VATAN FORUM

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
VATAN FORUM

Türkiyemiz ve Dinimiz üzerinde oynanan hain planı gazete kupürleriyle açıklıyoruz


    2 Bin Yahudi çocuk Urfa'da doğdu!

    avatar
    omniversel
    Normal kullanici


    Mesaj Sayısı : 89
    Kayıt tarihi : 15/07/06

    2 Bin Yahudi çocuk Urfa'da doğdu! Empty 2 Bin Yahudi çocuk Urfa'da doğdu!

    Mesaj tarafından omniversel Salı 16 Ekim - 0:37

    2 Bin Yahudi çocuk Urfa'da doğdu!
    İŞTE BUGÜNKÜ YENİÇAĞ GAZETESİNDE YERALAN HABER!!! İSRAİL’in GAP topraklarını ele geçirmek için yürüttüğü sinsi planlar bir bir gün yüzüne çıkıyor. BBP Genel Başkan Yardımcısı Şimşek, yaklaşık 2 bin İsrailli kadının Şanlıurfa’daki İtalyan Hastanesi’nde doğum yaptığını ve bu sayede, doğan çocukların Türk vatandaşlığı kazandığını söyledi.ŞİMŞEK, tehlikenin büyüklüğüne şu sözlerle dikkat çekti: Doğum yapmak üzere olan İsrailli kadınları Şanlıurfa’da İtalyan Hastanesi’ne getiriyorlar. Çocukların kimliklerinde doğum yeri olarak da Türkiye-Şanlıurfa yazıyor. Bu çocuklar büyüyünce buraya gelip arazilerine (!) dönecekler...

    YAHUDİ kadınları Urfa’da doğuruyor
    İsrail’in GAP topraklarını ele geçirmek için yürüttüğü sinsi planlar bir bir gün yüzüne çıkıyor. BBP Genel Başkan Yardımcısı Şimşek, yaklaşık 2 bin İsrail’li kadının Şanlıurfa’daki İtalyan Hastanesi’nde doğum yaptığını ve doğan çocukların Türk vatandaşlığına kaydedildiğini söyledi
    BBP Genel Başkan Yardımcısı Atilla Şimşek arazilerin mülkiyet haklarının satılmasının ülke açısından son derece sakıncalı bir durum yaratacağını söyledi. Büyük Birlik Partisi Genel Başkan Yardımcısı Atilla Şimşek, arazilerin mülkiyet hakkının yabancılara devredilmesinin ülkenin geleceği açısından son derece sakıncalı bir durum ortaya çıkardığını söyledi. Şanlıurfa’da 135 bin dönüm arazinin satıldığı bilgisinin kendilerine geldiğini söyleyen Şimşek, “İsrailliler GAP bölgesinden toprak satın alarak bu bölgeye yatırım yapıyorlar. Bunu yakından takip ediyoruz. Bu toprak alımlarını aynı zamanda Büyük İsrail Projesi içerisinde değerlendirmek gerekiyor. Suriye, Irak ve bizim Güneydoğu Anadolu bölgemizi içine alan bir proje bu. Bu amaçlar doğrultusunda Kuzey Irak’taki Kürtlere yardım ediyorlar. İsrail’in amacı orada Kürtleri ayaklandırmak, oradaki Kürtleri kontrol altına almak istiyorlar. Bir yandan da toprak satın alarak Büyük İsrail Projesini hayata geçirmek istiyorlar. Bunun yanında Şanlıurfa’da İtalyan Hastanesi’nde 2 bin Yahudi çocuğun doğduğu iddia ediliyor. İsrail’de doğum yapmak üzere olan kadınlar Şanlıurfa’ya getiriliyorlar. Çocukların kimliklerinde doğum yeri olarak da Türkiye-Şanlıurfa yazıyor. Bu çocuklar 20 yaşına geldiklerinde tekrar bu bölgeye gelecekler, aynı zamanda bunların burada arazileri de olacak o zaman ortaya çıkacak tabloyu bir düşünün. O bölgeye İsrailliler yerleşmiş olacaklar. Sıkıntı burada” şeklinde konuştu.
    Türkiye’de satılan arazilerin tamamıyla yabancıların inisiyatifine geçtiğini ifade eden Atilla Şimşek, “Türkiye’de toprakların mülkiyetinin yabancılara devredilmesi çok sakıncalı olur. Siz toprağın mülkiyet hakkını satıyorsunuz. Bu toprak üzerindeki bütün tasarrufunuzu yabancılara devrediyorsunuz anlamına gelecektir. Yarın o toprak üzerine bir şey yapmaya kalktığınızda bu konuda hiçbir tasarrufunuz bulunmayacak. Yabancılar istediklerini yaparken siz bir hak iddia edemeyeceksiniz. Ama bunun yanında kullanım hakkının verilmesinde bir sakınca görmüyorum.

