VATAN FORUM

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
VATAN FORUM

Türkiyemiz ve Dinimiz üzerinde oynanan hain planı gazete kupürleriyle açıklıyoruz


    Susmanın ihanet olduğunu öğreten adam: Ali Rıza Paşa

    Admin
    Admin
    Admin


    Mesaj Sayısı : 1196
    Kayıt tarihi : 15/07/06

    Character sheet
    Field1: 2

    Susmanın ihanet olduğunu öğreten adam: Ali Rıza Paşa Empty Susmanın ihanet olduğunu öğreten adam: Ali Rıza Paşa

    Mesaj tarafından Admin Ptsi 9 Ocak - 6:25

    Cuma, 06 Ocak 2012 20:29

    Susmanın ihanet olduğunu öğreten adam: Ali Rıza Paşa Ali_Rza_Paakk
    Ali Rıza Paşa’ya, Sen susturulamayan milletin gür sesi ve emperyalizme “evet” demeyen cesaretin timsalisin… Sen millet ve memleketin yegâne sahibi, mücadele eden neferlerin yol göstericisisin. Seni bağrımıza basıyor, senden aldığımız cesaretle devam ediyoruz mücadeleye.

    Ali Rıza Paşa’nın hatırasını yaşatmak boynumuzun borcudur

    Alçağı da haini de bol olan bir ülkenin evlatlarıyız. Bizim memlekette hain
    hainliğiyle, yiğit de yiğitliğiyle tanınır. Herkesin sustuğu, durduğu
    bir anda ileri atılan ve haykıran kahramanlar yaratmış bir milletiz.
    Öyle çok kahraman vermişiz ki toprağa her biri gün ışığına çıkarılmayı
    bekliyor. Ülkemiz üzerinde dolaşan kara bulutların dağıtılabilmesi için
    buna her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyuyoruz.


    İşte
    o kahramanlardan birini -ismini, vazifesini değil; ama yaptığı işi-
    Eylül ayı başında İstanbul’da yapılan TGB Genel Yönetim Kurulu
    toplantısında M. İlker Yücel arkadaşımızdan duymuştum.
    “Vahdettin’in
    yüzüne karşı ‘Sevr’e hayır’ deme cesaretini gösteren bir Osmanlı
    komutanı var. Araştırıp bulmak boynumuzun borcudur demişti.”

    Bir türlü araştırma imkanı bulamamıştım. Adını öğrendim: Ali Rıza Paşa!
    Şimdilik çok az bilgiye ulaştım. İlk fırsatta daha kapsamlı bir
    araştırmaya girişmeyi planlıyorum.



    Ben Türk Milletiyle beraber kaldım

    Ali
    Rıza Paşa hakkında Mahmut Esat Bozkurt’un Kaynak Yayınları tarafından
    basılan Türk İhtilalinde Vatan Müdafaası kitabında şu bilgiler yer
    alıyor:


    “Son Osmanlı
    Meclisi Mebusanı... Ermeni mebuslar, katledilen, tehcir edilen
    Ermenilerin kanını istiyorlar. Pontusçu Rum mebuslardan birisi, Türk
    tarihine hakaretler edip Fatih’le alay ediyor. Halep mebusu dayanamıyor:
    ‘Bir Türk mebus Atina meclisinde senin bu söylediklerini söyleyemezdi’
    diyor. Yanıt hazır: ‘Orası adalet ve medeniyet yeridir, aklın ermez
    senin.’


    Bir
    de âyan var hani. Orada da aynı minval üzere işler olmakta. Ahmet Rıza
    Bey adlı reis, bir önerge veriyor: ‘Ermeni, Rum, Arap kardeşlerimizi
    taktil ve tehcir eden sorumlular ceza görsün, hem de hemen, divan-ı
    harbe verilsinler.’ Alkış ve övgüler, gayri Türklerden...


    Türk’ün
    sesi ise çıkmaz sanıyorlar. Topçu Feriki Rıza Paşa Hazretleri fırlıyor
    yerinden: ‘Önergenize Türkleri de koyunuz, zira onlar da Ermeni, Rum,
    Arap kardeşleriniz kadar mazlumdur. Hatta onlardan daha fazla zulüm
    görmüşlerdir’ diyor. Kıyamet kopuyor. Meclis Reisi’lüzumsuz’ derken,
    öbürleri ‘Türk`ü koyacaksak, Çingeneler de dahil Osmanlı’daki tüm
    unsurları, koymak gerekir’ diye olmazlanıyorlar. Sonunda, kimsenin adı
    yazılmasın ‘Osmanlı’ densin kararına varılıyor. Tek karşı oy Rıza
    Paşa’dan ‘Ben Türk Milletiyle beraber kaldım’ diyor.”*



    “Top da vardı, tüfek de… Niçin harp etmediniz de mütareke yaptınız?”

