VATAN FORUM

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
VATAN FORUM

Türkiyemiz ve Dinimiz üzerinde oynanan hain planı gazete kupürleriyle açıklıyoruz


    Ortaöğretimde hurafeli din eğitimi. Abdest suyunun faydaları

    Admin
    Admin
    Admin


    Mesaj Sayısı : 1196
    Kayıt tarihi : 15/07/06

    Character sheet
    Field1: 2

    Ortaöğretimde hurafeli din eğitimi. Abdest suyunun faydaları Empty Ortaöğretimde hurafeli din eğitimi. Abdest suyunun faydaları

    Mesaj tarafından Admin Salı 3 Tem. - 2:45

    Ortaöğretimde hurafeli din eğitimi
    Din kitaplarında yer alan "abdest suyu yararları" ortalığı karıştırdı.

    22 Eylül 2006 09:36


    11. sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi kitabında abdest suyunun alyuvarların sayısını artırmaktan, tansiyonu dengelemeye birçok yararı olduğu anlatılıyor. Uzmanlara göre bu bilgiler bilimdışı

    Yeni eğitim öğretim yılında 11. sınıflara okutulan ve öğrencilere ücretsiz dağıtılan Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi kitabında, abdest suyunun neredeyse her derde deva olduğu yazılıyor. Kitaba göre, abdest suyunun alyuvarların sayısını artırmaktan, tansiyonu dengelemeye kadar pek çok yararı var, ancak uzmanlara göre bu bilgiler bilimdışı ve safsata.

    11. sınıflar için hazırlanan Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi kitabının ikinci ünitesindeki "İslamda ibadetin faydaları" bölümünde yer alan "Bunları Biliyor musunuz?" başlığı altında abdestin faydaları şu cümlelerle anlatılıyor:

    "Abdest almanın insan sağlığına birçok katkısı vardır. Abdest alırken kullanılan su sayesinde kan dolaşımı hızlanır, alyuvar sayısı çoğalır. Solunum hareketlenir. Alınan oksijen miktarı artar. Sinirler sakinleşir, ferahlar, kalbin yükü hafifler, tansiyon normalleşir. Dışarı atılan karbondioksit oranı fazlalaşır.

    Gusül gerektiren haller
    (...) Boy abdestinin ise ibadet olmasının yanında sağlık yönünden de pek çok faydaları vardır. Boy abdestiyle tüm vücut yıkanır. Böylece vücut zehirli toksinlerden temizlenmiş olur. Gusül gerektiren hallerden dolayı bedende meydana gelen gevşeklik ve uyuşukluk, boy abdestiyle giderilerek vücuda zindelik kazandırır. Gusül abdesti almakla hem farz ibadet yerine getirilmiş olur, hem de sevap kazanılır."

    Bu bölümde ağız ve diş sağlığının önemi de anlatılıyor. En altta, bu yazıların 1957 basımı olan, Dr. Elbert Schalle'in "Başarılı Tedaviler" kitabından alıntı yapıldığı bilgisine yer veriliyor.

    Akıl ve vahiy
    Aynı ders kitabında, "İslam Düşüncesinde Yorumlar" başlıklı ünitede "vahiy" ile "aklın" mukayesesi de yapılıyor. Vahiy "ilahidir, yanılmaz, düşünmeyi teşvik eder, tefekkürü ibadet sayar" diye tanımlanırken, akıl "insanidir, yanılma payı vardır, vahyi anlamaya yarar, aklı destekler" diye açıklanıyor.

    'Bunlar bilimdışı ifadeler'
    Ders kitabında yer alan bu bilgilerle ilgili görüşlerini sorduğumuz bilim adamları tepki gösterdi.

    Türk Tabibler Birliği Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Gençay Gürsoy, bu bilginin bilimsellikle uzaktan yakından ilgisi olmadığını belirterek, şöyle konuştu:

    "Abdest suyuyla ilgili olarak yorum yapmanın ders kitabında ne anlama geldiğini herkes takdir etsin. Olacak iş değil. Böyle bir yaklaşımın bilimsel olup olmadığını araştırmanın alemi yok. Zaten iş okul kitaplarında Batı kaynaklı klasiklerin kahramanlarının isimlerini değiştirmeye kadar gitti. Dolayısıyla bu da propaganda aracı olarak kullanılıyor. Son derece bilimdışı, gerçekdışı, safsataya dayanan bir ifade. Alyuvar sayısının abdestle ilgisi olamaz. Alyuvar sayısı olsa olsa egzersizle, gıdalarla, birtakım takviyelerle artar."

