VATAN FORUM

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
VATAN FORUM

Türkiyemiz ve Dinimiz üzerinde oynanan hain planı gazete kupürleriyle açıklıyoruz


3 posters

    Skandal Erdoğan'a uzandı (Deniz feneri)

    Admin
    Admin
    Admin


    Mesaj Sayısı : 1196
    Kayıt tarihi : 15/07/06

    Character sheet
    Field1: 2

    Skandal Erdoğan'a uzandı (Deniz feneri) Empty Skandal Erdoğan'a uzandı (Deniz feneri)

    Mesaj tarafından Admin Cuma 5 Eyl. - 23:19

    Skandal Erdoğan'a uzandı
    İşte Deniz Feneri davasının Erdoğan'a uzanan satırları.
    05 Eylül 2008 / 12:50

    Deniz Baykal, NTV'nin canlı yayında Almanya'da devam eden Deniz Feneri yolsuzluk davasıya ilgili önemli bir açıklamada bulundu...

    Deniz Baykal, Alman Savcısı'nın hazırladığı iddianamede Başbakan ile ilgili bir bölümü aktararak şunları söyledi:

    "Mehmet Gürhan adlı Almanya'da bir organizatör var. Başbakan'ın organizatörü diye biliniyor. Başbakan'ın Almanya'daki pek çok organizasyonunda yer almış ona yakın bir isim.

    Alman savcının iddiasına göre, yargılanan dernekten Başbakan Erdoğan'a verilmek üzere Mehmet Gürhan isminde birine büyük miktarda para verilmiştir.

    Mehmet Gürhan da fadesinde bunu doğruluyor. " Evet toplanan parayı Erdoğan'a iletilmek üzere aldım" diyor. Bu para tsunami felaketinden zarar görenler için toplanmış güya. Başbakan bu parayı almış mıdır almamış mıdır açıklamalıdır. Gürhan bu papayı vermiş olsa da olmasa da, orada bazı insanların Başbakan adına para toplaması vahimdir.

    Alman savcı bu davayla ilgili Türk hükümeti baskı yapıyor diye açıklama yapıyor. İddianamede bu baskı açıkça belirtiliyor.. Türk hükümeti neden bu davayı bu kadar yakından takip ediyor. Orada bir yolsuzluk incelemesi var. Bırak ne olduğu ortaya çıksın. Niye müdahale etmeye çalışıyorsun. Neden rahatsız oluyorsun? Bunlar açıklanması gereken vahim konulardır!"

    İŞTE ALMAN SAVCI'NIN İDDİANAMESİNDEKİ ERDOĞAN BÖLÜMÜ!

    02.02.05 tarihli 'Empfangsbestitigung 2' olarak nitelendirilen alındı belgesinde (Empfangsbescheinigung) herhangi bir meblağ yazılı olmamasına rağmen Mehmet Gürhan, Firdevsi Ermiş'ten parayı, Türkiye Başbakanı'na, (2003 yılından bu yana Recep Tayyip Erdoğan) Doğu Asya'daki Tsunami' den zarar görmüş, yardıma muhtaçlara dağıtması için, vermek üzere, aldığını tasdik etmiş. Bu konu, sanık Ermiş' in 7. kez ifadesi alınırken sorulmuş ve doğruluğu tasdik edilmiştir.

    Bunun üzerine MindMatics şirketi 22.01. 2008 tarihinde gene yazılı olarak bildiriminde, Derneğin 2006 yılı Eylül ayında 'yardım paraları telefon numarası' için başvuruda bulunduğunu (Telefon Numarası 0900-550202) ve neticede her başarıyla sonuçlanan telefon görüşmesi için son kullanıcıdan, ay sonundaki telefon faturasından 5 € çekildiğini açıklamıştır. Kendi verilerine göre MindMatics, Ağustos 2006 ile Ocak 2007 tarihleri arasında kalan zaman dilimi için Derneğe, 133.000,00 € havale etmiştir.

