VATAN FORUM

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
VATAN FORUM

Türkiyemiz ve Dinimiz üzerinde oynanan hain planı gazete kupürleriyle açıklıyoruz


2 posters

    Evren kurtuldu! Okay Gönensin

    avatar
    omniversel
    Normal kullanici


    Mesaj Sayısı : 89
    Kayıt tarihi : 15/07/06

    Evren kurtuldu! Okay Gönensin Empty Evren kurtuldu! Okay Gönensin

    Mesaj tarafından omniversel Salı 16 Ekim - 0:53

    Okay Gönensin



    Evren kurtuldu! (18/01/2005)


    Milliyet Gazetesi'nde yayınlanan uzun konuşmasının dünkü 10'uncu bölümünde Fethullah Gülen, 12 Eylül yönetiminin başı ve eski cumhurbaşkanı Kenan Evren'in "cennetlik" olduğunu ilan etti.
    Fethullah Gülen aynen şöyle diyor: "Evren Paşa (...) seçmeli din derslerini mecburi yapmakla yararlı bir iş yapmıştır. Gençlerin çoğu onun bu icraatı vesilesiyle din eğitiminden nasiplerini almışlardır. Bu iş kanaatimce öyle büyüktür ki -doğrusunu Allah bilir-hiçbir sevabı olmasa bile bu icraatı ona yetebilir, ahirette kurtuluşuna vesile olabilir, cennete de gidebilir."
    Din derslerini zorunlu kılmakla "cennetlik" olunuyorsa, unutulmamalı ki Kenan Evren bu alanda tek isim değil. Üstelik bu, Evren'in bu alandaki tek icraatı da değil. Orgeneral Kenan Evren, imam hatip mezunlarının üniversitelerin tüm bölümlerine girmelerini de sağlamıştı.
    Evren'in "kurtuluşu"nda bir işlevi olabileceği düşünülürse, TRT'de her hafta "İnanç Dünyası" adlı din programını yaptırması da belirtilmelidir.
    Güneydoğu'da uçaklardan dini bilgiler içeren Kürtçe yayınların atılması fikrinin de Evren'e ait olduğu söylenmektedir.
    Hakları yenmemeli
    Evren bu icraatları dolayısıyla "cennetlik" oluyorsa, Fethullah Gülen tarafından aynı şekilde ödüllendirilmesi gereken başkaları da vardır.
    Örneğin İsmet İnönü. 1930'da kapatılmış olan "İmam Hatip Mektepleri"ni 1949'da yeniden açtı. Yükselen Demokrat Parti muhalefetine karşı "tedbir" olarak ayrıca Türkçe okunan ezanın tekrar Arapçaya döndürülmesi için karar aldı. (Ancak bu kararı uygulamak Demokrat Parti'ye kaldı.)
    Bülent Ecevit'in aynı şekilde anılması gerekir. 1974'te Erbakan'ın desteğiyle başbakan olan Bülent Ecevit, imam hatip okullarının orta kısımlarını tekrar açtı. Devlet televizyonunda ilk kez canlı mevlit yayınlattı. TRT televizyonunda her hafta sürekli bir dini yayın yapılmasını sağlayan da Bülent Ecevit'tir.
    Fethullah Gülen, başbakanlığı döneminde 250'den fazla imam hatip lisesi açan Süleyman Demirel'i de unutmamalıdır.
    Fethullah Gülen, konuşmasına ekleyeceği bir bölümde İsmet İnönü, Adnan Menderes, Bülent Ecevit ve Süleyman Demirel'in de "cennetlik" olduklarını ilan etmelidir. Yoksa haksızlık yapmış olur.
    Admin
    Admin
    Admin


    Mesaj Sayısı : 1196
    Kayıt tarihi : 15/07/06

    Character sheet
    Field1: 2

    Evren kurtuldu! Okay Gönensin Empty Fethullah Gülen'e içten bir mektup

    Mesaj tarafından Admin Salı 16 Ekim - 0:56

    Ahmet HAKAN 19 Ocak 2005 Bugünkü yazısı

    Fethullah Gülen’e içten bir mektup

    SAYIN Fethullah Gülen!
    Milliyet Gazetesi’ne verdiğiniz röportajda şöyle diyorsunuz:
    ‘Evren Paşa, seçmeli din derslerini mecburi yapmakla yararlı bir iş yapmıştır. Gençlerin çoğu onun bu icraatı vesilesiyle din eğitiminden nasiplerini almışlardır. Bu iş kanaatimce öyle büyüktür ki -doğrusunu Allah bilir- hiçbir sevabı olmasa bile bu icraatı ona yetebilir, ahirette kurtuluşuna vesile olabilir, cennete de gidebilir.’

