Korkunun Ecele Faydası Yok!..
27 Mayıs 2010 Perşembe
Korkuyorlar, çok korkuyorlar…
İktidar ve işbirlikçileri arasında öylesine bir panik havası esiyor ki, sormayın gitsin!.. Başbakanları, grup toplantısında hakarete varan ağırlıkta eleştiriler yapıp, ardından kendisini eleştiren basına iki sıfat yakıştırıverdi:
- Candaş ve yoldaş medya!..
Alevi açılımı(!) yaptığını iddia eden iktidarın başı, böylesine akıl almaz bir saldırıyla Aleviliğe dokundurma yaptı, aklı sıra solcu gazetecileri işaret etti... Sonra da bütün terimleri birbirine karıştırıp Ergenekon ile CHP arasında bağ kurmaya soyunuverdi!.. Başbakan’ın saldırısını “talimat” kabul eden yandaşlar da ipe sapa gelmez, okuyana “vah, vah” dedirten yorumlar döşenmeye başladılar… Kolay değil tabii..
- Korku dağları bekler!..
***
Şu ittifaka bakın…
Başbakan’a “aşkla bağlı olduğunu” söyleyen patronun gazetesi Star’ın “muhafazakâr” yazarı Ahmet Kekeç, The Taraf gazetesinin “solcu” olduğu iddiasındaki yazarı Roni Margulies, Tayyip Bey’in damadının yönettiği Sabah gazetesinin “Neoliberal” yazarı Emre Aköz ve Fethullah efendinin Zaman gazetesinin yazarı İhsan Dağı aynı kaba kusuyorlar:
- CHP Parti Meclisi’ni ulusalcılar ele geçirdi... Solculuk iş ve aştan ibaret değil ki... Milliyetçiliğe, Ergenekon’a, askeri vesayete karşı çıkmıyor ki... Parti yönetimine yeni asker dostları, taze Ergenekoncular alındı vs...
Bu arkadaşların arasına karbon kâğıdı koysanız, ancak bu kadar benzerlik olurdu!.. Diğer işbirlikçilerin de hiç farkı yok tabii! Bu tiplerin duayeni Mehmet Barlas da, köşesinde, yanağından makas aldığı Başbakan’ı için şu satırları karalıyor:
- Hiç beklenmedik şekilde sivilleşmenin, demokratikleşmenin ve dünyalılığın bayrağını eline alan ve şahsında “Değişimin” en çarpıcı örneğini veren Tayyip Erdoğan’ı “Recep Bey” diye hafife almasının, gerçekten iktidara alternatif olmasına yeteceğini sanabilir Kılıçdaroğlu.
Barlas’ı okurken bir an Osmanlı sultanlarına övgüler düzen vakanüvisler geldi aklıma!.. Zaman gazetesinin bir yerden diğerine savrulmakla ünlü, karısı AKP milletvekili olan yazarı Mümtaz’er Türköne ise hep büyük yanlışlar yaptığı yakın tarihten verdiği örneklerle, “CHP, Ergenekon’un arka bahçesi olarak kalacak mı” diye soruyor ve “CHP Kuvva-i Milliye olamaz. Kuvva-i Milliye silahlı bir gerilla (çete) örgütü. Hukuku vatanı kurtarmak için yok sayıyor… Bugün Türkiye işgal altında değil. Kimse hukuksuzluğu ve çete yöntemlerini savunamaz. Savunursa? O zaman Ergenekoncu olur..” yargısına varıyor ve şu müthiş sonuca ulaşıyor:
- Halbuki dünün Çerkes Ethem’i hayırla yâd edilmesi gereken bir Kuvva-i Milliye lideri; bugünün Kuvva-i Milliyecileri ise devlet içindeki iktidarı ele geçirmek için eşkıya yöntemleri kullananlar… Ulusalcılık; hukuku ve demokrasiyi reddeden Kuvvacılık, Kürt düşmanlığı, dine saygısı olmayan laiklik ve askeri vesayete destek olarak anlaşılmalı…
Şimdi bu yorumu neresinden tutacaksınız?.. Bırakın Kurtuluş Savaşı’nı ve Kuvvacılığı hukuksuzluğa indirme körlüğünü, hayırla yâd edilmesini istediği Çerkes Ethem’in savaşın en kritik noktasında ihanet edip Yunan saflarına geçtiğini niçin söylemiyor acaba?!..