    MindMatics A.Ş. 21.09.2006 tarihinde kendileriyle dernek arasın-da ve Dernek adına Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Gürhan' ın imzalamış olduğu hizmet mukavelesinin bir kopisini göndermiş ve muhatap olunacak kişinin Mehmet Taşkan olarak verilmiş olduğu nu bildirmiştir. Şirket aynı zamanda, Ocak 2007 ie Kasım 2007 arasındaki zaman dilimi için de derneğe gönderilmesi gereken, an-cak henüz havale edilmeyen meblağın 93.107,62 € olduğunu da bildirmiştir. Bu paraya, 24.01.2008 tarihinde haciz kararına istina-den elkonulmuştur.

    Yapılan bağış toplama konserlerinden ve büyük miktarda ziyniyet eşyaları ve altınların yardım olarak hibe edilmeleri, ki bunun böyle olduğuna dair emareler, ele geçirilen malzemelerin görülüp göz-den geçirilmesi esnasında dikkat çekmiştir, keş olarak yardımın toplanmış olduğu anlaşılmaktadır. En çok keş yardım paralarının toplanabildiği yerler, yapılan benefis konserleriydi. Savcılık tarafın-dan kendilerine gizlilik vaadi bulunan ve aralarına giren iki sivil po-lis memurunun bildirdiklerine göre, 31.03.2007 tarihinde Ludwisha-fen'deki Eberthalle'de yapılan konserde takriben 2.500 kişi bulun-muş ve gelen insanların para yardımında bulunabilmesi için bütün sandalyaların üzerine zarflar konulmuştu. Bu zarfların ön tarafına para yardımında bulunan kişi adını ve soyadına, kimliğini, yazabi-liyordu. Bu zarflar daha sonra bir asma kilitle kilitlenmiş iki kırmızı renkli metal çataların içine konuluyordu. Bu, veya bunlara benzer, metal çantalar ve zarflar yapılan arama esnasında bulunmuş ve elkonularak emniyet altına alınmıştır. El konulan eşyaların gözden geçirilip değerlendirilmesi sırasında, daha Viyana, Paris, Rotter-dam, Berlin, Münih, Bielefeld ve Nürnberg'te buna benzer konser-lerin planlandığı emareleri görülmüştü.

    Sanık Mehmet Taşkan 29.08.2007 tarihli ikinci ifadesinde bununla ilgili olarak şunları ifade etmiştir:

    '... takriben 2005 sonlarından 2007' ye kadar aşağı yukarı 10-12 kez benefis konserler yapılmış ve bu konserlerde Deniz feneri e.V. için keş para yardımı toplanmıştı. Normal konserlerde 20.000 - 40.000 ,00 € arasında para yardımı toplanırken, Kurban Bayramı tatil günlerinde bu meblağ, 50.000 ila 120.000,00 arasında değişe-biliyordu. Bu paralar ya Gürhan'a teslim ediliyordu veya Ermiş ve ben, keş para kasalarına paylaşıyorduk. Keş toplanan bu paralar, hiçbir zaman derneğin hesap numaralarına yatırılmadı'.

    7. Toplanan Yardım paralarının Kullanılması
    a) İşbu iddianamenin başında ve özet olarak yazılanlara dikkat çekerek ve bayan Jacob' un yaptığı araştırmalar neticesinde, Almanya'daki bankalarda bulunan hesap numaralarından 25.01.2002 ile 09.02.2007 tarihleri arasında kalan zaman diliminde şu paralar keş çekilmiştir:

    Mehmet Gürhan 9.981.000,00 €
    Firdevsi Ermiş 4.596.000,00 €
    Mehmet Taşkan 500.000,00 €
    Firdevsi Ermiş, Mehmet Taşkan,
    İzzet Kurum (beraberce) 1.755.000,00 €
    Bedrettin Bilgin 50.00,00 €
    Yekün 16.882.000,00 €

    Vatan

    --------------------------------------------------------

    http://www.haber3.com/news_detail.php?id=405821
    turanium
    turanium
    Moderator


    Mesaj Sayısı : 252
    Kayıt tarihi : 02/12/07

    Skandal Erdoğan'a uzandı (Deniz feneri) Empty Deniz Feneri davasında ilginç tesadüf

