Anasayfa
Babacan AB'ye tarih verdi !
Babacan, Türkiye'nin 2011 yılında AB'ye hazır olacağını savundu..
23 Şubat 2007 17:27
Babacan: 2011 sonu itibarıyla AB'ye hazır olacağız...
Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan, yabancıların Türkiye'de 68 milyar dolarlık portföy cinsinden yatırımlarının bulunduğunu söyledi.
Babacan, CNN Türk Televizyonu'nda canlı yayınlanan ''Eğrisi Doğrusu'' programında, ekonomi, siyaset ve AB ile ilişkiler konusunda son gelişmelere ilişkin soruları yanıtladı.
Yabancı yatırımcıların, Türkiye'deki istikrara yatırım yaptıklarını vurgulayan Babacan, Doğrudan Yabancı Sermaye yatırımlarının da artış içinde olduğunu ifade etti.
Türkiye'de siyasetin ekonomiyi etkilediği dönemlerin yaşandığını hatırlatan Babacan, ancak geçen dört yıllık dönemde Türkiye'nin ciddi bir dönüşüm yaşadığını, köklü değişikliklerin gerçekleştirildiğini ifade etti.
Babacan, ''Gerçekleştirilen yapısal reformlar, Türkiye ekonomisinin, günlük siyasi gelişmelerden artık çok daha az etkilenir bir yapıya kavuşmasını sağladı'' dedi.
Bir ülkedeki siyasi gelişmeler ve siyasi istikrarını yatırımcılar açısından önemli bir konu olduğunun altını çizen Babacan, ancak bunun bir kaygı olarak algılanmaması gerektiğini, bunun demokrasinin işlediğinin bir göstergesi olduğunu söyledi.
YATIRIMCILAR DEMOKRATİK GELİŞMELERE BAKIYOR...
Türkiye'ye yatırım yapan uluslararası yatırımcıların sadece Türkiye'ye değil çok sayıda ülkeye trilyonlarca dolar yatırım yaptığını hatırlatan Babacan, ''Bu yatırımcılar, o ülkede demokrasi doğru işliyor mu? İşlemiyor mu? Ona bakıyorlar, ne zaman demokrasiden bir çekince var, her zamanki halkın iradesinin yönetime yansıyıp yansımaması konusunda endişeler belirmiş ise yatırımcılar o zaman endişe eder'' dedi.
Babacan, Türkiye'de demokrasi güçlendiği sürece, ekonomik ve siyasi gelişmelerden kimsenin kaygı duymaması ve içinden geçilen seçim sürecini bir kazanım olarak görmek gerektiğini vurguladı.
CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİ...
Babacan, Cumhurbaşkanlığı seçimine ilişkin bir soruya verdiği yanıtta, burada sürecin belli olduğunu, TBMM'nin, Cumhurbaşkanı adayları içinde en çok oy alanı Cumhurbaşkanı olarak seçeceğini kaydetti.
Cumhurbaşkanlığı seçimi sürecinde, AK Parti'nin, kamuoyu yoklamalarına bakacağını, sivil toplum kuruluşları ile görüşeceğini, parti içi istişarede bulunacağını belirten Babacan, bunun için yeterli zamanın bulunduğunu söyledi.
Babacan, ''İstişare ederek, paylaşarak ve mümkün olduğunca geniş çevrelerle de görüşerek alınacak kararlar sıhhatli kararlardır'' dedi.
TUTSAT (MORTGAGE)...
Babacan, tutsat (mortgage) yasası konusundaki bir soruya verdiği yanıtta ise getirilen yasal düzenlemeyle tutsat ile ilgili muamelelere ilişkin vergilerin hemen hemen hiç kalmadığını söyledi.
