Anasayfa
Cemaatler ve Tarikatlar "Baykuş Saltanatı"
Fethullah Gülen yada Fethullahçılar ismi ile maruf yazılarım için; sorulacak sorulara bu yazımda cevap vereceğimi beyan etmiştim.Özel e-mail adresime soru ve not gönderen arkadaşlara verdiğim cevapları diğer yazılarımın içinde günü geldikçe açıklayacağım. Bunun dışında yazılarımıza yapılan yorumlarda; cevaba gerekçe olacak bir sual bulamadım. Kanımca; hırsların anarşi boyutuna ulaşması sağlıklı soruların çıkamamasını sağlamış.
-Yazıya yapılan uzun uzun yorumların ise cevabı: Tarikatlar “Görkemli Değil” Bayağıdır. başlıklı bundan önceki yazımda;
“Aslında genç taraftarlarına göre tarikatlar; görkemli değil bayağıdır. İçi boş ve anlaşılması yorumcunun kapasitesi kadar etkili, okuma evlerindeki aldıkları eğitimler; kara komediden ve sonu gelmez “vaatlerden” başkası değildir. Ama her şeye rağmen mutlaka konuşmalarında Şeyhlerinden, Hoca Efendilerinden alıntı yapmak zorunda hissederler kendilerini. Şeyhlerinin, Hoca Efendilerinin söylemlerindeki indekslere başvurmak onlar için zarurettir. Neden? Çünkü öğretiler onlar için “kahramancadır”. Bu indekslerden elde edilen bilgilerin aslında kendi kullanacakları temalarla hiçbir ilgisi olmayabilirde. Fakat işe yarayacak diye yinede Hoca Efendilerinden alıntı yapmak zorunda hissederler kendilerini. Bu alıntılarını mutlaka kendi metinlerine yamarlar. Bunların konuşma yazma ve yorumlarında metnin neresinde olduklarının bir önemi de yoktur.” şeklinde verilmiştir
-Bir diğer yazımda “Boşluk Bulunan Din Pazarına Hoş Geldin Büyükanıt başlıklı yazımda; Eylül ay’ı itibariyle;
1-Belgeleriyle Fethullah Gülen Terörü (kitap halinde)
2-Siyasi partilerin içine tarikatların girme fasılları ve MİT'in etkisi
3-1970- 1980 ülkücü gençlik dinamizmi
4-1980 ihtilali ile MİT tarafından ülkücü gençlik üzerinde oynanan tarikat oyunları.
konularını işleyeceğimi duyurmuştum.
Buna rağmen bir kısım konuya açıklama yapmayı metnin gereği, yazının akışı itibariyle uygun görmekteyim.
-Modern zamanın seküler anlayışını İslami değerler zarfında sunan oryantalizmin nihai hedefi Müslümanların zihinlerinde Batı’lıların istediği anlamda bir İslam tasavvuru oluşturmaktır.İslam Coğrafyası’na Batılı kimlikleriyle küfür ihraç eden oryantalistler, Müslümanlar tarafından kabul görmeyince farklı arayışlara yönelmişlerdir. (1)
Adı Mehmet, Ahmet, Hasan, Hüseyin diye bilinen nice Protestan, Katolik camilerin mihraplarında, üniversitelerimizin kürsülerinde görev yapmış ölünceye kadar Müslüman kimlikleriyle tanınmış niceleri vardır diye portallara düşen yazılar bizzat Fethullahçı istihbarat örgütünün yürüttüğü operasyonlardır. İslam dinini Batı’nın istediği anlamda tavsatarak sulandırmaya çalışan İslam’a açık düşmanlık eden Fethullah Gülen’in profosyonel ekibidir. Amaç sadece Mehmet adının kâdimi Türk askerini yıpratmak değil, İslam’ın kutsiyeti olan iki cihan serveri zişan efendimize duyulan sevgi hürmetine, saygı hürmetine bu seçkin isimlerinden dolayı getireninde kurtuluş ve huzur yolu olan selavata mazhar isimi mukaddesleri ve ehlibeyt isimlerini halkın nazarında küçülterek İslam’a görünmeyen bir tip, bir metod ile düşmanlık etmektir.
Böyle bir uygulama doğruysa yukarıdaki masum ve azametli isimlere düşmanlık edilmektedir. Olsa olsa bu oryantalistler vizyona, cami mihraplarına, milletin ruh ve vicdanına Fethullah Gülen ismini oturtmuşlardır.
