İncirlik’te “Kürdistan” Konsoloslukta “Eyalet” Mersin’e gerçekten dikkat!..
Sadi SOMUNCUOĞLU
10.03.2007
ABD Büyükelçisi Wilson işi BOTAŞ’tan brifing almaya vardırınca, “Güneydoğu’dan sorumlu” konsolosların, hem de PKK ve Barzaniciler bu kadar hareketlendirilmişken ne yaptığını merak ettik. Ufak çaplı bir araştırmayla ulaştığımız, birbirinden ilginç bağlantıları derleyip, toparlarken, Oğuz Oyan başkanlığındaki CHP Güneydoğu heyetinin raporu açıklandı. Gördük ki, ABD’lilerle ilgili tespit ve endişelerimiz büyük ölçüde örtüşüyor.
Bizim “ABD’nin Adana Konsolosluğu” adını verdiğimiz dosyamızda neler var, anlatalım:
Konsolos Eric Green geçen Temmuz’da, tam sınır ötesi operasyon gündemdeyken göreve başladı, yani 1 yıl bile olmadı. Ama o kadar aktif ki!..
Hemen, en az kendisi kadar hızlı olan yardımcısı Andrew Wilson’la, Adana’daki evinde gazetecilerle sohbet toplantısı düzenledi. Türkiye’yi tanımak istediğini belirttikten sonra da gazetecilere şu ilginç soruları yöneltti:
-Türkiye’de Kürt sorunu var mı?
-Gazeteciler, en fazla hangi haberleri takip ediyor?
-Son dönemlerde terör olayları Adana ve Mersin’de neden yoğunlaştı?
Gazeteciler de, sınır ötesi harekâta ABD’nin izin vermediğini hatırlatıp, “ABD sizce samimi davranıyor mu?” diye sordu. Green, “Türkiye’nin sınır ötesi operasyonu zekice olmazdı, tepkiler olurdu” karşılığını verdi.
Bu sohbetin en ilginç bölümü ise bir gazetecinin, İncirlik Üssü’ndeki kilisede yer alan Türkiye haritasında Kürdistan devletinin sınırlarının gösterildiği yönündeki iddiaları sormasıydı. Bu soruyu Green değil, yardımcısı Wilson cevapladı. Pazar günü kiliseye gittiğinde o haritayı arayacağını söyleyip, “Böyle bir haritanın varlığından haberim yok. Geçmişte K. Irak’ta Kürdistan devletinin sınırlarını çizen haritalar vardı. Ancak, bunlar belirli gruba ait haritalardı” dedi.
Acaba Wilson İncirlik’teki kiliseye gitti mi? O haritayı aradı mı? Açıklasa ne iyi olur değil mi? NATO’dan sonra, İncirlik’te de “Kürdistan” haritasının çıkmasına şaşırmayız herhalde!..
O Baro Batman CHP’li Oyan’ın, “ABD, Baro seçimlerine bile müdahale ediyor” dediği, ancak hangisi olduğunu söylemediği Baro seçimini de biz açıklayalım. Burası Batman. Konsolos Green, göreve başladıktan sadece 2 ay sonra bu ilimize gitti. Resmi ziyaretlerin ardından, Baro başkan adaylarından Avukat Sedat Özevin’in bürosunu şereflendirip(!), kapalı kapılar ardında görüştü.
İddia o ki, bir önceki ABD Adana Konsolosunun bölgedeki faaliyetleri ve kendileriyle özel görüşmelerini açıklayan, bunun üzerine apar topar görevden alınan DEHAP İl Başkanı Mehdi Öztüzün’ün Baro başkanlığını engellemek üzere devreye girilmişti. Neticede Konsolosun ziyaret ettiği aday başkan oldu. Şimdi onu “Kardeşim” dediği Hrant Dink’le ilgili faaliyetlerin en önünde, “aydıncıkların” “Kürt sorunu” dediği PKK ile ilgili “barış ve çözüm” çağrılarının içinde görüyoruz.
Green bu işlerle uğraşırken, Yardımcısı Wilson Güneydoğu turundaydı. Mesela Van’da DTP İl Başkanına, “ABD’nin atadığı Koordinatörün ne yapabileceğini” sordu. Malatya’da İHD ve Cem Vakfı şubelerini ziyaret etti. Green-Wilson ikilisi son günlerde de, “sınır ötesi harekât” konusunda yine DTP’lilerin nabzını tutuyorlar(!).
Mersin mesaisi
İkilimizin yol yaptığı bir başka ilimiz daha var... Mersin... Buradaki “gizli” görüşme ve tuhaf açıklamaların, tam da malum medyanın Trabzon’dan sonra “Mersin’e dikkat” manşetleriyle, ulusalcı/millici hareketleri hedefe oturttuğu döneme denk gelmesi acaba tesadüf müydü?
Green son olarak teröristbaşının yakalanma yıldönümünde, 15 Şubat’ta bu ilimizdeydi. Kimlerle, neler konuştuğu bilinmiyor. Ay başında da, bu defa yardımcısı Wilson, Mersin’e gitti. Wilson, başta Green’in “gizli” görüşmeleri olmak üzere çeşitli sorulara muhatap oldu. Kaçamak ve birbirinden tuhaf cevaplar verdi. Bu yüzden de, bu ikilinin başımıza ne çoraplar ördüğünü sorup, ABD’nin Adana Konsolosluğunu masaya yatırdık.