    Mesaj tarafından turanium C.tesi 6 Eyl. - 14:11

    Deniz Feneri davasında ilginç tesadüf
    Deniz Feneri davasında Zahid Alman'ın adresi, aynı davadaki bir tutuklu sanığın eski evi çıktı
    06 Eylül 2008 / 10:14
    Skandal Erdoğan'a uzandı (Deniz feneri) 89243

    Almanya’daki Deniz Feneri e.V. davası iddianamesinde kuryelik yaptığı ileri sürülen Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Zahid Akman hakkında Frankfurt Mahkemesi’nce 25 Nisan 2007’de tanık sıfatıyla arama emri çıkarıldığı ortaya çıktı. Sık sık Almanya’ya gelerek vekaletle Türkiye’deki diğer ortaklar Zekeriya Karaman, İsmail Karahan ve Mustafa Çelik adına ticari ve resmi işlemlere imza attığı belirtilen Akman’ın Almanya’daki ikametgâh adresi de davanın tutuklu sanıklarından Mehmet Gürhan’ın eski evi çıktı.

    ARAMANIN GEREKÇESİ
    Frankfurt Mahkemesi’nce 25 Nisan 2007’de üç kişi hakkında tutuklama emri çıkarıldığı ve 12 şirkete operasyon yapıldığı, aynı gün Akman hakkında da “Gürhan’la yakın bağı olduğu, şirketlerde çok sayıda görevi olduğu ve bununla ilgili kanıt bulunabileceği ve Deniz Feneri e.V.’nin paralarını aklama şüphesi bulunan OFWeG adlı kooperatifin yönetim kurulu üyesi olduğu” için arama emri çıkarıldığı belirlendi. Akman’ın Almanya’daki ikametgâh adresi de Gürhan’ın eski evi çıktı.

    Akman’ın Kanal 7 Int.’in (Euro 7) genel müdürlüğünü yaptığı dönemde bu adreste kaldığı, polisin ön soruşturma raporunda yer aldı. Soruşturma dosyasında, Akman’ın radyo-televizyonla alakası olmayan çok sayıda şirket ve kooperatifle ortaklığının da muamma olduğu belirtildi.

    ORTAKLAR ADINA VEKÂLETLE İMZA
    13 Temmuz 2005’te RTÜK üyesi olduktan sonra Weiss şirketindeki ortaklığını 8 Aralık 2005, müdürlüğünü de 30 Eylül 2005’e kadar sürdüren Akman’ın, Weiss şirketinin Vakıf Bank Int AG Frankfurt nezdindeki 3280 numaralı banka hesabındaki yetkisini 30 Ocak 2006, European Consulting şirketindeki yetkisini de Kasım 2006’ya kadar sürdürdüğü saptanmıştı. Akman’ın sık sık Almanya’ya gelerek vekâletle Türkiye’deki diğer ortaklar Kanal 7 Yönetim Kurulu Başkanı Zekeriya Karaman, İsmail Karahan ve Mustafa Çelik adına ticari ve resmi işlemlere imza attığı, ayrıca Rüsselsheim’da 350 bin euro’ya Weiss şirketi adına alınan konutların satış sözleşmesini de imzaladığı belirtildi.

    Bağış yolsuzluğuyla ilgili olarak, Alman polisinin şirket merkezlerine yaptığı baskında çok sayıda belgeye el konulmuştu.

    KURYELERLE TAŞINAN PARA LİSTESİ
    Frankfurt Emniyeti’nin “Bağış” adlı özel soruşturma komisyonu “AG Spenden”, Deniz Feneri’ne toplanan paralarla, bankalardan nakit çekilen ve kuryelerle Türkiye’ye aktarılan paraların listesini hazırladı. Muhesebeci Firdevsi Ermiş’in “Uyum” adlı muhasebe programı ile hazırladığı ve Türkiye’deki ‘server’ üzerinden kaydettiği yasadışı muhasebe kayıtlarına göre 7 milyon euro’dan fazla nakit para, aralarında Akman’ın da bulunduğu kuryelerce Türkiye’ye götürülerek, başta Zekeriya Karaman ve Harun Kapıyoldaş olmak üzere teslim edilmiş.

    Tarih ve meblağın da belirtildiği listede, Zekeriya Karaman’ın Almanya’ya bizzat geldiğinde de nakit paraları teslim aldığı belirtiliyor.