Fethullahçıların tanıtım ve propaganda amaçlı kullandıkları sitelerden neredeyse tamamı yurtdışındaki adreslerden yayınını sürdürmektedir. Fethullahçı istihbaratçılar “hasım” kabul ettikleri kişiler aleyhine doğrudan yayın sürdüren siteler yerine, bu işi kamufle edilmiş siteler üzerinden sürdürmeyi yeğlemektedirler. (2)
CIA’nın teknik propaganda ve lojistik desteği ile yayını sürdüren ve bu sayede internet dünyasında “en çok ziyaret edilen” siteler arasında gösterilen; MİT’in kilit isimlerinden biri olup, bu ahlak(!), işbirlikçi, müfterilik, ketumiyetsizlik, gibi belirgin özellikleriyle CIA’nın yanı sıra Fehullahçı istihbaratçıların sözcülük ve tetikçiliğini yürüten Mehmet Eymür ve onun sitesidir. (2)
Şimdi;
-Dilbilgisi kural hatasından bahsederek, yazının özüne itibarı sarsmaya çalışanlar olabilir. Bu yazıyı yazan köşe yazarı, Türkiye’de her şey daha kara kalem kullanırken, Türkiye’de bilgisayar teknolojisi yok iken; ilk defa Bilgisayar’a ve Basıca’a kitabını; "bir çok üniversitemizde 1985 yılında başvurulacak kaynaklar arasına alınan" yazan. Anayasa Mahkemesi kütüphanesinin demirbaşları arasına girecek kadar kaliteli yönetim teknikleri kitabını yazan. (3), 491 makalesi hakemli makale olan, Kılavuz 1 isimli kitabı 1983 yılında Amerika ve Kanada’da İngilizce basılarak başvurulacak kaynaklar arasında değerlendirilen. 1987 yılından sonra "en az toplam on yıl aralıksız) Hergün, Ortadoğu ve Öncü gazetelerinde hergün köşe yazısı yazan, halen bilimsel dergilerde köşe yazıları devam eden, dünyanın 14 ülkesinde, Türkiye'de Muğla, İzmir, Çorum, İstanbul, Bolu, Ankara'da yatırımları olan bir yazarınızdır. Su İkram Edelim diye küçük ilmihal yazacak kadar din bilgisine sahip, Arapça lisanını diğer bildiği İngilizce, Fransızca ve Almanca diller kadar sade bilen kişidir.
-Alparslan Türkeş’in Fethullah Gülen diyalogları ve diğer siyasi tarikatlaşmanın içerikleri ile daha çok çok detayları inşallah Eylül ay’ında yayınlanacak olan “Belgeleriyle Fethullah Gülen Terörü” kitabımda görebilirsiniz. Ayrıca Eylül ay’ında yayınlanacak araştırmalarımı da belge niteliğinde takip edebilirsiniz.
*
Fethullah Gülen ve onun gibileri için kaos olan TÜRK portresini aşağıda ilginize sevgi ile sunuyorum.
Muhadislerin sözlerini arap edip ve şairlerin sözleriyle izah edeceğim.
Edip ve mutezili filozofu Cahizin hürriyet meftunu olan ve başkalarının hürriyetlerinden zevk alan Türklere mahsus secaat ve ul’vvühimmeti beyan sadedinde faziletleri hakkında eserinden mana ve mealen; Türk bütün akvamlardan ziyade baht’tır, savletle mahir ve süvaridir; savletteki maharetinden dolayı düşmanları çabuk sarar, atılmış pamuğa çevirir.
Türk vatan aşkıdır; metindir azim sahibidir. Önünü gören, sıkıntı ve güçlüklere katlanan bir kahramandır. Türk özünde ve işinde dürüsttür, iğfal için hileye, yalan va'deye tenezzül etmez. Türk savaşın bütün manasını ve gereğini kendisinde toplamıştır. At ve silah daima gözünün önündedir. Türk işini iyi bilir; zamanını, mekanını, adamını iyi seçer, işini sonuna bırakmaz, sırrı saklar. Türk haricilerle beraber bütün kılınç erlerine karşı fazıl ve meziyet sahibidir.
Türk askeri Türk olmayan asker ile yola çıksa onların on fersah katettikleri zaman, yirmi fersah katederler.
Türk'ün tecrübesi çok, zekası parlak, gafleti azdır, rey’i esaslı, nazarı keskindir.Türk'ün ruhunun kuvveti bedeninin kuvvetinden ziyadedir.