    Kimdir Ali Rıza Paşa? Artvinli Mehmet Medet Bey’in oğludur. 1854 yılında Artvin’in Vezirköyü’nde doğmuştur.**

    “Erzurum
    Askerî Lisesi’nden sonra İstanbul’da harp okulundan topçu üsteğmeni
    olarak mezun oldu. Bir süre Almanya’da eğitim gördü. Yurda döndükten
    sonra Harp Okulunda Topçu Öğretmeni olarak görev yaptı. 1896 yılında
    başlayan Türk-Yunan savaşına katıldı. Harbiye ve Bahriye nazırlıkları
    görevinde bulundu. Balkan Savaşı’nda Çatalca komutanlığı göreviyle
    başkent İstanbul’un ön savunmasına katıldı.”
    ***

    Mondros Mütarekesi’nden sonra Damat Ferit Paşaya, “Top da vardı, tüfek de… Niçin harp etmediniz de mütareke yaptınız?” diyerek tepkisini ortaya koymuştur. Bu onun Sevr oylamasında tavrının ne olacağının işaretini vermektedir.


    Memleketin sahibi, millet kabul etmedikçe, siz kabul etseniz bile ne çıkar!

    Tarihçi yazar Orhan Koloğlu Ali Rıza Paşa’nın tek başına Sevr’e karşı koyuşunu şöyle anlatıyor: “22
    Temmuz 1920 Perşembe günü öğleden sonra saat üçte Yıldız Sarayı
    merasim salonunda toplanan 39 üyeli Saltanat Şurasını Padişah Vahdettin
    bizzat açmıştı. Şura’da Sadrazam Damat Ferid söz alıp şunları söyledi:
    “Paris’te imzalamamız istenen antlaşma, İstanbul’u ve küçük bir toprak
    parçasını bize bırakıyor. Antlaşmayı imzalarsak iyi kötü bu kadar bir
    varlığımız olacak. İmzalamazsak dünya haritasından silinmekle tehdit
    ediliyoruz. Bu antlaşmanın imzasını oya sunuyorum. Susanlar imzalayalım
    demiş sayılacaktır.” Hayatı boyunca yanından ayırmadı yaveri Tarık
    Mümtaz Göztepe’nin anlatımıyla:
    Vahdettin ayağakalktı ve:“Bu antlaşmayı imzalamaktan yana olanlar, rica ediyorum ayağa kalksınlar.”dedi. Kendisi zaten ayağa kalkmış durumda bulunan Padişah’ın “rica ediyorum, ayağa kalksınlar” sözü
    buyruktu. Şura’ya katılanlardan topçu Ferik Rıza Paşa dışında herkes
    ayağa kalktı. 1920’de Yıldız Sarayında Vahdettin’in huzurunda, Damat
    Ferit’in başkanlığında toplanan son Saltanat şurasında yapılan oylamada
    Sevr Anlaşması’nın kabulüne bir tek o hayır oyu kullandı. Önerge yeni
    biçimiyle oy’a sunuldu. Reislik General Rıza’ya “Kabul edildi ve siz
    yalnız kaldınız!” dedi. General, “Zararı yok, ben Türk Milletiyle
    beraber kaldım” karşılığını verdi.”


    Türk İhtilalinde Vatan Müdafaası kitabında bu bilgi şöyle aktarılmaktadır: “Osmanlı’nın Saltanat
    Şûrası, Sevr antlaşmasını kabul ederken de yalnızca bu Topçu Feriki
    Rıza Paşa karşı oy verecek ve Vahdettin’e ‘Memleketin sahibi, millet
    kabul etmedikçe, siz kabul etseniz bile ne çıkar!’ diye bağıracaktı.”