Tartışmaya konu olan kısmın gelir vergisi alınmamasına yönelik teşvik kısmı konusunda olduğunu belirten Babacan, bu konudaki teşvike neden karşı çıktıklarını şöyle anlattı:
''Biz bunun üzerinde çok çalıştık, gelir vergisi teşviki, aynı sosyal güvenlik açığı gibi uzun vadede altından kalkılamayacak yükler getiriyor, tabiatı gereği, hiçbir Hükümette verilen şeyi ileride geri alamıyor Türkiye'nin başına aynı sosyal güvenlik açığı gibi bir açık oluşturacak konu.'' Babacan, bu nedenle gelir vergisi teşviki konusunda karşı çıktıklarını belirterek, ''teşvik ile yani devlet hem ev al, hem de şu parayı cebine koy demiş oluyor, önemli bir tehlikeden kurtulduk'' dedi.
Babacan, seçimler öncesindeki popülist politikalara karşı olduklarını vurgulayarak, tutsat konusundaki kararlarının, popülist kararlar uygulamayacaklarının en önemli göstergesi olduğunu ifade etti.
AB İLE İLİŞKİLER...
Başmüzakereci Ali Babacan, AB ile müzakereler sonucunda fasılların açılıp, kapatılmasının, 27 ülke tarafından ayrı ayrı verilecek kararlara bağlı olduğunu belirterek, bu nedenle, belirlenecek bir takvim sürecinde Türkiye'nin kendi çalışmalarını yapacağını söyledi. Babacan, ''Bizim olanların müzakereleri açıp, kapamasını bekleyecek vaktimiz yok''dedi.
Türkiye'nin AB sürecine yönelik teknik çalışmalarını tüm hızıyla yürüttüğünü belirten Babacan, ''Tarama sonrası ilk alt komite toplantıları bugün itibarıyla bitiyor. İkinci toplantılar eylül ayında başlayacak'' dedi.
10 Ocak kararlarıyla, Türkiye'nin AB sürecinde yapacağı çalışmalara ilişkin bir takvime ilişkin çalışma başlattıklarını belirten Babacan, bu takvimi Mart ayı sonunda ya da Nisan ayında, 7 yıllık bir programı kamuoyuna açıklayarak, uygulamalar konusunda kamuoyu ile kendilerini bağlayacaklarını söyledi.
TÜRKİYE 2011'DE HAZIR HALE GELECEK...
2013 yılına kadar hatta daha önce AB açısından hazır hale geleceklerini belirten Babacan, ''Tam üyelik şartlarımızı nasıl yerine getireceğimiz konusunda belirli bir takvim konusunda uzlaşabilme açısından, 2011 yılında AB'ye hazır hale geleceğiz'' dedi.
Türkiye'nin, AB sürecinde çalışmalarına devam edeceğini vurgulayan Babacan, AB'nin de kendisini hazır hissetmesi durumunda birçok konuda müzakere fasıllarını açıp kapatmaya hazır durumda bulunacaklarını kaydetti.
Ali Babacan, bazı AB ülkelerinin, çok kısa zamanda Türkiye'nin tam üyelik kapısını çalmasından korktuğunu belirterek, ''Biraz zamana ihtiyaçları var gibi görünüyor'' dedi.
10 Ocak kararları çerçevesinde üzerinde çalıştıkları takvimi gerçekleştirmek için çalışacaklarını vurgulayan Babacan, AB'nin de kendilerine net bir tarih vermesinin önemine dikkat çekti.
10 Ocak kararlarının AB yetkilileri tarafından çok olumlu karşılandığını vurgulayan Babacan, Türkiye'nin kararlılığını gördüklerini ifade etti.
Türkiye'nin müzakerelere açılmayacak tarım gibi fasıllarda kendi üzerine düşen çalışmaları gerçekleştireceğini vurgulayan Babacan, örneğin bu konuda tarımsal istatistiklerin hazırlanacağını, gerekli kurumsal yapının oluşturulacağını ve Türkiye'nin uygulama takviminin, hem Türk kamuoyu, hem Türk Sivil Toplum Kuruluşları hem re AB tarafından izlenebileceğini söyledi.