    AB’DE BİLE TOPRAKLAR SATILMIYOR
    Öte yandan AB üyesi ülkelerin hiç birinde toprak satışı söz konusu değil. Hiçbir ülke toprak satmıyor. Sadece mülk edinme hakkı tanıyor. AB’de bizde olduğu gibi arazilerin mülkiyet hakkının ülke dışında birine devri söz konusu değil. Bu konuda da AB örneklerinin iyice düşünülmesi gerektiğini düşünüyorum” dedi.

    MÜLKİYET HAKKININ DEVRİ SÖZ KONUSU
    Yabancılara arazi satılırken geçmişte yaşanan örneklerin göz ardı edinildiğine de değinen Atilla Şimşek şunları söyledi: “Çanakkale Şehitler Anıtı’nın dikileceği yer bir İngiliz’e ait olduğu için bu anıt oraya dikilemedi. Buna özellikle dikkat etmek gerekiyor.
    İşte arazi satışının sonuçlarına dair çarpıcı bir örnek size. Çanakkale Şehitleri için hazırlanan Anıt istenilen yere dikilemedi, şu an ki yere dikildi. Eğer arazilerin mülkiyet haklarını devrettiğiniz zaman başınıza bunlar geliyor. Bunları asla unutmamak gerekir”

    MADEN SAHALARINA DA DİKKAT
    Çok masum görünmesine rağmen Türkiye’de maden araştırmak için izin alan şirketlerin köy arazilerinin tapularını aldıklarına da değinen Şimşek, “Maden araştırmak için izin alan şirketler köy arazilerinin tapularını da aldılar. Şu anda bütün kullanım hakları bu şirketlerin üzerinde. Bu şirketler satın aldıkları bu topraklar üzerinde hukuki olarak istediği tasarrufu uygulama hakkına sahip. Türkiye’de eğer toprak satışları olacaksa bu tür konuların enine boyuna düşünülmesi ve ele alınması gerekir. Bunların tam olarak düşünülmediği verdiğimiz örneklerden de açıkça ortada.”dedi
    Bölgeyi yeniden yapılandırıyorlar
    Türkiye’nin komşusu Irak’ta bugün oluşturulmak istenen yapıya da dikkat çeken Atilla Şimşek, burada meydana getirilmek istenen yeni yapılanmanın bölgede İsrail hegemonyası oluşturacağını ve Büyük İsrail Projesi’nde de toprak alımlarının bir aşama olduğunu kaydederek şöyle konuştu: “İsrail Kuzey Irak’taki Kürtlerden faydalanmak isteyerek burada kendi hedeflerini gerçekleştirmek istiyor. Özellikle Necef’te Allavi bir Şii devleti kurmak istiyor. Kuzey Irak bölgesine Allavi’nin yolladığı 100 bin aile yerleşecek. Bunun dışında Kırgızistan’dan getirilen Kürtler Kuzey Irak’a yerleştiriliyor. Dolayısıyla Allavi Kuzey Irak bölgesinin zaten Barzani ve Talabani’ye terk etmiş durumda. Irak’ta ortaya çıkan tablo bu. Türkiye’nin toprak bütünlüğü açısından geleceği yönelik olarak bu oluşumlara da dikkat etmesi gerekir. Böylesi planların yapıldığı bir ortamda yabancılara hele de GAP bölgesi’nde bahsettiğimi çerçevede toprak satışı son derece tehlikeli ve İsrail’in projeleri dikkate alındığında da bölgenin yeniden yapılandırılmasında bir araç olarak karşımıza çıkmakta.”