Daha akıllara ziyan çoook “yorum” var ama yerim bitti. O güzelim deyişle bitirelim.
- Korkunun ecele faydası yok!..
Bir Yurtsevere Mektup (63)
Sevgili kardeşim Balbay, fırtına gibi geçen bir haftayı daha atlattık. CHP’deki değişim, aydınlık kitlelerde büyük heyecan yarattı. Kemal Kılıçdaroğlu, hem kurultayda hem de Zonguldak’ta konuşurken özellikle dikkat ettim; binlerce insanın yüzü gülüyordu. Gençlerin kadınların gözleri ışıl ışıldı. Artık rahatlıkla söyleyebilirim; halk, üzerindeki ölü toprağını attı. Şimdi pusucular düşünsün!.. Yanaşma tetikçilerin saldırıları ve “faydacı solcuların” sözde eleştirileri bu düşüncemi perçinliyor. Mutlaka okumuşsundur, Sevgili Mehmet Faraç da parti meclisine girdi. Çok sevindim; CHP’nin güneydoğu sorununda çok önemli işlev yüklenebilir diye düşünüyorum. Zaman artık aydınlıktan yana çalışıyor, biliyorum ki, hesabın döneceği günler çok yakındır…
Seni ve tüm yurtseverleri, dışarıdaki milyonlar adına bir yurtseverin tüm gücü, umudu ve özlemiyle kucaklıyorum kardeşim…
--------------------------------------
http://www.haber3.com/korkunun-ecele-faydasi-yok..-105881y.htm
Ümit Zileli umitzileli@gmail.com |
Korkuyorlar, çok korkuyorlar…
İktidar ve işbirlikçileri arasında öylesine bir panik havası esiyor ki, sormayın gitsin!.. Başbakanları, grup toplantısında hakarete varan ağırlıkta eleştiriler yapıp, ardından kendisini eleştiren basına iki sıfat yakıştırıverdi:
- Candaş ve yoldaş medya!..
Alevi açılımı(!) yaptığını iddia eden iktidarın başı, böylesine akıl almaz bir saldırıyla Aleviliğe dokundurma yaptı, aklı sıra solcu gazetecileri işaret etti... Sonra da bütün terimleri birbirine karıştırıp Ergenekon ile CHP arasında bağ kurmaya soyunuverdi!.. Başbakan’ın saldırısını “talimat” kabul eden yandaşlar da ipe sapa gelmez, okuyana “vah, vah” dedirten yorumlar döşenmeye başladılar… Kolay değil tabii..
- Korku dağları bekler!..
***
Şu ittifaka bakın…
Başbakan’a “aşkla bağlı olduğunu” söyleyen patronun gazetesi Star’ın “muhafazakâr” yazarı Ahmet Kekeç, The Taraf gazetesinin “solcu” olduğu iddiasındaki yazarı Roni Margulies, Tayyip Bey’in damadının yönettiği Sabah gazetesinin “Neoliberal” yazarı Emre Aköz ve Fethullah efendinin Zaman gazetesinin yazarı İhsan Dağı aynı kaba kusuyorlar:
- CHP Parti Meclisi’ni ulusalcılar ele geçirdi... Solculuk iş ve aştan ibaret değil ki... Milliyetçiliğe, Ergenekon’a, askeri vesayete karşı çıkmıyor ki... Parti yönetimine yeni asker dostları, taze Ergenekoncular alındı vs...
