VATAN FORUM

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
VATAN FORUM

Türkiyemiz ve Dinimiz üzerinde oynanan hain planı gazete kupürleriyle açıklıyoruz


    ÇÖLAŞAN YAZDI:"Ermeni Soykırımını" Bugün Taksim'de Kınıyorlar

    Admin
    Admin
    Admin


    Mesaj Sayısı : 1196
    Kayıt tarihi : 15/07/06

    Character sheet
    Field1: 2

    ÇÖLAŞAN YAZDI:"Ermeni Soykırımını" Bugün Taksim'de Kınıyorlar Empty ÇÖLAŞAN YAZDI:"Ermeni Soykırımını" Bugün Taksim'de Kınıyorlar

    Mesaj tarafından Admin Perş. 20 Mayıs - 8:25

    ÇÖLAŞAN YAZDI:”Ermeni Soykırımını” Bugün Taksim’de Kınıyorlar

    25 Nisan 2010
    ÇÖLAŞAN YAZDI:"Ermeni Soykırımını" Bugün Taksim'de Kınıyorlar 91810-MP

    BUGÜN 24 Nisan, Ermenilere göre, Osmanlı döneminde gerçekleşen “Ermeni soykırımının!” 95. yıldönümü. Kendilerini “Aydın-entel” olarak tanımlayan liboş tayfası bugün İstanbul’un Taksim meydanında toplanacaklar. Siyah giysilerle ve çiçeklerle gelecekler, mumlar yakacaklar ve soykırımda (!) ölen Ermeniler için pankartlar açıp dualar edecekler.
    İstanbul Valiliği ve Emniyet Müdürlüğü ise her türlü toplantı ve sergilenecek bu ihanete göz yumacak.
    Sanatçı, gazeteci, yazar vesaire takımından oluşan bu AKP destekçisi liboş tayfası buradan bir anımsatma yapayım:
    Ermenilerin soykırım dedikleri o olayda, Rus Ordusu’yla savaşan binlerce Türk askeri, devlete isyan eden Osmanlı uyruğundaki Ermeniler tarafından arkadan vurulmuştu. Müslüman sivil halktan on binlerce insan da bunlar tarafından öldürülmüştü.
    Dahası:
    Ermeni terör örgütü ASALA, 1973-1994 yılları arasında ve dünyanın Afrika hariç dört kıtasındaki ülkelerde 40′a yakın diplomatımızı, eşlerini ve çocuklarını öldürmüş, nicelerini yaralamıştı.
    Taksim meydanında bugün (devletin polisinin koruması altında) belki onları da anarlar! Belki yeni bir “Ermeni açılımı” başlatıp Tayyip abilerinden kocaman bir “Aferin” almayı hak ederler.

