacağız."
Genel Kurul'da yaptığı konuşmada da Atatürk'ün, "Millet ve memleket nam ve hesabına yegâne müracaatgâh burasıdır, yani Meclis-i âlimizdir. Bu hakkı tabiiyi hiçbir sebep ve bahaneyle, hiçbir mütalaa ile hiçbir şahsa ve hiçbir heyete teslim edemeyiz" sözlerini anımsatan Erdoğan, şunları söyledi:
"Türkiye artık 87 yıl önceki Türkiye değildir. Türkiye Cumhuriyeti'mizin kazanımları kalıcı hale gelmiştir. Bundan geriye dönüş de olmayacaktır. Bugün cumhuriyetimiz korkuların değil, umutların ülkesi haline gelmiştir."
NOTLAR
AKP'li Fatsa, Sezer'i ayakta alkışlattı
Cumhurbaşkanı Sezer, TBMM'ye gelişinde TBMM Başkanvekili İsmail Alptekin tarafından askeri törenle karşılandı. Sezer, Meclis'i ziyaret eden vatandaşlar tarafından alkışlandı. Bazı vatandaşlar fotoğrafını çekmeye çalışırken Sezer kendisini destekleyen vatandaşların tezahüratlarına şaşırdı.
Arınç, Sezer'i Genel Kurul salonunun kapısında karşıladı. Locadaki yerini alan Sezer, böylece cumhurbaşkanlığı görev süresi dolmadan önce son kez Meclis'e gelmiş oldu.
Sezer'in salona girişinde CHP'lilerin yanı sıra AKP Grup Başkanvekili Eyüp Fatsa da ayağa kalkıp alkışladı. Fatsa'yı gören AKP grubu da ayağa kalkarak alkışa eşlik etti.
Locada yabancı misyon için ayrılan yerlerin tamamı doldu.
Ağar: Çocukların coşkusu gölgelendi
Genel Kurul'da konuşan diğer liderler şu mesajları verdiler:
DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar: Çocuklarımızın yaşadıkları coşku, Meclis'imizin kendi gündeminin gölgesinde kaldı. Bu Meclis, karar almada matematik hesaplara, denklemlere mahkûm bir Meclis değil. Hiçbir karar, bıçak sırtında geçmedi. Meclis sadece vefatlarda, hüzünde işbirliği yaptı.
ANAP Genel Başkanı Erkan Mumcu: Fransa'nın olgunluk içerisinde cumhurbaşkanını seçtiği günlerde bizim kriz içinde savrulmamızı üzüntüyle karşılıyorum.
HYP Genel Başkanı Yaşar Nuri Öztürk: En tehlikeli tehdit din üzerinden yapılmaktadır. Bölücülük de bunun üzerinden yapılmaktadır. Ilımlı İslam projesi geliştirilmiştir. Batı emperyalizmi ve ülkemizdeki yandaşları, bizi çağ dışına itmek için halkın dine bağlılığını aleyhimize kullanıyor.
Milliyet
Adayı tartışmaları Ankara'yı gerdi. Baykal, Erdoğan'ı yerden yere vurdu.
24 Nisan 2007 08:01
AKP'nin cumhurbaşkanı adayını açıklamaması, TBMM'deki 23 Nisan özel oturumunda gerginliğe neden oldu. CHP lideri Deniz Baykal'ın 'bu yöntemle kapıkulu seçilir' sözü, Genel Kurul'u karıştırdı
11. Cumhurbaşkanı seçiminde adaylık başvuruları için 25 Nisan gece yarısı dolacak 10 günlük anayasal sürede son dönemece girilmesine karşın iktidar partisi AKP'nin adayının hâlâ açıklanmamış olması, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı nedeniyle TBMM'de yapılan özel oturumda da gerginliğe neden oldu. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın "Bu yöntemle saygın ve onurlu cumhurbaşkanı değil, bir aileye kapıkulu seçilir" sözü kavgalı bir 23 Nisan birleşimine yol açtı.
Kamuoyunun, devletin başkanı olacak ismi iki gün bile tartışacak zaman bulamayacak olması dün TBMM'de kriz yarattı.
TBMM Başkanı Bülent Arınç'ın yönettiği, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, kuvvet komutanları ve yüksek yargı başkanlarının da locadan izlediği Genel Kurul'daki 23 Nisan özel oturumu, 2002 seçimlerinden beri ilk kez tartışmaya sahne oldu.
'Seçim değil tebligat'
Arınç ve Erdoğan'ın ardından konuşan Baykal, cumhurbaşkanlığı sürecinde ortada ciddi bir aday olmamasını eleştirerek şunları söyledi:
"İktidar milletvekilleri kimi seçecekleri konusunda talimat bekliyor. Talimat verecek olan, cumhurbaşkanı adayının millet tarafından bilinmesini istemiyor. TBMM'den kaçırılan bir cumhurbaşkanlığı seçimi... Bunun Anayasa ile, demokrasi ile millete ve cumhurbaşkanlığına saygı anlayışıyla hiçbir ilişkisi yoktur. Bu şekliyle cumhurbaşkanlığı seçimi AKP mutfağının değil, aile mutfağının işi haline dönüşmektedir. AKP milletvekillerinden bile kaçırılan bir cumhurbaşkanlığı seçimi... Bu bir seçim değil tebligattır. Tek parti dikta rejimlerinde bile böyle olmamıştır. Bu tablo ne 23 Nisan ruhuna, ne Meclis'imizin onuruna, ne de Meclis iradesinin üstünlüğü anlayışına yakıştırılamaz. Bu yöntemle 72 milyonluk Türkiye'ye saygın ve onurlu cumhurbaşkanı değil, bir aileye kapıkulu seçilir."