    Abdestin değil, suyun etkisi
    İstanbul Tıp Fakültesi Tıbbı Ekoloji ve Hidroklimatoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Zeki Karagülle "Bu kadar yaygın bir etkiyi söyleyebilmek için elinizde bayağı çalışma olması lazım" dedi ve şöyle devam etti:

    "Alyuvarların artması derken ne kastediliyor? Sayısı söyleniyorsa çok yanlış. Bu tür bir uygulamayla alyuvarların artması mümkün değil. Kullandığınız su sıcaksa damarlarda genişlemeye yol açar, o da tansiyon düşüklüğüne yol açar. Ama soğuksa bu sefer tam tersi bir etki yapar, o zaman da tansiyon yükselmesine yol açar. Ama bunlar abdestle ilgili değil, suyun kullanımıyla ilgili. Yazılanlar bilimdışı gözüküyor."

    Milliyet
    Burcum DEVREZ
    Admin
    Admin
    Admin


    Mesaj Sayısı : 1196
    Kayıt tarihi : 15/07/06

    Character sheet
    Field1: 2

    Ortaöğretimde hurafeli din eğitimi. Abdest suyunun faydaları Empty Doktor değil papaz metodu

    Mesaj tarafından Admin Salı 3 Tem. - 3:02

    Doktor değil papaz metodu
    "Abdest suyu alyuvarları çoğaltır" iddiasını savunan bakanın bilim adamı dediği kişi papaz çıktı.

    27.09.2006 18:04

    Haber: Murat ONGUN

    Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, bu yıl öğrencilere ücretsiz olarak dağıtılan 11. sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Kitabı'nda yer alan, abdest suyunun alyuvarların sayısını artırdığı yönündeki satırları savundu. Bunlar hurafe değil, Alman bilim adamı Albert Schalle'ye ait dedi.

    Bakan Çelik bu sözüyle belki de bilmeden yalancı konumuna düşebilir.

    Neden?

    Dr. Albert Schalle'nin alıntı yapılan kitabının adı Die Kneippkur.

    Yani Türkçesi Kneipp kürü demek.

    Peki kim bu Kneipp?

    Tam adı: Sebestian Kneipp.

    Doğum Tarihi: 1821 - Bavyera(Almanya)

    Ölüm Tarihi: 1897 - Bayern(Almanya)

    MESLEĞİ: PAPAZ.

    Evet, Albert Schalle'nin Kneippkur isimli kitabı papaz Sebestian Kneipp'ın 1850'li yıllarda bir din adamı olarak yarattığı su kürü ile tedavi metoduna dayanıyor. Abdest suyu alyuvarları çoğaltır diyen kişi bir doktor değil bir papazdır.

    Ve Türk Milli Eğitim'inin hazırlattığı kitaba bir papazın 1800'lü yıllarda ortaya attığı ve bilimselliği kanıtlanmamış bir cümlesi alıntılanmıştır.Schalle, papaz Kneipp'ın su kürü tedavilerini kitap haline getirerek tanınmasını sağlamıştır. İlginçtir Schalle'nin yazdığı kitabın basım tarihi de 1932 yılıdır. Yani günümüzden tam 74 yıl önce yayınlanmış bir eser.

    Kitap bugün sadece antika kitap satan internet sitelerinde bulunabiliyor.

    Son not, Bakan Çelik'in övdüğü Albert Schalle Die Kneippkurkitabının önsüzünde tamamen Nasyonel Sosyalist ifadeler kullanmıştır.

    Yani, Milli Eğitim'in kitabına giren hurafe alıntı bir Papaz'dan yapılmıştır.

    Alıntının yapıldığı Schalle'de bir Nazi'dir.