Türk'ün dört gözü vardır, ikisi önde, ikisi arkadadır. Bir Türk başlı başına bir ümmettir. Kısası Farslıların, Irakıacemin, Irakıarabın, haricilerin kuvvetleri bir şahısta toplansa o şahıs bir Türk’e denk olamaz. (4)
Türk’ün ilk defa secaatini metheden şair Ali İbni Abbasi Rumi Türk hakkında diyorki!..“Türk müdafaaya geçerse demirden bir sed, saldırıya geçerse alevlenmiş bir ateş parçası olur.
Türk “konuşmada lâtif, bir melek, savaşta kükremiş bir aslan olur.” (5)
Kadı said ibni Senan Türk Oğlu Türk Selahhattini Eyyübi hakkındaki kasidesinin ilk mısraında diyor ki: Türk sayesinde Arap pek şeref buldu, haysiyeti yüceldi. (6)
Bütün faziletleri nefsinde toplayan Türk’ün karşısında duracak bir tek baş yoktur.
Bu metin Ord.Prof. İsmail İzmirli Hakkı Külliyatından derlenmiştir.
*
Fethullah Gülen okulları; Türkiye’nin hasmı olan, yada Türk’e karşı kullanılmaya teşne ülkeler için en uygun ve en zengin ajan borsasıdır.
-Fethullah Gülen kitaplarını okuyup okumadığımı soranlara: “İntihal” dışında ne görebiliyor, ne öğrenebiliyorsunuz? Ancak Nil Yayınlarının müdürleri buna cevap versin.
-Siz “küçüğe” büyük derseniz Allah’ın gücüne gider!..
“Baykuşların Saltanatı: Karanlık ve İzbe Mahallerdir.
(1) İnkişaf Dergisi Haziran-Ağustos 2006 sayısı İhsan ŞENOCAK yazısından
(2) Köstebek Necip Hablemitoğlu
(3) Kılavuz 2
(4) Filozof Cahizin
(5) Ali İbni Abbasi Rumi
(6) Kadı Sait İbni Senan
**
Yollar kısa kısa.. Dağlar alçalmış.
MUSTAFA KEMAL düşünceden düşünceye mekik dokuyor..
Dağlar kekik kekik;
MUSTAFA KEMAL, vatan vatan kokuyor..
**
Not:
1- Sorulara cevap vermeye devam edeceğim.
2- Bir diğer yazımda Kur’anı Kerimde Allah’ü zülcelalin Türk’e hitabını ayet ayet açıklayacağım.
Fethullah Gülen yada Fethullahçılar ismi ile maruf yazılarım için; sorulacak sorulara bu yazımda cevap vereceğimi beyan etmiştim.Özel e-mail adresime soru ve not gönderen arkadaşlara verdiğim cevapları diğer yazılarımın içinde günü geldikçe açıklayacağım. Bunun dışında yazılarımıza yapılan yorumlarda; cevaba gerekçe olacak bir sual bulamadım. Kanımca; hırsların anarşi boyutuna ulaşması sağlıklı soruların çıkamamasını sağlamış.
-Yazıya yapılan uzun uzun yorumların ise cevabı: Tarikatlar “Görkemli Değil” Bayağıdır. başlıklı bundan önceki yazımda;
“Aslında genç taraftarlarına göre tarikatlar; görkemli değil bayağıdır. İçi boş ve anlaşılması yorumcunun kapasitesi kadar etkili, okuma evlerindeki aldıkları eğitimler; kara komediden ve sonu gelmez “vaatlerden” başkası değildir. Ama her şeye rağmen mutlaka konuşmalarında Şeyhlerinden, Hoca Efendilerinden alıntı yapmak zorunda hissederler kendilerini. Şeyhlerinin, Hoca Efendilerinin söylemlerindeki indekslere başvurmak onlar için zarurettir. Neden? Çünkü öğretiler onlar için “kahramancadır”. Bu indekslerden elde edilen bilgilerin aslında kendi kullanacakları temalarla hiçbir ilgisi olmayabilirde. Fakat işe yarayacak diye yinede Hoca Efendilerinden alıntı yapmak zorunda hissederler kendilerini. Bu alıntılarını mutlaka kendi metinlerine yamarlar. Bunların konuşma yazma ve yorumlarında metnin neresinde olduklarının bir önemi de yoktur.” şeklinde verilmiştir
-Bir diğer yazımda “Boşluk Bulunan Din Pazarına Hoş Geldin Büyükanıt başlıklı yazımda; Eylül ay’ı itibariyle;
1-Belgeleriyle Fethullah Gülen Terörü (kitap halinde)
2-Siyasi partilerin içine tarikatların girme fasılları ve MİT'in etkisi
3-1970- 1980 ülkücü gençlik dinamizmi
4-1980 ihtilali ile MİT tarafından ülkücü gençlik üzerinde oynanan tarikat oyunları.
konularını işleyeceğimi duyurmuştum.
