Anasayfa
Hikmet Genç (Sonsayfa.com) :
Terörist Başbakan’a Duacı Olan Kim?
Allame-i cihan Emin Çölaşan’nın allame’liğinin nasıl cihana şümul olduğunu adeta ispatlar bir yazısını okudum bugün.
( Allame-i Cihan : her şey hakkında çok ve derin bilgisi olan, dünya çapında alim.)
Yazısının başlığı “Bir telekulak skandalı daha”
Zaman zaman basında boy gösteren Ercan Çitlioğlu’nun (Bahçeşehir Üniversitesi Stratejik Araştırmalar Merkezi Başkanı) telefonlarının dinlendiği bir telekulak skandalından bahsediyor yazısında.
Aynı zamanda terörle ilgili sivil kurumlarda görev yapan bir uzman sayın Çitlioğlu.
Sayın allame-i cihan Çölaşan yazısında aynen şöyle buyuruyor !...
“Terörle ilgili kitapları vardır. Çitlioğlu ayrıca, Büyükanıt Paşa’ya yakınlığıyla bilinir.
Bundan birkaç ay önce İsrail Başbakanı Şaron hastalanıp komaya girmişti. Bu aşamada Çitlioğlu, Ankara’daki bir İsrailli diplomata geçmiş olsun dileklerini iletti.
Sonrası ilginç. Sürekli olarak Büyükanıt aleyhine yayın yapan ve onun "Yahudi (!)" olduğunu iddia eden internet sitelerinden birinde birkaç gün önce şöyle bir haber yayınlandı: "Büyükanıt’ın yakını Çitlioğlu da İsrail ve MOSSAD’la yakın ilişki içinde. O kadar ki, Şaron’un hastalanması üzerine Ankara’da İsrail Büyükelçiliği’ne gidip geçmiş olsun dileklerini iletti ve Şaron için duacı olduğunu söyledi."
Şimdi olayı Ercan Çitlioğlu’ndan dinleyelim:
"Bu sitede yazılan konuşma aynen doğrudur. Gerçekten de İsrailli diplomata kelimesi kelimesine böyle dedim. Fakat ben İsrail Büyükelçiliği’ne gitmedim. Bu konuşma telefonda oldu. Siteyi kullananlar elbette ki ’telefonları dinleniyordu ve bize bu bilgi, dinleyenler tarafından aktarıldı’ diyemezdi. İşlenen suçu gizlemek için telefon konuşması yerine benim büyükelçiliğe gittiğimi yazıyorlar."
Hoppalaaa….
Şimdi bizim allame ne demek istedi ?…
Önce, “Çitlioğlu, ayrıca Büyükanıt Paşa’ya yakınlığıyla bilinir. “ diyor.
Ardından Çitlioğlu’nun İsrail Başbakanı Şaron hastalanıp komaya girdiğinde İsrail Büyükelçiliği’ne gitmediğini yalnızca telefonla geçmiş olsun dileklerini ilettiğini ve Şaron için duacı olduğunu telefonda söylediğini teyit ediyor."
Allame’nin burada vurgulamak istediği ne ?
Çitlioğlu, Büyükanıt’a yakın birisi.
Çitlioğlu İsrail’i o kadar çok seviyor ve kendini o kadar çok İsrail’e yakın hissediyor ki Şaron’un komaya girmesiyle Büyükelçiliği arayıp hem geçmiş olsun diyor hem de duacı olduğunu özellikle belirtiyor…
Terör devleti’nin terörist Başbakanı’na !
Çitlioğlu’nun yaptıklarını ve söylemlerini en iyi özetleyen şu deyiştir ;
“ Merdi kıpti şecaat arz ederken sirkatin söylermiş “
Ancak unutmayalım ki,
Allame-i cihan Emin Çölaşan yazısında meramını yani telekulak skandalı’nı anlatmaya çalışırken de, “ İsrail’e ve Şaron’a çok müşfik(!) ve yakın olan Çitlioğlu, Büyükanıt’a da yakınlığı ile tanındığı “ gerçeğini(!) gözler önüne sermeye çalışmış…Buyurun, siz ilişkilendirin der gibi…
Hadi çıkın bakalım işin içinden şimdi…
Teamüller gereği Genel Kurmay Başkanlığı’na atama yapıldı… hem de her şey bir çırpıda oldu bitti… derken !...
Allame-i Cihan Emin Çölaşan’dan, “telekulak skandalı” serzenişiyle Büyükanıt hakkında çıkarılabilecek yeni spekülasyonlara çanak tutacak bir yazı.
Hasılı kelam, akım demek isterken, bokum! demiş…
Ama bu telekulak skandalları da yetti artık !!!
Kardeşim, yeter…dinlemeyin(!) herkesi
Allame-i cihan’ı dinleyin !!!