    Millet iradesinin gerçek temsilcisi

    Onlarca
    kişi arasında Sevr Antlaşması’na tek başına direnen, gür sesiyle
    “Sevr’e hayır” diye haykıran cesur generaldir o. Sevr-i kabul etmeyerek,
    hainliğe ortak olmamıştır. Millet ve vatanın bitirilmesine razı
    olmamış, var gücüyle haykırmıştır. O, ikna edilemeyen, korkutulamayan,
    susturulamayan, teslim alınamayan milletin iradesinin gerçek
    temsilcisidir.


    150
    kişinin içinde bir tek onun oyu milletin iradesini temsil etmiştir. Oy
    budalalığına düşüp, demokrasi ve özgürlüğü sandıkta arayanlara adeta o
    günlerden bir mesaj göndermiştir. “Onun oyu ne kadar, bizim oyumuz şu
    kadar” diyenlerin kulağına küpe olmalı. Hiçbir kuvvet sayısıyla
    değerlendirilmez, eylemiyle ve etkisiyle değerlendirilir. Etkinin
    göstergesi de düşmanın gündeminde ne kadar yer aldığındır, psikolojik
    savaşa ne kadar maruz kaldığındır.


    Ankara Hükümeti anlaşmayı kabul edenleri ve imzalayanları vatan haini olarak ilan edecektir.

    Yaptığı
    görevleri başarıyla gerçekleştiren, vatanseverliği ve yiğitliğiyle
    tanınan Rıza Paşa 19 Mayıs 1921 günü vefat etmiştir. İstiklal harbine
    destek verdi. Sağlığının kötüye gitmesi nedeniyle İstiklal savaşına
    katılamadı. Ömrü yetseydi Ankara’ya kaçıp, 67 yaşına rağmen Millî
    Mücadelede görev isteyecek ve en yüksek rütbeli Paşa olacağından emin
    olabiliriz. Paşa’nın Türbesi İstanbul Fatih Camii’ndedir.


    Vefâtı üzerine Mustafa Kemal Paşa, Ali Rıza Paşa’nın oğlu Fazıl Rıza Atabek’e şu telgrafı gönderir: “Vatanımız, babanızın umduğu gibi kurtulur da hepimiz halâs buluruz. Taziyetler, gözlerinizden öperim. Mustafa Kemal.”


    Sevr’in yeni adı BOP

    Bugün
    Türkiye’de uygulanmakta olan proje Sevr prolesidir. Adı değişmiştir;
    ama yürürlüktedir. Yürürlükte olduğunun bir sürü göstergesi vardır.


    AB
    aday üyeliği çerçevesinde gümrük duvarlarının kaldırılması,
    üreticilerimizin yabancı firmaların altında ezilmesi o nedenledir.


    Anadolu’da iki devlet kurulması Sevr hükmüdür. BOP çerçevesinde Büyük İsrail Devleti adım adım inşa ediliyor.

    Sevr’de
    “ordunun ağır silah ve uçakları bulunmaması” salık verilmektedir.
    Emperyalistlere göre bu yetersizdir ordunun başında komutanların da
    bulunmaması Yeni Sevr’e (BOP) maddesi olarak eklenmiştir.
    Komutanlarımızın Silivri Hapishane’sinde tutsak edilmesinin sebebi de
    budur.


    Sevr’in
    günümüzde ki adı Büyük Ortadoğu Projesidir. Artık herkesin dilinde üç
    kelimeden oluşan bu sözcükler vardır. Hatay’da, Alanya’da,
    İskenderun’da, Tarsus’da, Mersin’de, Kırıkkale’de, Adana’da, Kozan’da,
    Antalya’da gittiğim her yerde, kırda, kentte köyde, bindiğim her araçta
    dolmuşta, otobüste, trende, her konumdan insan öğretmen, öğrenci,
    çiftçi, esnaf, iş adamı herkes ama herkes bu sözcükleri ağzına
    almaktadır. Konuştuğumuz her insanın ilk cümlesi bu kelimelerle
    başlıyor. İş gereğinin yapılması için öncünün daha örgütlü ve daha
    organize bir şekilde öne atılmasına kalmıştır.



    Vahdettin ve Damat Ferit’in izinden yürüyenler

    Geçmişte
    bu projeye teslim olanlar sadrazamlık makamında, saltanat koltuğunda
    oturuyorlardı. Şimdi ise cumhurbaşkanlığı ve başbakanlık koltuklarını
    işgal etmektedirler.


    Sevr hiç değilse Saltanat Şura’sında oylamaya sunulmuştu. Bunlar milletten gizli olarak hizmet sözleşmeleri imzalıyorlar.