    Bakan Hüseyin Çelik'in öve öve anlattığı olayın aslı budur.
    Admin
    Admin
    Admin


    Mesaj Sayısı : 1196
    Kayıt tarihi : 15/07/06

    Character sheet
    Field1: 2

    Ortaöğretimde hurafeli din eğitimi. Abdest suyunun faydaları Empty Bakan, 'abdest suyunu' savundu

    Mesaj tarafından Admin Salı 3 Tem. - 3:02

    Bakan, 'abdest suyunu' savundu
    Milli Eğitim Bakan'ı Çelik Din Kültürü kitabındaki abdestle ilgili ilginç görüşü savundu

    27.09.2006 06:52

    Milli Eğitim Bakanı Çelik, 11. sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Kitabı'nda yer alan abdestle ilgili satırların, Alman bilim adamı Elbert Schalle'ye ait olduğunu söyledi



    Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, bu yıl öğrencilere ücretsiz olarak dağıtılan 11. sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Kitabı'nda yer alan, abdest suyunun alyuvarların sayısını artırdığı yönündeki satırları savundu.
    Bakan Çelik, önceki akşam TGRT Haber'e yaptığı açıklamada, din ve bilim adamlarının hurafe diye nitelendirdiği satırların kitaptaki, Bunları biliyor musunuz? kutucuğu içinde yer aldığını belirterek, ifadelerin Alman bilim adamı Elbert Schalle'ye ait olduğunu kaydetti. Schalle'nin, Başarılı Tedaviler kitabından alıntı yapıldığını kaydeden Çelik, şöyle konuştu:

    Özellikle 'abdest suyu' değil
    Abdest alınırken kullanılan su sayesinde, hasleten abdest suyu falan demiyor. Bunu Alman doktor söylüyor. Kuran'ın 275 yerinde Allah insanlara der ki, 'Hiç akıl etmiyor musunuz, hiç düşünmüyor musunuz?' Düşünme, akıl etme aslında İslam dininin esas yaklaşımıdır. Çocuklarımıza dinimiz eğer bir şey öğretmişse bunun bilimle çatışan, çelişen yanı yoktur. Bilim başımızın tacıdır. Şimdi bir hoca efendi dese ki 'Oruç tutmanın insan sağlığına sayısız faydaları var', birileri çıkıp buna hurafe diyebilir mi?
    Admin
    Admin
    Admin


    Mesaj Sayısı : 1196
    Kayıt tarihi : 15/07/06

    Character sheet
    Field1: 2

    Ortaöğretimde hurafeli din eğitimi. Abdest suyunun faydaları Empty O kitapta 'abdest' kelimesi geçmiyor

    Mesaj tarafından Admin Salı 3 Tem. - 3:10

    O kitapta 'abdest' kelimesi geçmiyor
    Milli eğitimin 'abdest suyu harefesi' ne kaynak teşkil eden kitapta 'abdest' gelimesi geçmiyor.

    02.10.2006 06:21
    Milliyet, Milli Eğitim Bakanlığı'nın Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersi kitabında abdest suyu alyuvarları artırır ifadesini gündeme getirince yetkililer, Alman yazar Dr. Schalle'nin kitabından alıntı olduğunu söyledi. Başbakan da Kitabı getirtip baktım cümleler aynen var dedi. Ancak Milliyet Dr. Schalle'nin orijinal kitabını bulup A'dan Z'ye inceledi. Alternatif tıp yöntemi olarak su kürünü anlatan kitabın içinde 'abdest' kelimesi geçmiyor. Soğuk su kürüyle abdest arasındaki tek ortak nokta ise, her ikisinde de suyun kullanılması



    Milli Eğitim Bakanlığı'nın (MEB) 11. sınıfta okuttuğu Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi kitabında yer alan abdest alırken kullanılan su sayesinde kandaki alyuvarların arttığı ifadesinin, kaynak olarak gösterilen Almanca kitabın orijinal baskısında bulunmadığı belirlendi.
    Milliyet'in 22 Eylül Cuma günü manşetinden yayımladığı haber üzerine MEB yetkilileri ve hükümet tarafından yapılan açıklamalardaki ortak nokta, abdest suyunun tıbbi sonuçlar doğurduğu yolundaki ifadenin ders kitabının yazarlarına ait olmadığı, bir Alman yazarın kitabından alındığı oldu.
    Ancak Milliyet'in söz konusu kitabı bularak yaptığı incelemede, metinde abdest suyundan hiç söz edilmediğini, alternatif tıp yöntemleri çerçevesinde başvurulan bir su kürünün anlatıldığı gün ışığına çıkartıldı.