Bu arkadaşların arasına karbon kâğıdı koysanız, ancak bu kadar benzerlik olurdu!.. Diğer işbirlikçilerin de hiç farkı yok tabii! Bu tiplerin duayeni Mehmet Barlas da, köşesinde, yanağından makas aldığı Başbakan’ı için şu satırları karalıyor:
- Hiç beklenmedik şekilde sivilleşmenin, demokratikleşmenin ve dünyalılığın bayrağını eline alan ve şahsında “Değişimin” en çarpıcı örneğini veren Tayyip Erdoğan’ı “Recep Bey” diye hafife almasının, gerçekten iktidara alternatif olmasına yeteceğini sanabilir Kılıçdaroğlu.
Barlas’ı okurken bir an Osmanlı sultanlarına övgüler düzen vakanüvisler geldi aklıma!.. Zaman gazetesinin bir yerden diğerine savrulmakla ünlü, karısı AKP milletvekili olan yazarı Mümtaz’er Türköne ise hep büyük yanlışlar yaptığı yakın tarihten verdiği örneklerle, “CHP, Ergenekon’un arka bahçesi olarak kalacak mı” diye soruyor ve “CHP Kuvva-i Milliye olamaz. Kuvva-i Milliye silahlı bir gerilla (çete) örgütü. Hukuku vatanı kurtarmak için yok sayıyor… Bugün Türkiye işgal altında değil. Kimse hukuksuzluğu ve çete yöntemlerini savunamaz. Savunursa? O zaman Ergenekoncu olur..” yargısına varıyor ve şu müthiş sonuca ulaşıyor:
- Halbuki dünün Çerkes Ethem’i hayırla yâd edilmesi gereken bir Kuvva-i Milliye lideri; bugünün Kuvva-i Milliyecileri ise devlet içindeki iktidarı ele geçirmek için eşkıya yöntemleri kullananlar… Ulusalcılık; hukuku ve demokrasiyi reddeden Kuvvacılık, Kürt düşmanlığı, dine saygısı olmayan laiklik ve askeri vesayete destek olarak anlaşılmalı…
Şimdi bu yorumu neresinden tutacaksınız?.. Bırakın Kurtuluş Savaşı’nı ve Kuvvacılığı hukuksuzluğa indirme körlüğünü, hayırla yâd edilmesini istediği Çerkes Ethem’in savaşın en kritik noktasında ihanet edip Yunan saflarına geçtiğini niçin söylemiyor acaba?!..
Daha akıllara ziyan çoook “yorum” var ama yerim bitti. O güzelim deyişle bitirelim.
- Korkunun ecele faydası yok!..
Bir Yurtsevere Mektup (63)
Sevgili kardeşim Balbay, fırtına gibi geçen bir haftayı daha atlattık. CHP’deki değişim, aydınlık kitlelerde büyük heyecan yarattı. Kemal Kılıçdaroğlu, hem kurultayda hem de Zonguldak’ta konuşurken özellikle dikkat ettim; binlerce insanın yüzü gülüyordu. Gençlerin kadınların gözleri ışıl ışıldı. Artık rahatlıkla söyleyebilirim; halk, üzerindeki ölü toprağını attı. Şimdi pusucular düşünsün!.. Yanaşma tetikçilerin saldırıları ve “faydacı solcuların” sözde eleştirileri bu düşüncemi perçinliyor. Mutlaka okumuşsundur, Sevgili Mehmet Faraç da parti meclisine girdi. Çok sevindim; CHP’nin güneydoğu sorununda çok önemli işlev yüklenebilir diye düşünüyorum. Zaman artık aydınlıktan yana çalışıyor, biliyorum ki, hesabın döneceği günler çok yakındır…
Seni ve tüm yurtseverleri, dışarıdaki milyonlar adına bir yurtseverin tüm gücü, umudu ve özlemiyle kucaklıyorum kardeşim…
--------------------------------------
http://www.haber3.com/korkunun-ecele-faydasi-yok..-105881y.htm