    Sayın Fethullah Gülen!
    Kimin cennetlik olduğu, kimin cehennemi boylayacağı üzerine yapılan heyecanlı tartışmalar karşısında her daim ‘mesafeli’ durmuş biri olarak, Kenan Paşa’yı cennetle müjdelemeniz karşısında öfkeye filan kapılmış değilim.
    Çünkü ‘Herkes cennete gönderilirse bize yer kalmaz’ tarzı hasis ve bencil endişe de, cehennemi boylayacakların listesini çıkarmak gibi lüzumsuz kendine güven duygusu da bana göre değil!
    Yaratıcının şaşmaz adaletine güven duymak belki de en iyisi!
    Bu yüzden Kenan Paşa’nın -Allah uzun ömür versin- öteki dünyada nerede konuk edileceği meselesine hiç takılmadığımı belirtmek isterim.
    Mesele cennet ya da cehennem meselesi değil yani.

    * * *

    Benim üzerinde durduğum mesele şu:
    ‘Seçmeli din derslerini mecburi yaparak gençlerin din eğitiminden nasiplerini almasına neden olan ve böylece öteki dünyada kurtuluşunu garantileyen’ Kenan Evren’in, 17 yaşındaki bir gence reva gördüğü son!
    Sanırım, Erdal Eren adını daha önce duymuşsunuzdur.
    Hani yaşı tutmadığı için yaşı büyütülerek idam sehpasına gönderilen 17 yaşında bir delikanlı vardı.
    2 Şubat 1980’de gözaltına alınmış, 19 Mart 1980’de idam edilmişti.
    Yani jet hızıyla!
    Ne dünyanın dört bir yanından gelen tepkilere aldırış edildi, ne avukatların yaptıkları savunmalara.
    İdam kararı alındı, yaş büyütüldü ve infaz gerçekleşti!
    Sayın Fethullah Gülen, Erdal Eren’i hatırlamadınız mı?
    O zaman size cennetle müjdelediğiniz Kenan Evren’in bir zamanlar herkesin diline pelesenk olan ama şimdilerde unutulan bir sözünü anımsatayım:
    ‘Asmayalım da besleyelim mi?’
    Herhalde bunu duymuşluğunuz vardır.

    * * *

    Sayın Gülen!
    Bir din adamı olarak gençlere din dersi verilmesinin önünün açılmasının ne büyük bir olay olduğunu düşünmenizi anlayışla karşılayabilirim.
    Hatta heyecanınızı bastıramayıp, Kenan Evren’e öteki dünya mutluluğunun kapılarını açmanızı bile mazur görebilirim.
    Ama sizin gibi ‘gözyaşı dökmeyi’ bilen birinin, 17 yaşında idam sehpasına gönderilen o delikanlıyı hesaba katmamasını anlayamam.
    Çünkü gözyaşı dökmeyi başaran birinin, ‘Varsın o genç idam sehpasını boylasın, nasıl olsa diğer gençlere din eğitimi verildi, biz ona bakalım’ diyebileceğini hiç sanmıyorum.
    Admin
    Admin
    Admin


    Mesaj Sayısı : 1196
    Kayıt tarihi : 15/07/06

    Character sheet
    Field1: 2

    Evren kurtuldu! Okay Gönensin Empty Dünden kalan dört önemli not - Ahmet Hakan

    Mesaj tarafından Admin Salı 16 Ekim - 0:57

    Ahmet HAKAN 20 Ocak 2005 Bugünkü yazısı


    Dünden kalan dört önemli not
    DİN derslerini seçmeli olmaktan çıkaran Kenan Evren’in cennete gidebileceği ihtimalini güçlü bir şekilde vurgulayan Fethullah Gülen’e, yaşı büyütülerek idam edilen Erdal Eren’i hatırlatan bir ‘açık mektup’ yazmıştım dün.
    Mektubum muhatabına ulaştı mı bilmiyorum.
    Ama bildiğim bir şey var: Dünkü mektupla ilgili dört önemli notu bugün sizlerle paylaşmalıyım:

    * * *

    BİR: Önce bir düzeltme: Erdal Eren, tabii ki 19 Mart 1980’de değil, 13 Aralık 1980 tarihinde asılarak idam edilmiştir. Yazımdaki tarih yanlışına dikkat çeken okurlarıma teşekkür ediyorum. Ayrıca beni, sanki içine doğmuş gibi daha geçen gün ‘Aman dikkat et, yazılarında maddi hata yapma’ diye uyaran dostuma da buradan ‘Çok mahcubum, üstüme gelme’ mesajı gönderiyorum.

    İKİ: Yaşı büyütülerek idam edilen 17 yaşındaki Erdal Eren’den söz edilir de, herkesi derinden etkileyen o Sezen Aksu şarkısına değinilmezse tabii ki olmaz! Erdal Eren’in idam edilmeden önce çekilen son fotoğrafına gönderme yapan şarkıyı bugün bir kez daha gündeme getirmenin tam sırası: ‘Bir söz bitişi gibi son buldu sevişler/ Bir yaz güneşi gibi eritir hep bu terk edişler/ Bir an duruşu gibi, ömrün gidişi gibi/ Veda ederken aşk ateşi gibi/ Söner iç çekişler/ Aman aman yandım aman/ Kurşun gibi izler/ Son bakıştaki o gözler kaldı aklımızda.’ Sözler Aysel Gürel’e aittir ki bu benim için hep bir şaşırma vesilesidir. Beste Onno Tunç’a aittir ki bu beni şaşırtmaz.

    * * *

    ÜÇ: Fethullah Gülen’i seven bazı okurlar, son derece kibar bir dille beni şu konuda uyardılar: ‘Fethullah Gülen, Kenan Evren için ‘Kesinlikle cennete gidecek’ dememiştir, ‘Cennete gidebilir’ demiştir. Ayrıca ‘Doğrusunu Allah bilir’ diye de not düşmüştür.’ Evet, bunlar doğru ama benim üzerinde durduğum konu bu değil ki! Ben kimin cennete, kimin cehenneme gideceğiyle ilgili teolojik bir tartışma yapmak yerine işin ahlaki ve vicdani yönüyle ilgileniyorum. Din derslerini ‘seçmeli’ olmaktan çıkarıp ‘mecburi’ hale getiren Kenan Evren yönetimi, 17 yaşındaki bir genci, yaşını büyütüp idam etmiştir. Bir tarafta ‘Din dersleriyle önü açılan gençler’ var, bir tarafta da ‘yaşı büyütülerek idam edilen bir genç’ var! Benim yaptığım sadece ve sadece ‘Hocaefendi’ye bu iki durumu anımsatıp, bir vicdan muhasebesi çağrısında bulunmaktı.

    DÖRT: Fethullah Gülen’i seven bazı okurlar ise, son derece kaba bir biçimde, benim hangi hakla Gülen’i eleştirdiğimi sordular. İşi galiz küfürlere kadar götürenler bile çıktı. Onlara ‘Hiç kimse masum değildir, herkes eleştirilebilir’ filan diye yanıt vermenin nafile bir çaba olduğunu tabii ki biliyorum. Bu yüzden işin bu kısmına dalmaya gerek yok. Ama o küfür mesajlarını okurken beni asıl şaşırtan şu oldu: Son 15 yıldır her platformda ‘hoşgörü’ ve ‘tolerans’ kavramlarını gündemde tutmaya çalışan bir akımın mensuplarının, bu iki kavrama bu kadar uzak düşmeleri ne büyük talihsizliktir! O mesajları Fethullah Gülen’e göstersem, eminim üzüntüden gözyaşı dökerdi! Bu yüzden tabii ki böyle bir şey yapmayacağım. Sadece Gülen açısından bir umutsuzluğa, cemaat mensuplarının bile yeterince hoşgörülü ve toleranslı olamadığı gerçeğinin hatırlattığı umutsuzluğa değinip geçiyorum!

    Ah, ne hazin!

      Forum Saati Ptsi 20 Mayıs - 3:37