    Şimdi
    diyeceksiniz ki: “Bir ülkenin bölünmesini, sömürgeleşmesini kim
    oylamaya sunar?” Cevabı basittir, işbirlikçi ve hain olanlar. Neden
    oylamaya sunduklarına gelince, suça başkalarını da ortak etmek için
    olabilir mi? Yenilgi de, alçaklık da paylaşılabilen bir şeydir tıpkı
    başarılar ve dostluklar gibi…


    - Sevr’i kim oylamaya sunmuştu?

    - Vahdettin.

    - Vahdettin kim?

    -
    Mustafa Kemal Atatürk’ün Nutuk’ta yazdığı ifadelerle “düşman elinde
    oyuncak, adi bir yaratık, soysuz, hain ve alçak” bir adam…


    Vahdettin
    ve Damat Feritler ülkenin bölünmesini ve sömürgeleşmesini kabul
    etmişlerdi. Sadrazam ve padişahın kabul ettiğini, Abdullah Gül ve Tayyip
    Erdoğanlar uygulamaya koymuşlardır.



    Hepimiz Topçu Feriki Ali Rıza Paşa’yız

    Topçu Feriki Ali Rıza Paşa Vahdettin’in
    yüzüne Sevr’e hayır demişti. Biz de yüzlerine karşı gittikleri her
    yerde “Cumhuriyet Yıkıcısı” diyoruz. Ali Rıza Paşa’ların cesareti
    TGB’lilerin yüreğindedir.


    6. Filo’yu denize döken 68 ruhu üzerimizdedir. O ruh sayesinde çuval ABD subayının kafasına geçirilmiştir.

    Filistin
    halkıyla kader birliği içerisinde olan gençlik önderi Bora Gözen’lerin
    cesaretleri ve vicdanları üzerimizdedir. Bombalar patlarken Libya’ya
    gitmemiz, “Suriye’nin birliği, Türkiye’nin birliği” sloganlarıyla
    Suriyeli kardeşlerimizle kucaklaşmamız bu nedenledir.


    Bugün hepimiz Kubilayız, Hasan Tahsiniz, Bora Gözen’iz, Deniz Gezmiş’iz, Topçu Feriki Ali Rıza Paşa’yız ve Mustafa Kemalleriz.

    Bugün
    Tam Bağımsız Türkiye için Mustafa Kemal yürüyüşü düzenleyen Deniz
    Gezmiş’in, gericiliğin üzerine üzerine yürüyen Kubilay’ın, düşmana ilk
    kurşunu atan Hasan Tahsin’in, padişahın yüzüne “Sevr’e hayır” diye
    haykıran Ali Rıza Paşa’nın yerinde TGB’liler vardır.


    Üniversitelerde ABD’nin gülünün, eşbaşkanların ve onun bakanlarının, milletvekillerinin karşısına dikilenler TGB’lilerdir.

    Ali
    Rıza Paşa, 22 Temmuz 1920′de Yıldız Sarayı’nda toplanan Saltanat
    Şûrâsı’nda Sevr Antlaşması için yapılan görüşmelerde hayır oyu
    kullanarak Padişah Vahdeddin’e karşı çıkan tek kişi olmuştu. Zararı yok
    biz de saltanat düşkünlerine “cumhuriyet yıkıcısı” diyen tek gençlik
    teşkilatı olalım.


    Ali Rıza Paşa’lar mücadeleyle yaşatılır. Mücadelede buluştuğumuz Topçu Feriki Ali Rıza Paşa’ları mücadelemizde yaşatıyoruz.


    * Mahmut Esat Bozkurt, Türk İhtilalinde Vatan Müdafaası, Kaynak Yayınları

    ** Artvin TGB başkanımıza rica ettim, Artvin’deki izlerine de ulaşmaya çalışacağız

    *** Meydan Lauruse


    Yener Güneş
    TGB Genel Sekreteri

    tgb.gen.tr

    Susmanın ihanet olduğunu öğreten adam: Ali Rıza Paşa Rzapasamanset


    http://www.tgb.gen.tr/tgbnin-gozuyle/128-yener-gunes/5661-susmanin-ihanet-oldugunu-ogreten-adam-ali-riza-pasa

      Similar topics

      -

      Forum Saati Salı 7 Mayıs - 13:51