Baykal, sözlerini "Böyle bir seçim hem TBMM'nin şerefine ve onuruna yakışmaz hem de cumhurbaşkanlığı makamının önemini ve değerini büyük ölçüde kaybettirir" diye sürdürdü.
AKP'lilerden protesto
Bu sözler üzerine sıra kapaklarına vuran AKP'liler, "O zaman sen aday ol, hakaret ediyorsun, sözlerini geri al, niye hâlâ konuşuyor, çok ayıp, yakışıyor mu size, tam bayram konuşması" diye tepki gösterdi.
Bu sırada Erdoğan'ın Baykal'ın sözünü kesmeyen Arınç'a doğru bakması dikkat çekti. Arınç da Baykal'a "Bayramın hepimizi kucaklayan neşesini kaybetmek istemeyiz. Kürsü hakkı mukaddestir. Konuşmanıza saygı duyuyorum, ancak son cümleleriniz milletvekili arkadaşlarımızı tahrik edecek ve belirli kişilere yönelik aşağılayıcı ifadelerdir" dedi.
Baykal sözünü geri almazken AKP Ankara Milletvekili Ersönmez Yarbay, kürsüye not göndererek kendi adaylığının ciddi olduğunu bildirdi. Arınç, "Seçilen kim olursa olsun her milletvekili onurlu olarak seçilmiş olacaktır. Hiçbir zaman bu kapıkulu ifadesini değil başkan, bir Meclis üyesi olarak kabul etmediğimizi... Çirkin ve yakışıksız bir ifade" diye konuştu.
'Strateji uyguluyoruz'
Genel Kurul'daki gerilimin ardından kuliste soruları yanıtlayan Erdoğan, şöyle dedi:
"Ben bir bayram gününe yakışır bir konuşma yaptım. Ama Baykal'ın, bir bayram konuşması mı, yoksa bir çatışma, gerilim konuşması mı yaptığını milletim gayet güzel takdir edecektir. Bütün ifadelerini görüyorsunuz, yani bu parlamento çatısı altında olanlara saygısızlığı yapacak kadar ileri taşıyan, hakaretin ötesinde, seçilecek cumhurbaşkanını kalkıp da kendisi belirlemeye gayret ediyor. Kendin aday olacaksan kendin ol. Baykal'ın verdiği zamana, tarihe, adrese göre mi açıklama yapacağız? Bir arkadaşımız adaylığını açıkladı. Buyursun kendisi de aday olsun. Başka adayları varsa çıkarsınlar. Bizim kendimize göre bir stratejimiz var, taktiğimiz var. Bunları uygulayacağız."
Genel Kurul'da yaptığı konuşmada da Atatürk'ün, "Millet ve memleket nam ve hesabına yegâne müracaatgâh burasıdır, yani Meclis-i âlimizdir. Bu hakkı tabiiyi hiçbir sebep ve bahaneyle, hiçbir mütalaa ile hiçbir şahsa ve hiçbir heyete teslim edemeyiz" sözlerini anımsatan Erdoğan, şunları söyledi:
"Türkiye artık 87 yıl önceki Türkiye değildir. Türkiye Cumhuriyeti'mizin kazanımları kalıcı hale gelmiştir. Bundan geriye dönüş de olmayacaktır. Bugün cumhuriyetimiz korkuların değil, umutların ülkesi haline gelmiştir."
NOTLAR
AKP'li Fatsa, Sezer'i ayakta alkışlattı
Cumhurbaşkanı Sezer, TBMM'ye gelişinde TBMM Başkanvekili İsmail Alptekin tarafından askeri törenle karşılandı. Sezer, Meclis'i ziyaret eden vatandaşlar tarafından alkışlandı. Bazı vatandaşlar fotoğrafını çekmeye çalışırken Sezer kendisini destekleyen vatandaşların tezahüratlarına şaşırdı.
Arınç, Sezer'i Genel Kurul salonunun kapısında karşıladı. Locadaki yerini alan Sezer, böylece cumhurbaşkanlığı görev süresi dolmadan önce son kez Meclis'e gelmiş oldu.
Sezer'in salona girişinde CHP'lilerin yanı sıra AKP Grup Başkanvekili Eyüp Fatsa da ayağa kalkıp alkışladı. Fatsa'yı gören AKP grubu da ayağa kalkarak alkışa eşlik etti.
Locada yabancı misyon için ayrılan yerlerin tamamı doldu.
Ağar: Çocukların coşkusu gölgelendi
Genel Kurul'da konuşan diğer liderler şu mesajları verdiler:
DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar: Çocuklarımızın yaşadıkları coşku, Meclis'imizin kendi gündeminin gölgesinde kaldı. Bu Meclis, karar almada matematik hesaplara, denklemlere mahkûm bir Meclis değil. Hiçbir karar, bıçak sırtında geçmedi. Meclis sadece vefatlarda, hüzünde işbirliği yaptı.
ANAP Genel Başkanı Erkan Mumcu: Fransa'nın olgunluk içerisinde cumhurbaşkanını seçtiği günlerde bizim kriz içinde savrulmamızı üzüntüyle karşılıyorum.
HYP Genel Başkanı Yaşar Nuri Öztürk: En tehlikeli tehdit din üzerinden yapılmaktadır. Bölücülük de bunun üzerinden yapılmaktadır. Ilımlı İslam projesi geliştirilmiştir. Batı emperyalizmi ve ülkemizdeki yandaşları, bizi çağ dışına itmek için halkın dine bağlılığını aleyhimize kullanıyor.
Milliyet