    Schalle, Kneipp'in hastasıydı
    Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi kitabında abdest suyunun tıbbi etkileri olduğu iddiasına kaynak gösterilen Alman yazar Dr. Albert Schalle, kitabında ağırlıklı olarak suya dayanan bir doğal tedavi sistemini anlatıyor. Dr. Schalle'nin, 19. yüzyılın sonunda Katolik rahip Sebastian Kneipp tarafından kurulan ve kendi adını taşıyan tedavi sistemi Kneipp Kürünü tanıtan kitabı, aynı adı taşıyor:
    Die Kneippkur. Die Kur der Erfolge (Kneipp Kürü. Başarıların Kürü)
    Çocukluğunda kendisi de Sebastian Kneipp tarafından Almanya'nın güneyindeki Bad Wörishofen'de kurulan Kneipp Kürü Merkezi'nde tedavi gören, daha sonra bu merkezde çalışan, Kneipp'ın öğrencisi olan Dr. Schalle'nin artık piyasada bulunmayan 550 sayfalık kitabının ilk baskısı 1931'de yapıldı. Kitap, 80'li yıllara kadar defalarca basıldı.

    Tartışılan alıntı
    Türkiye'deki okulların 11. sınıflarında zorunlu din derslerinde okutulmak üzere MEB tarafından bedava olarak dağıtılan Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi kitabındaki İslamda ibadetin faydaları bölümünde yer alan Bunları Biliyor musunuz? başlığıyla açılan bölümde abdestin faydaları şöyle anlatılıyor:
    Abdest almanın insan sağlığına birçok katkısı vardır. Abdest alınırken kullanılan su sayesinde kan dolaşımı hızlanır, alyuvar sayısı çoğalır. Solunum hareketlenir. Alınan oksijen miktarı artar. Sinirler sakinleşir, ferahlar, kalbin yükü hafifler, tansiyon normalleşir (...)

    İsim de yanlış verildi
    Kitapta, bu iddialar için 'Dr. Elbert Schalle'nin 1957 yılı basımı kitabı kaynak olarak gösteriliyor. Alıntıya ilişkin bilgi aktarılırken yazarın Albert olan ön adının yanlışlıkla Elbert olarak yazıldığı dikkat çekiyor.
    Dr. Schalle, kitabında su ve kandaki alyuvarlar ilişkisini kendi deneylerine değil, kaynak göstermeden başkalarına dayandırarak şöyle anlatıyor:
    Kanın hemoglobin (renk maddesi) içeriğinin, alyuvarlar sayısının soğuk su kürü etkisi altında arttığı kanıtlanmıştır. (sayfa 70).
    Dr. Schalle'nin burada sözünü ettiği soğuk su kürüyle abdest arasındaki tek ortak nokta, her ikisinde de suyun kullanılması.
    Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi kitabında Dr. Schalle'nin kitabının 1957-Münih baskısının 87 ve 88. sayfalarına işaret ediliyor. Bu atıfla kitabın 1957 Almanca baskısının kastedildiği düşünüldüğünde, gündeme büyük bir 'hata', 'yanlış' ya da 'tahrifat' olasılığı geliyor.
    Kitabın sözü edilen sayfalarında abdestin kandaki alyuvarları artırdığı iddiasını destekleyecek hiçbir ifade yok. Bu bölümde yarım banyo ve ayak banyosu anlatılıyor. Bu banyoların, suyun kullanılması dışında abdestle hiçbir ortak yönü bulunmuyor.
    Kitapta yer alan resimlerde, söz konusu banyoların bir küvet, bir kova, bir kap ya da havuz içinde biriken durgun suda oturarak, ayakta durarak ya da yürüyerek yapıldığı görülüyor. Yıkanma söz konusu değil ve özel durumlar hariç, suyun soğuk olması gerekiyor.

    Suyla tedavi yöntemleri

    Kitaptaki suyla tedavi yöntemleri çeşitlilik gösteriyor: Islak bezle yıkanma, ıslak havlularla kundaklama, çeşitli banyolar (tam, oturma, ayak, göz, kol), su dökme (dize, baldıra, tüm vücuda vs), buhar banyosu.
    Hemen hepsi fotoğraf ve çizimlerle tarif edilen bu tedavi biçimlerinde, özel durumlar hariç soğuk su kullanılıyor. Vücudun ya da suyun kullanılacağı bölgenin önceden ısınmış olması, tedavinin ardından doğal olarak kurumaya bırakılması esas alınıyor.