    REZALETLER DEVAM EDİYOR
    OYSA ne ümitler besliyorduk! Hükümetimiz her alanda “Açılımlar” yapacak, her şey dört dörtlük, güllük gülistanlık olacaktı. Önce “Kürtçülük açılımı” yapacak, onu “Ermeni açılımı” izleyecek, sonracığıma “Alevi açılımı, Roman açılımı” falan gelecek ve Türkiye AB’ye alınacaktı!
    Kürtçülük açılımını yaptılar, ellerine yüzlerine bulaştırdılar. Açılım bahanesiyle Habur’da Türkiye’nin gelmiş geçmiş tanık olduğu en büyük kepazeliği sergilediler. Kuzey Irak’tan teşrif buyuran teröristlerin ayağına seyyar mahkeme gönderdiler. Sabaha karşı kurulan bu çadır mahkemesinde güya ifadeleri alınan teröristlerin tümü, Ankara’dan verilen emir doğrultusunda apar topar serbest bırakıldılar. Açılımın sonraki aşamalarını hep birlikte yaşıyoruz. Çocuğunun adını “Kürdistan” koyan adam mahkemede beraat ediyor. Güneydoğu’da yapılan göstermelik 23 Nisan törenlerinde çocuklara Kürtçe şarkılar söyletiliyor.
    Gelelim Ermeni açılımına! Tayyip ve Çankaya’da oturan şahıs bu kez ABD’den gelen direktifler doğrultusunda, Ermenilerle al gülüm ver gülüm oldular. Ermenistanlı yetkililerle öpüştüler, koklaştılar, sarmaş dolaş oldular. Sonra “Dostluk ve kardeşlik” protokolleri imzaladılar. Fakat gelin görün ki, 4 milyonluk küçücük Ermenistan, çetin ceviz çıktı.
    İki gün önce adamlar “biz bu protokolleri askıya aldık” dediler. Bizim Tayyip şaşkına dönmüştü. “Kendileri bilir” diyebildi. Böylece Ermeni açılımı da ayvayı yedi.
    Sonra Alevileri tavlayıp oylarını cebe atmak amacıyla “Alevi açılımı” düzenlediler. Türkiye’de laikliğin, çağdaşlığın, uygarlığın ve Atatürk devrimlerinin sigortası olan Alevi yurttaşlarımız bu oyuna düşmedi. İçlerinden bu düzmece açılıma destek veren sadece birkaç satılık çıktı, onların da hiçbir etkisi olmadı. Dolayısıyla bu açılım da yatmış oldu!
    Sonra sıra geldi Roman açılımına! Kendi kendilerine hesap yaptılar: “Ulan, bu çingenelerin epeyce oyu var. Bu herifler çoğunlukla CHP’ye oy veriyor. O halde bunları da kafakola almak gerek.” Bu anlayışla, İstanbul’da düzenlenen Roman açılımına katılan Tayyip, yaptığı konuşmada “Bizim hükümet Roman kardeşlerimizi çok seviyor, size ev vereceğiz” diye laflar etti!
    Fakat daha ilginç olanı, 10 bin Roman vatandaşımızı oraya nasıl topladıkları idi! Türkiye’nin pek çok yerinden getirilenlerin hepsine devlet bütçesinden, fakir fukara fonundan paralar verildi, beleş otobüsler sağlandı, kumanya paketleri dağıtıldı. (Bunları sözcü’de belgeleriyle kanıtlamıştım.) Ayrıca kendilerine haber uçuruldu: “Toplatıya çalgı aletlerinizle, renkli giysilerinizle gelin. Şarkı söylemek, göbek atmak, sayın başbakanımızı öpmek ve ona sarılmak serbest!” Sonuçta Roman açılımı da kaynadı gitti.
    Bir de “Kıbrıs açılımı” vardı. AB ile anlaşıp KKTC’yi Rumların kucağına oturacak ve AB için kendilerine yol açacaklardı. Bu amaçla Denktaş’ı götürdüler, yerine AKP’nin ve AB’nin Talat’ını götürdü, yerine satışa karşı olan Derviş Eroğlu seçildi. Böylece “Kıbrıs açılımı” da sizlere ömür!
    İşte size düzmece Tayyip açılımlarının (!) bilançosu. Skandal, rezalet, fiyasko!
    Bu şahıs kendi emrindeki yandaş-yalaka gazeteci ekibini dış gezilerinde uçakta sıra sıra karşısına diziyor, isim listesini kendisinin verdiği aynı türde tiplerle televizyonlara çıkıp onların danışıklı dövüş sorularına güya yanıt veriyor.
    Onların arasından yürekli-onurlu-meslek haysiyeti taşıyan (!) biri çıksa da kendisine sorsa: “Sayın Başkanım, yüce önderim, büyük devlet adamım, acaba sizin şu açılımlardan ne haber?”
    Türk milletini aylarca “Açılım saçılım” diye uyutan Tayyip böylece bir soru duysa acaba kararır mı, sararır mı, yoksa morarır mı!

    HAKİMİNİ REDDEDEN ADALET BAKANLIĞI
    SEVGİLİ okuyucularım, siz hiç böyle bir şeyi bugüne kadar duydunuz mu? Evet, sonuçta bu da oldu ve Adalet Bakanlığı’nın mahkeme kendi hakimini reddettiğini İlhan Taşçı’nın haberinden öğrendik. Osman Şanal isimli bir Erzurum savcısının çabalarıyla Erzincan Başsavcısı İlhan Cihaner tutuklanmıştı. Cihaner, bu Osman Şanal hakkında Bakanlığa şikayet dilekçesi verdi. Bakanlık bu dilekçeye yasal süre olan 2 ay içerisinde yanıt vermeye tenezzül etmeyince Cihaner’in dava hakı doğdu. Savcı Osman ve Adalet Bakanlığı aleyhinde açılan dava Ankara 1. İdare Mahkemesi’ne düştü. Mahkeme Başkanı’nın adı Gürsel Özkan. İşte film, o anda koptu.
    Adalet Bakanlığı, duruşma gününden önce hakimi, yani mahkemenin başkanı Gürsel Özkan’ı reddetti! Yani kendi bünyesindeki hakimi reddetmiş oldu.
    Adalet Bakanlığı bu haberler medyaya yansıyınca şöyle bir yazılı açıklama yaptı. Özetliyorum:
    “Bakanlığımız, Ankara 1. İdare Mahkemesi Başkanı Gürsel Özkan hakkında YARSAV üyesi olduğu için değil, dava konusuyla ilgili ihsası rey niteliğinde açıklama yapan YARSAV Yönetim Kurulu üyesi olduğu için reddi hakim talebinde bulunmuştur.”
    Bugüne kadar yargıda ne ilginç, çarpık, skandal olaylara tanık olduk ama, böylesi karşımıza ilk kez çıkıyor. İşte, yargıya AKP siyaseti sokulunca işler böyle yürüyor. Söyleyecek bir şey bulamıyorum. Şimdi yeni bir mahkeme arasınlar, başkanı Osman Can tarafından kurulan AKP çizgisindeki derneğin üyesi olsun! O zaman hakimi reddetmezler, üstelik sevinçten göbek atarlar.
    Bunu da gördük ya!
    -------------------------------------------------
    http://www.ilk-kursun.com/2010/04/colasan-yazdiermeni-soykirimini-bugun-taksimde-kiniyorlar/

      Forum Saati Salı 14 Mayıs - 21:02