Buna rağmen bir kısım konuya açıklama yapmayı metnin gereği, yazının akışı itibariyle uygun görmekteyim.
-Modern zamanın seküler anlayışını İslami değerler zarfında sunan oryantalizmin nihai hedefi Müslümanların zihinlerinde Batı’lıların istediği anlamda bir İslam tasavvuru oluşturmaktır.İslam Coğrafyası’na Batılı kimlikleriyle küfür ihraç eden oryantalistler, Müslümanlar tarafından kabul görmeyince farklı arayışlara yönelmişlerdir. (1)
Adı Mehmet, Ahmet, Hasan, Hüseyin diye bilinen nice Protestan, Katolik camilerin mihraplarında, üniversitelerimizin kürsülerinde görev yapmış ölünceye kadar Müslüman kimlikleriyle tanınmış niceleri vardır diye portallara düşen yazılar bizzat Fethullahçı istihbarat örgütünün yürüttüğü operasyonlardır. İslam dinini Batı’nın istediği anlamda tavsatarak sulandırmaya çalışan İslam’a açık düşmanlık eden Fethullah Gülen’in profosyonel ekibidir. Amaç sadece Mehmet adının kâdimi Türk askerini yıpratmak değil, İslam’ın kutsiyeti olan iki cihan serveri zişan efendimize duyulan sevgi hürmetine, saygı hürmetine bu seçkin isimlerinden dolayı getireninde kurtuluş ve huzur yolu olan selavata mazhar isimi mukaddesleri ve ehlibeyt isimlerini halkın nazarında küçülterek İslam’a görünmeyen bir tip, bir metod ile düşmanlık etmektir.
Böyle bir uygulama doğruysa yukarıdaki masum ve azametli isimlere düşmanlık edilmektedir. Olsa olsa bu oryantalistler vizyona, cami mihraplarına, milletin ruh ve vicdanına Fethullah Gülen ismini oturtmuşlardır.
Fethullahçıların tanıtım ve propaganda amaçlı kullandıkları sitelerden neredeyse tamamı yurtdışındaki adreslerden yayınını sürdürmektedir. Fethullahçı istihbaratçılar “hasım” kabul ettikleri kişiler aleyhine doğrudan yayın sürdüren siteler yerine, bu işi kamufle edilmiş siteler üzerinden sürdürmeyi yeğlemektedirler. (2)
CIA’nın teknik propaganda ve lojistik desteği ile yayını sürdüren ve bu sayede internet dünyasında “en çok ziyaret edilen” siteler arasında gösterilen; MİT’in kilit isimlerinden biri olup, bu ahlak(!), işbirlikçi, müfterilik, ketumiyetsizlik, gibi belirgin özellikleriyle CIA’nın yanı sıra Fehullahçı istihbaratçıların sözcülük ve tetikçiliğini yürüten Mehmet Eymür ve onun sitesidir. (2)
Şimdi;
-Dilbilgisi kural hatasından bahsederek, yazının özüne itibarı sarsmaya çalışanlar olabilir. Bu yazıyı yazan köşe yazarı, Türkiye’de her şey daha kara kalem kullanırken, Türkiye’de bilgisayar teknolojisi yok iken; ilk defa Bilgisayar’a ve Basıca’a kitabını; "bir çok üniversitemizde 1985 yılında başvurulacak kaynaklar arasına alınan" yazan. Anayasa Mahkemesi kütüphanesinin demirbaşları arasına girecek kadar kaliteli yönetim teknikleri kitabını yazan. (3), 491 makalesi hakemli makale olan, Kılavuz 1 isimli kitabı 1983 yılında Amerika ve Kanada’da İngilizce basılarak başvurulacak kaynaklar arasında değerlendirilen. 1987 yılından sonra "en az toplam on yıl aralıksız) Hergün, Ortadoğu ve Öncü gazetelerinde hergün köşe yazısı yazan, halen bilimsel dergilerde köşe yazıları devam eden, dünyanın 14 ülkesinde, Türkiye'de Muğla, İzmir, Çorum, İstanbul, Bolu, Ankara'da yatırımları olan bir yazarınızdır. Su İkram Edelim diye küçük ilmihal yazacak kadar din bilgisine sahip, Arapça lisanını diğer bildiği İngilizce, Fransızca ve Almanca diller kadar sade bilen kişidir.