    Erdoğan: Cümleler kitapta aynen var

    Başbakan Erdoğan, ABD'ye uçuşu sırasında gazetecilere açıklamalarda bulunurken, din dersi kitabındaki abdest alınan suyun alyuvarları artırdığı tartışmalarına ilişkin soruları da yanıtladı. Hürriyet gazetesi Genel Yayın Ertuğrul Özkök'ün anlatımlarına göre Erdoğan, alyuvar meselesinin bir Alman bilim adamının kitabından alındığını, kitabı getirterek kendisinin de baktığını söyledi. Bir sakatlık varsa onu bağlar diyen Erdoğan, Kitapta bu cümleler aynen var mı? sorusuna da, Evet, aynen var yanıtını verdi.

    Kitabı, Papa'ya takdim etti

    Dr. Albert Schalle, 1877-1952 yılları arasında yaşadı.
    Sebastian Kneipp tarafından kurulan ve kendi adıyla anılan doğal tedavi sisteminin uygulandığı terapi merkezinde terapi doktoru olarak çalıştı. Kneipp Kürü (Kneippkur) sistemini geliştiren Sebastian Kneipp'ı bizzat tanıdı. Önce hastası oldu, yanında tedavi gördü; daha sonra da doktor olarak Kneipp'ın terapi merkezinde çalıştı. Merkezde Kneipp'ın öğrencisi oldu, merkezin çıkardığı periyodik yayını yönetti.
    Schalle'nin yazdığı kitap 1930'lardan 1980'lere kadar çok sayıda baskı yaptı. Kitap, sistemi tanıtıyor, hastalıklara göre hangi yöntemlerin kullanılacağını, fotoğraf da kullanarak anlatıyor. Söz konusu yöntemlere kuşkuyla bakan tıp dünyasıyla tartışıp sistemi ve Kneipp'ı savunuyor. Kitabın 1948 baskısının (11. baskı) önsözünde, yazar eserini bizzat Papa XI. Pius'a takdim etme şansı bulduğunu ve bunun unutulmaz bir anı olduğunu yazıyor.

    1985'ten beri basılmıyor

    1930'lardan itibaren onlarca baskı yapan kitap, uzun süre Katolik rahip Kneipp tarafından geliştirilen Kneip Kürüyle ilgili önemli başvuru kitaplarından biriydi. Kitabın en son baskısı 1985'te yapıldı. Bu alanda çok sayıda yeni kitap yayımlandığı için 1985'ten sonra basılmayan ve piyasada bulunmayan kitap 'müzelik' oldu. Kitabı piyasada bulmak mümkün değil; sadece bazı sahaflarda, bazı kütüphanelerde ve Kneipp Müzesinde bulunabiliyor.
    Bugün Dr. Schalle ve kitabının izini bulmak için en iyi adres, Kneipp Kürü sisteminin babası Sebastian Kneipp'ın Almanya'nın güneyindeki Bad Wörishofen'de kurduğu Kneipp Kürü Merkezi'ne bağlı Kneipp Müzesi.
    Müze görevlileri, tedavi merkezinde yıllarca çalışan, bültenlerini yayımlayan Dr. Schalle'nin adını zorlanarak hatırlıyorlar.

    Din adamı ve doktor

    Sebastian Kneipp, 1821-1897 yılları arasında yaşadı. Yoksul bir ailenin çocuğu olan Kneipp, bir akrabasının yardımıyla ilahiyat dalında yüksek öğrenim görerek rahip oldu.
    Öğrenimi sırasında tüberküloza yakalandı, doktorların tüm çabalarına rağmen bir türlü iyileşemedi. Doktorların ve kendisinin tüm umutlarını kestiği bir anda suyla tedavi yöntemlerini ele alan bir kitap okudu, bu yöntemleri kendi kendine uygulayıp hastalığı yendi ve uzun yıllar yaşadı.
    Böylece din adamlığının yanı sıra ağırlıkla suyla tedavi yöntemlerini içeren ve daha sonra kendi adı verilen Kneipp Kürünü geliştirdi. 1855'te Bad Wörishofen kentindeki manastıra atandı.
    Burada, çok sayıda insana tedavi önerirken modern tıp doktorlarının eleştirileri ve engellemeleriyle karşılaştı. Hakkında davalar açıldı, tedaviden men kararları çıkarıldı.
    1893'te Papa XIII. Leo tarafından 'Monsenyor' unvanı verilerek onore edildi.

    GÜRSEL KÖKSAL/MİLLİYET

      Forum Saati Paz 19 Mayıs - 8:09