Hikmet’li(!) sözlerinden istifade(!) edin…
Terörist Başbakan’a Duacı Olan Kim?
Allame-i cihan Emin Çölaşan’nın allame’liğinin nasıl cihana şümul olduğunu adeta ispatlar bir yazısını okudum bugün.
( Allame-i Cihan : her şey hakkında çok ve derin bilgisi olan, dünya çapında alim.)
Yazısının başlığı “Bir telekulak skandalı daha”
Zaman zaman basında boy gösteren Ercan Çitlioğlu’nun (Bahçeşehir Üniversitesi Stratejik Araştırmalar Merkezi Başkanı) telefonlarının dinlendiği bir telekulak skandalından bahsediyor yazısında.
Aynı zamanda terörle ilgili sivil kurumlarda görev yapan bir uzman sayın Çitlioğlu.
Sayın allame-i cihan Çölaşan yazısında aynen şöyle buyuruyor !...
“Terörle ilgili kitapları vardır. Çitlioğlu ayrıca, Büyükanıt Paşa’ya yakınlığıyla bilinir.
Bundan birkaç ay önce İsrail Başbakanı Şaron hastalanıp komaya girmişti. Bu aşamada Çitlioğlu, Ankara’daki bir İsrailli diplomata geçmiş olsun dileklerini iletti.
Sonrası ilginç. Sürekli olarak Büyükanıt aleyhine yayın yapan ve onun "Yahudi (!)" olduğunu iddia eden internet sitelerinden birinde birkaç gün önce şöyle bir haber yayınlandı: "Büyükanıt’ın yakını Çitlioğlu da İsrail ve MOSSAD’la yakın ilişki içinde. O kadar ki, Şaron’un hastalanması üzerine Ankara’da İsrail Büyükelçiliği’ne gidip geçmiş olsun dileklerini iletti ve Şaron için duacı olduğunu söyledi."
Şimdi olayı Ercan Çitlioğlu’ndan dinleyelim:
"Bu sitede yazılan konuşma aynen doğrudur. Gerçekten de İsrailli diplomata kelimesi kelimesine böyle dedim. Fakat ben İsrail Büyükelçiliği’ne gitmedim. Bu konuşma telefonda oldu. Siteyi kullananlar elbette ki ’telefonları dinleniyordu ve bize bu bilgi, dinleyenler tarafından aktarıldı’ diyemezdi. İşlenen suçu gizlemek için telefon konuşması yerine benim büyükelçiliğe gittiğimi yazıyorlar."
Hoppalaaa….
Şimdi bizim allame ne demek istedi ?…
Önce, “Çitlioğlu, ayrıca Büyükanıt Paşa’ya yakınlığıyla bilinir. “ diyor.
Ardından Çitlioğlu’nun İsrail Başbakanı Şaron hastalanıp komaya girdiğinde İsrail Büyükelçiliği’ne gitmediğini yalnızca telefonla geçmiş olsun dileklerini ilettiğini ve Şaron için duacı olduğunu telefonda söylediğini teyit ediyor."
Allame’nin burada vurgulamak istediği ne ?
Çitlioğlu, Büyükanıt’a yakın birisi.
Çitlioğlu İsrail’i o kadar çok seviyor ve kendini o kadar çok İsrail’e yakın hissediyor ki Şaron’un komaya girmesiyle Büyükelçiliği arayıp hem geçmiş olsun diyor hem de duacı olduğunu özellikle belirtiyor…
Terör devleti’nin terörist Başbakanı’na !
Çitlioğlu’nun yaptıklarını ve söylemlerini en iyi özetleyen şu deyiştir ;
“ Merdi kıpti şecaat arz ederken sirkatin söylermiş “
Ancak unutmayalım ki,
Allame-i cihan Emin Çölaşan yazısında meramını yani telekulak skandalı’nı anlatmaya çalışırken de, “ İsrail’e ve Şaron’a çok müşfik(!) ve yakın olan Çitlioğlu, Büyükanıt’a da yakınlığı ile tanındığı “ gerçeğini(!) gözler önüne sermeye çalışmış…Buyurun, siz ilişkilendirin der gibi…
Hadi çıkın bakalım işin içinden şimdi…
Teamüller gereği Genel Kurmay Başkanlığı’na atama yapıldı… hem de her şey bir çırpıda oldu bitti… derken !...
Allame-i Cihan Emin Çölaşan’dan, “telekulak skandalı” serzenişiyle Büyükanıt hakkında çıkarılabilecek yeni spekülasyonlara çanak tutacak bir yazı.
Hasılı kelam, akım demek isterken, bokum! demiş…
Ama bu telekulak skandalları da yetti artık !!!
Kardeşim, yeter…dinlemeyin(!) herkesi
Allame-i cihan’ı dinleyin !!!
Hikmet’li(!) sözlerinden istifade(!) edin…