''Bundan sonra, belirli bir tarih istemenin faydalı olacağına inanıyoruz'' diyen Babacan, ''Böyle bir ortamda kısa vadede tarih vermeleri zor, ancak 2014-2021 tarihlerine kapsayan AB bütçesinde Türkiye'nin yeri ne olacak bunun belirlenmesi gerekiyor'' diye konuştu.
Babacan, Türkiye'nin, AB üyesi ülkelerin akıllarından geçen tarihten daha önce AB tam üyeliğine hazır olacağını, çünkü beklenenden daha ileri bir noktada bulunduklarını ifade etti.
Ali Babacan, Türkiye'deki ithalat kompozisyonu içinde ara mallarının neden yüksek olduğuna yönelik bir soruya verdiği yanıtta ise ara mallar içinde hammadde olan enerji ürünleri kaleminin çok yüksek miktarda bulunduğunu Türkiye'nin yatırım ve üretim yapan, büyüyen bir ülke olması nedeniyle bunun da doğal olduğunu söyledi.
Türkiye ekonomisinde canlılığın sürdüğüne dikkat çeken Babacan, açılan işyerlerinin, kapanan işyerlerine göre her geçen gün artış gösterdiğini, işi iyi olanların hızlı dönüşüme ayak uydurabilen işyerleri olduğunu vurguladı.
IMF HEYETİ'NİN ZİYARETİ...
Babacan bir soru üzerine, Uluslararası Para Fonu (IMF) Heyeti'nin, Stand-By düzenlemesinin 6. Gözden Geçirme çalışmaları için önümüzdeki hafta Türkiye'ye geleceğini, heyetin, Gözden Geçirme'nin yanı sıra, IMF'nin mutad 4. Madde görüşmelerinde de bulunacağını kaydetti.
Babacan, IMF ile çalışmaları 15 gün içinde bitirmeye çalışacaklarını da vurguladı.
Babacan, Türkiye'nin 2011 yılında AB'ye hazır olacağını savundu..
23 Şubat 2007 17:27
Babacan: 2011 sonu itibarıyla AB'ye hazır olacağız...
Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan, yabancıların Türkiye'de 68 milyar dolarlık portföy cinsinden yatırımlarının bulunduğunu söyledi.
Babacan, CNN Türk Televizyonu'nda canlı yayınlanan ''Eğrisi Doğrusu'' programında, ekonomi, siyaset ve AB ile ilişkiler konusunda son gelişmelere ilişkin soruları yanıtladı.
Yabancı yatırımcıların, Türkiye'deki istikrara yatırım yaptıklarını vurgulayan Babacan, Doğrudan Yabancı Sermaye yatırımlarının da artış içinde olduğunu ifade etti.
Türkiye'de siyasetin ekonomiyi etkilediği dönemlerin yaşandığını hatırlatan Babacan, ancak geçen dört yıllık dönemde Türkiye'nin ciddi bir dönüşüm yaşadığını, köklü değişikliklerin gerçekleştirildiğini ifade etti.
Babacan, ''Gerçekleştirilen yapısal reformlar, Türkiye ekonomisinin, günlük siyasi gelişmelerden artık çok daha az etkilenir bir yapıya kavuşmasını sağladı'' dedi.
Bir ülkedeki siyasi gelişmeler ve siyasi istikrarını yatırımcılar açısından önemli bir konu olduğunun altını çizen Babacan, ancak bunun bir kaygı olarak algılanmaması gerektiğini, bunun demokrasinin işlediğinin bir göstergesi olduğunu söyledi.
YATIRIMCILAR DEMOKRATİK GELİŞMELERE BAKIYOR...