Arkası yarın.
Sadi SOMUNCUOĞLU
10.03.2007
ABD Büyükelçisi Wilson işi BOTAŞ’tan brifing almaya vardırınca, “Güneydoğu’dan sorumlu” konsolosların, hem de PKK ve Barzaniciler bu kadar hareketlendirilmişken ne yaptığını merak ettik. Ufak çaplı bir araştırmayla ulaştığımız, birbirinden ilginç bağlantıları derleyip, toparlarken, Oğuz Oyan başkanlığındaki CHP Güneydoğu heyetinin raporu açıklandı. Gördük ki, ABD’lilerle ilgili tespit ve endişelerimiz büyük ölçüde örtüşüyor.
Bizim “ABD’nin Adana Konsolosluğu” adını verdiğimiz dosyamızda neler var, anlatalım:
Konsolos Eric Green geçen Temmuz’da, tam sınır ötesi operasyon gündemdeyken göreve başladı, yani 1 yıl bile olmadı. Ama o kadar aktif ki!..
Hemen, en az kendisi kadar hızlı olan yardımcısı Andrew Wilson’la, Adana’daki evinde gazetecilerle sohbet toplantısı düzenledi. Türkiye’yi tanımak istediğini belirttikten sonra da gazetecilere şu ilginç soruları yöneltti:
-Türkiye’de Kürt sorunu var mı?
-Gazeteciler, en fazla hangi haberleri takip ediyor?
-Son dönemlerde terör olayları Adana ve Mersin’de neden yoğunlaştı?
Gazeteciler de, sınır ötesi harekâta ABD’nin izin vermediğini hatırlatıp, “ABD sizce samimi davranıyor mu?” diye sordu. Green, “Türkiye’nin sınır ötesi operasyonu zekice olmazdı, tepkiler olurdu” karşılığını verdi.
Bu sohbetin en ilginç bölümü ise bir gazetecinin, İncirlik Üssü’ndeki kilisede yer alan Türkiye haritasında Kürdistan devletinin sınırlarının gösterildiği yönündeki iddiaları sormasıydı. Bu soruyu Green değil, yardımcısı Wilson cevapladı. Pazar günü kiliseye gittiğinde o haritayı arayacağını söyleyip, “Böyle bir haritanın varlığından haberim yok. Geçmişte K. Irak’ta Kürdistan devletinin sınırlarını çizen haritalar vardı. Ancak, bunlar belirli gruba ait haritalardı” dedi.
Acaba Wilson İncirlik’teki kiliseye gitti mi? O haritayı aradı mı? Açıklasa ne iyi olur değil mi? NATO’dan sonra, İncirlik’te de “Kürdistan” haritasının çıkmasına şaşırmayız herhalde!..
O Baro Batman CHP’li Oyan’ın, “ABD, Baro seçimlerine bile müdahale ediyor” dediği, ancak hangisi olduğunu söylemediği Baro seçimini de biz açıklayalım. Burası Batman. Konsolos Green, göreve başladıktan sadece 2 ay sonra bu ilimize gitti. Resmi ziyaretlerin ardından, Baro başkan adaylarından Avukat Sedat Özevin’in bürosunu şereflendirip(!), kapalı kapılar ardında görüştü.
İddia o ki, bir önceki ABD Adana Konsolosunun bölgedeki faaliyetleri ve kendileriyle özel görüşmelerini açıklayan, bunun üzerine apar topar görevden alınan DEHAP İl Başkanı Mehdi Öztüzün’ün Baro başkanlığını engellemek üzere devreye girilmişti. Neticede Konsolosun ziyaret ettiği aday başkan oldu. Şimdi onu “Kardeşim” dediği Hrant Dink’le ilgili faaliyetlerin en önünde, “aydıncıkların” “Kürt sorunu” dediği PKK ile ilgili “barış ve çözüm” çağrılarının içinde görüyoruz.
Green bu işlerle uğraşırken, Yardımcısı Wilson Güneydoğu turundaydı. Mesela Van’da DTP İl Başkanına, “ABD’nin atadığı Koordinatörün ne yapabileceğini” sordu. Malatya’da İHD ve Cem Vakfı şubelerini ziyaret etti. Green-Wilson ikilisi son günlerde de, “sınır ötesi harekât” konusunda yine DTP’lilerin nabzını tutuyorlar(!).
Mersin mesaisi
İkilimizin yol yaptığı bir başka ilimiz daha var... Mersin... Buradaki “gizli” görüşme ve tuhaf açıklamaların, tam da malum medyanın Trabzon’dan sonra “Mersin’e dikkat” manşetleriyle, ulusalcı/millici hareketleri hedefe oturttuğu döneme denk gelmesi acaba tesadüf müydü?
Green son olarak teröristbaşının yakalanma yıldönümünde, 15 Şubat’ta bu ilimizdeydi. Kimlerle, neler konuştuğu bilinmiyor. Ay başında da, bu defa yardımcısı Wilson, Mersin’e gitti. Wilson, başta Green’in “gizli” görüşmeleri olmak üzere çeşitli sorulara muhatap oldu. Kaçamak ve birbirinden tuhaf cevaplar verdi. Bu yüzden de, bu ikilinin başımıza ne çoraplar ördüğünü sorup, ABD’nin Adana Konsolosluğunu masaya yatırdık.
Arkası yarın.