    Papazların dili çözüldü
    Türkiye ile Avrupa Birliği arasında çetin müzakere tarihi pazarlıklarının yaşandığı şu günlerde papazlar tekrar sahneye çıktı. Fener Rum Patriği Bartholemeos’un ardından Ermeni Patriği Mesrop II de üstü kapalı olarak papaz okulu açmak istediklerini söyledi
    AKP Hükümeti’nin Avrupa Birliği yolunda verdiği tavizlerden ilham alan azınlık cemaatlerinin dini liderleri bir bir sıraya geçti. AKP Hükümeti’nden Heybeliada Ruhban Okulu’nun açılacağı sözünü alan Fener Rum Patriği Bartholemeos’un ardından Türkiye Ermenileri Patriği Mesrop II de papaz yetişmeye ihtiyaçları olduğunu ve bunun içinde okul açılması gerektiğini dillendirmeye başladı. Bir gazeteye demeç veren Patrik Mesrop II, “AB’ye uyum çabalarını bahane ederek, devletten yeni ödünler koparmak istediğiniz yönünde haberler çıkıyor Neden ayrıcalık peşindesiniz?” sorusuna verdiği şu cevapla, azınlıkların AB süreci arkasına sığınarak bazı imtiyazlar koparmalarına tepki gösteren çevrelerden duyduğu rahatsızlığı dile getirdi: “AB’ye uyumu bahane etmemiz için bir neden yok. Biz Anayasa’nın ve uluslararası sözleşmelerin uygulanmasını istiyoruz. Tam tersine, AB’ye karşı olan çevreler bizim ayrıcalık istediğimizi ileri sürerek AB sürecini engellemeye çalışıyorlar. Örneğin hem Rum, hem Ermeni azınlığı hain ilan eden Ankara Ticaret Odası’nın ‘İçimizdeki Hançer Fener Rum Patrikhanesi’ başlıklı kitapçığı böyle bir çabanın ürünü.”

    YASALAR UYGULANMIYOR
    Türkiye’de azınlık haklarına düzenlemeler getiren yasaların tam olarak uygulanmadığını söyleyen Patrik Mesrop II “Yasalar tam olarak uygulansa ide sorun olmazdı. Biz Türkiye’nin AB üyeliği konusunda çaylışmalar yaptıkama Türkiye’nin uyum sağlaması gereken noktalar da var” dedi. Türkiye Cumhuriyeti devleti ile ilişkilerini iyi olduğunu belirten Patrik, ilişkilerin iyi olmasına rağmen bazı sorunlarını ilgili makamlara aksettirdiklerini ancak bir çözüm alamadıklarını iddia etti.

    MESROP DA OKUL İSTİYOR
    Ermeni Patriği Mesrop II de üstü kapalı olarak, Fener Rum Patriği Bartholemeos gibi, din adamı yetiştirebilmek için papaz okulu açmak istedikleri söyledi. Mesrop II şöyle devam etti: “Türkiye’de, Hristiyan vatandaşların ibadet özgürlüğüne kimse karışmıyor, bu da doğru. Asıl sorun şu: Bu kiliselerde görev yapacak rahipler nasıl bulunacak? Rahipsiz kilise, hahamsız sinagog, imamsız cami olur mu? Dinî ibadet kadar, dinî eğitim de önemli değil mi? Hatta eğitimsiz ibadet mümkün mü? Uzmanımız yok. Alaydan yetişen rahipler kiliselerde dînî nasıl vaaz edecekler?”

    AZINLIK OKULLARI SANCI İÇERİSİNDE
    Mesrop II, Ruhban Okulu’yla ilgili tartışmaları da çarpıcı bulduğunu söyledi. Ruhban Okulu’nun MGK gündemine alınmasının, azınlıklarla ilgili konuların hâlâ ulusal güvenlik konuları arasında değerlendirildiğini dile getiren Mesrop II şöyle devam etti: Azınlıklar bu ülkenin vatandaşları olarak sorunlarına bir güvenlik sorunu olarak bakılmasından dolayı rahatsızlar. Azınlık okulları da sancı içersinde. Ayrımcılığı körükleyen ibareler sadece kitaplarda değil.” Mesrop II ayrıca Ermenilerin Türkiye’den toprak satın aldıkları yönündeki haberleri de yalanlayarak (!) “Van’da toprak satın alan Ermeniler kimlermiş? Şöyle bir liste yayınlasalar da herkes görebilse bari. Elbette Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan her Ermeni istediği yerde toprak da, bina da alabilir.”dedi

    01.09.2004 - 10:29

      Similar topics

      -

      Forum Saati Paz 19 Mayıs - 4:27