Türkiye'ye yatırım yapan uluslararası yatırımcıların sadece Türkiye'ye değil çok sayıda ülkeye trilyonlarca dolar yatırım yaptığını hatırlatan Babacan, ''Bu yatırımcılar, o ülkede demokrasi doğru işliyor mu? İşlemiyor mu? Ona bakıyorlar, ne zaman demokrasiden bir çekince var, her zamanki halkın iradesinin yönetime yansıyıp yansımaması konusunda endişeler belirmiş ise yatırımcılar o zaman endişe eder'' dedi.
Babacan, Türkiye'de demokrasi güçlendiği sürece, ekonomik ve siyasi gelişmelerden kimsenin kaygı duymaması ve içinden geçilen seçim sürecini bir kazanım olarak görmek gerektiğini vurguladı.
CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİ...
Babacan, Cumhurbaşkanlığı seçimine ilişkin bir soruya verdiği yanıtta, burada sürecin belli olduğunu, TBMM'nin, Cumhurbaşkanı adayları içinde en çok oy alanı Cumhurbaşkanı olarak seçeceğini kaydetti.
Cumhurbaşkanlığı seçimi sürecinde, AK Parti'nin, kamuoyu yoklamalarına bakacağını, sivil toplum kuruluşları ile görüşeceğini, parti içi istişarede bulunacağını belirten Babacan, bunun için yeterli zamanın bulunduğunu söyledi.
Babacan, ''İstişare ederek, paylaşarak ve mümkün olduğunca geniş çevrelerle de görüşerek alınacak kararlar sıhhatli kararlardır'' dedi.
TUTSAT (MORTGAGE)...
Babacan, tutsat (mortgage) yasası konusundaki bir soruya verdiği yanıtta ise getirilen yasal düzenlemeyle tutsat ile ilgili muamelelere ilişkin vergilerin hemen hemen hiç kalmadığını söyledi.
Tartışmaya konu olan kısmın gelir vergisi alınmamasına yönelik teşvik kısmı konusunda olduğunu belirten Babacan, bu konudaki teşvike neden karşı çıktıklarını şöyle anlattı:
''Biz bunun üzerinde çok çalıştık, gelir vergisi teşviki, aynı sosyal güvenlik açığı gibi uzun vadede altından kalkılamayacak yükler getiriyor, tabiatı gereği, hiçbir Hükümette verilen şeyi ileride geri alamıyor Türkiye'nin başına aynı sosyal güvenlik açığı gibi bir açık oluşturacak konu.'' Babacan, bu nedenle gelir vergisi teşviki konusunda karşı çıktıklarını belirterek, ''teşvik ile yani devlet hem ev al, hem de şu parayı cebine koy demiş oluyor, önemli bir tehlikeden kurtulduk'' dedi.
Babacan, seçimler öncesindeki popülist politikalara karşı olduklarını vurgulayarak, tutsat konusundaki kararlarının, popülist kararlar uygulamayacaklarının en önemli göstergesi olduğunu ifade etti.
AB İLE İLİŞKİLER...
Başmüzakereci Ali Babacan, AB ile müzakereler sonucunda fasılların açılıp, kapatılmasının, 27 ülke tarafından ayrı ayrı verilecek kararlara bağlı olduğunu belirterek, bu nedenle, belirlenecek bir takvim sürecinde Türkiye'nin kendi çalışmalarını yapacağını söyledi. Babacan, ''Bizim olanların müzakereleri açıp, kapamasını bekleyecek vaktimiz yok''dedi.
Türkiye'nin AB sürecine yönelik teknik çalışmalarını tüm hızıyla yürüttüğünü belirten Babacan, ''Tarama sonrası ilk alt komite toplantıları bugün itibarıyla bitiyor. İkinci toplantılar eylül ayında başlayacak'' dedi.
10 Ocak kararlarıyla, Türkiye'nin AB sürecinde yapacağı çalışmalara ilişkin bir takvime ilişkin çalışma başlattıklarını belirten Babacan, bu takvimi Mart ayı sonunda ya da Nisan ayında, 7 yıllık bir programı kamuoyuna açıklayarak, uygulamalar konusunda kamuoyu ile kendilerini bağlayacaklarını söyledi.