-Alparslan Türkeş’in Fethullah Gülen diyalogları ve diğer siyasi tarikatlaşmanın içerikleri ile daha çok çok detayları inşallah Eylül ay’ında yayınlanacak olan “Belgeleriyle Fethullah Gülen Terörü” kitabımda görebilirsiniz. Ayrıca Eylül ay’ında yayınlanacak araştırmalarımı da belge niteliğinde takip edebilirsiniz.
*
Fethullah Gülen ve onun gibileri için kaos olan TÜRK portresini aşağıda ilginize sevgi ile sunuyorum.
Muhadislerin sözlerini arap edip ve şairlerin sözleriyle izah edeceğim.
Edip ve mutezili filozofu Cahizin hürriyet meftunu olan ve başkalarının hürriyetlerinden zevk alan Türklere mahsus secaat ve ul’vvühimmeti beyan sadedinde faziletleri hakkında eserinden mana ve mealen; Türk bütün akvamlardan ziyade baht’tır, savletle mahir ve süvaridir; savletteki maharetinden dolayı düşmanları çabuk sarar, atılmış pamuğa çevirir.
Türk vatan aşkıdır; metindir azim sahibidir. Önünü gören, sıkıntı ve güçlüklere katlanan bir kahramandır. Türk özünde ve işinde dürüsttür, iğfal için hileye, yalan va'deye tenezzül etmez. Türk savaşın bütün manasını ve gereğini kendisinde toplamıştır. At ve silah daima gözünün önündedir. Türk işini iyi bilir; zamanını, mekanını, adamını iyi seçer, işini sonuna bırakmaz, sırrı saklar. Türk haricilerle beraber bütün kılınç erlerine karşı fazıl ve meziyet sahibidir.
Türk askeri Türk olmayan asker ile yola çıksa onların on fersah katettikleri zaman, yirmi fersah katederler.
Türk'ün tecrübesi çok, zekası parlak, gafleti azdır, rey’i esaslı, nazarı keskindir.Türk'ün ruhunun kuvveti bedeninin kuvvetinden ziyadedir.
Türk'ün dört gözü vardır, ikisi önde, ikisi arkadadır. Bir Türk başlı başına bir ümmettir. Kısası Farslıların, Irakıacemin, Irakıarabın, haricilerin kuvvetleri bir şahısta toplansa o şahıs bir Türk’e denk olamaz. (4)
Türk’ün ilk defa secaatini metheden şair Ali İbni Abbasi Rumi Türk hakkında diyorki!..“Türk müdafaaya geçerse demirden bir sed, saldırıya geçerse alevlenmiş bir ateş parçası olur.
Türk “konuşmada lâtif, bir melek, savaşta kükremiş bir aslan olur.” (5)
Kadı said ibni Senan Türk Oğlu Türk Selahhattini Eyyübi hakkındaki kasidesinin ilk mısraında diyor ki: Türk sayesinde Arap pek şeref buldu, haysiyeti yüceldi. (6)
Bütün faziletleri nefsinde toplayan Türk’ün karşısında duracak bir tek baş yoktur.
Bu metin Ord.Prof. İsmail İzmirli Hakkı Külliyatından derlenmiştir.
*
Fethullah Gülen okulları; Türkiye’nin hasmı olan, yada Türk’e karşı kullanılmaya teşne ülkeler için en uygun ve en zengin ajan borsasıdır.
-Fethullah Gülen kitaplarını okuyup okumadığımı soranlara: “İntihal” dışında ne görebiliyor, ne öğrenebiliyorsunuz? Ancak Nil Yayınlarının müdürleri buna cevap versin.
-Siz “küçüğe” büyük derseniz Allah’ın gücüne gider!..
“Baykuşların Saltanatı: Karanlık ve İzbe Mahallerdir.
(1) İnkişaf Dergisi Haziran-Ağustos 2006 sayısı İhsan ŞENOCAK yazısından
(2) Köstebek Necip Hablemitoğlu
(3) Kılavuz 2
(4) Filozof Cahizin
(5) Ali İbni Abbasi Rumi
(6) Kadı Sait İbni Senan
**
Yollar kısa kısa.. Dağlar alçalmış.
MUSTAFA KEMAL düşünceden düşünceye mekik dokuyor..
Dağlar kekik kekik;
MUSTAFA KEMAL, vatan vatan kokuyor..
**
Not:
1- Sorulara cevap vermeye devam edeceğim.
2- Bir diğer yazımda Kur’anı Kerimde Allah’ü zülcelalin Türk’e hitabını ayet ayet açıklayacağım.