TÜRKİYE 2011'DE HAZIR HALE GELECEK...
2013 yılına kadar hatta daha önce AB açısından hazır hale geleceklerini belirten Babacan, ''Tam üyelik şartlarımızı nasıl yerine getireceğimiz konusunda belirli bir takvim konusunda uzlaşabilme açısından, 2011 yılında AB'ye hazır hale geleceğiz'' dedi.
Türkiye'nin, AB sürecinde çalışmalarına devam edeceğini vurgulayan Babacan, AB'nin de kendisini hazır hissetmesi durumunda birçok konuda müzakere fasıllarını açıp kapatmaya hazır durumda bulunacaklarını kaydetti.
Ali Babacan, bazı AB ülkelerinin, çok kısa zamanda Türkiye'nin tam üyelik kapısını çalmasından korktuğunu belirterek, ''Biraz zamana ihtiyaçları var gibi görünüyor'' dedi.
10 Ocak kararları çerçevesinde üzerinde çalıştıkları takvimi gerçekleştirmek için çalışacaklarını vurgulayan Babacan, AB'nin de kendilerine net bir tarih vermesinin önemine dikkat çekti.
10 Ocak kararlarının AB yetkilileri tarafından çok olumlu karşılandığını vurgulayan Babacan, Türkiye'nin kararlılığını gördüklerini ifade etti.
Türkiye'nin müzakerelere açılmayacak tarım gibi fasıllarda kendi üzerine düşen çalışmaları gerçekleştireceğini vurgulayan Babacan, örneğin bu konuda tarımsal istatistiklerin hazırlanacağını, gerekli kurumsal yapının oluşturulacağını ve Türkiye'nin uygulama takviminin, hem Türk kamuoyu, hem Türk Sivil Toplum Kuruluşları hem re AB tarafından izlenebileceğini söyledi.
''Bundan sonra, belirli bir tarih istemenin faydalı olacağına inanıyoruz'' diyen Babacan, ''Böyle bir ortamda kısa vadede tarih vermeleri zor, ancak 2014-2021 tarihlerine kapsayan AB bütçesinde Türkiye'nin yeri ne olacak bunun belirlenmesi gerekiyor'' diye konuştu.
Babacan, Türkiye'nin, AB üyesi ülkelerin akıllarından geçen tarihten daha önce AB tam üyeliğine hazır olacağını, çünkü beklenenden daha ileri bir noktada bulunduklarını ifade etti.
Ali Babacan, Türkiye'deki ithalat kompozisyonu içinde ara mallarının neden yüksek olduğuna yönelik bir soruya verdiği yanıtta ise ara mallar içinde hammadde olan enerji ürünleri kaleminin çok yüksek miktarda bulunduğunu Türkiye'nin yatırım ve üretim yapan, büyüyen bir ülke olması nedeniyle bunun da doğal olduğunu söyledi.
Türkiye ekonomisinde canlılığın sürdüğüne dikkat çeken Babacan, açılan işyerlerinin, kapanan işyerlerine göre her geçen gün artış gösterdiğini, işi iyi olanların hızlı dönüşüme ayak uydurabilen işyerleri olduğunu vurguladı.
IMF HEYETİ'NİN ZİYARETİ...
Babacan bir soru üzerine, Uluslararası Para Fonu (IMF) Heyeti'nin, Stand-By düzenlemesinin 6. Gözden Geçirme çalışmaları için önümüzdeki hafta Türkiye'ye geleceğini, heyetin, Gözden Geçirme'nin yanı sıra, IMF'nin mutad 4. Madde görüşmelerinde de bulunacağını kaydetti.
Babacan, IMF ile çalışmaları 15 gün içinde bitirmeye çalışacaklarını da vurguladı.