    SİVİL POLİSLER İZLEMİŞ
    Alman polisinin Deniz Feneri e.V.’ye karşı casusluk yöntemlerini de kullandığı anlaşıldı. İddianamede hazırlık aşamasında gizli soruşturma yürüten polisin Deniz Feneri e.V.’nin bağış toplama yöntemini anlamak için yardım konserlerinden birine iki Türk polisini soktuğu belirtilirken, iddianamede kimlikleri gizli tutulan iki polisin çalışması şu sözlerle anlatıldı:

    “En çok keş yardım paralarının toplanabildiği yerler, yapılan benefis (yardım) konserleriydi. Savcılık tarafından kendilerine gizlilik vaadi bulunan ve aralarına giren iki sivil polis memurunun bildirdiklerine göre, 31 Mart 2007’de Ludwishafen’deki Eberthalle’de yapılan konserde takriben 2 bin 500 kişi bulunmuş ve gelen insanların para yardımında bulunabilmesi için bütün sandalyelerin üzerine zarflar konulmuştu.

    Bu zarfların ön tarafına para yardımında bulunan kişi adını ve soyadını, kimliğini, yazabiliyordu. Bu zarflar daha sonra bir asma kilitle kilitlenmiş iki kırmızı renkli metal çantanın içine konuluyordu. Bu veya bunlara benzer, metal çantalar ve zarflar, arama esnasında bulunmuş ve el konularak emniyet altına alınmıştır.”

    Milliyet

    http://www.haber3.com/news_detail.php?id=405985
    turanium
    turanium
    Moderator


    Mesaj Sayısı : 252
    Kayıt tarihi : 02/12/07

    Skandal Erdoğan'a uzandı (Deniz feneri) Empty CHP'den bomba gibi belge !

    Mesaj tarafından turanium C.tesi 6 Eyl. - 14:14

    CHP'den bomba gibi belge !
    CHP'nin, RTÜK Başkanı Zahid Akman hakkındaki bu belgesi ortalığı karıtşıracak..
    06 Eylül 2008 / 10:29




    CHP’nin ortaya çıkardığı belgede Frankfurt Savcılığı’nın RTÜK Başkanı Akman hakkında cezai tatbikat başlattığı yazıyor

    CHP, RTÜK Başkanı Zahid Akman’ın peşini bırakmıyor. CHP MYK sözcüsü Mustafa Özyürek, Akman’ın Deniz Feneri Derneği adına kuryelik yaptığına ilişkin Frankfurt Savcılığı’nın resmi yazısını ele geçirdi. Yazıya göre, Akman hakkında Alman makamları cezai takibat başlatmış.

    Akman’ın para trafiği belgede
    CHP’li Özyürek, “Deniz Feneri iddianamesinde, Zahid Akman’ın kuryelik yaptığı ve para aldığı Frankfurt Emniyet Müdürlüğü’nün 13.08.2007 tarihli belgesiyle saptanmıştır. Belgeye göre Akman 20.03.2004’de 50 bin euroyu bilinmeyen bir kişiden almıştır. Yine aynı belgede Akman kurye olarak 30.03.2004’de 64 bin euroyu bilinmeyen bir kişiye ve 29.07.2003’de de 25 bin euroyu Zekeriya Karaman’a vermiştir. Yine Karaman’la birlikte 500 bin euroyu Türkiye’de bilinmeyen bir kişiye teslim etmiştir” dedi. Özyürek, açıklamasında şunları dile getirdi: “Frankfurt Başsavcılığı 7670 JS 241702-07 sayılı dosyada Zahid Akman hakkında cezai takibat başlatmıştır. İddianamede adı geçen Assplan adlı şirket OSWG adlı yapı kooperatifine sermaye aktarmış. Abdullah Özer’in başkanı, Zahid Akman’ın kurucu ve yönetici olduğu kooperatif her üye adına devletten 4 bin euro sübvansiyon almış ama konut yapımına başlanmadığı anlaşılınca savcılık kooperatif kurucuları ve Akman hakkında cezai tahkibat başlatmıştır.”

    “Derhal istifa etsin!”
    “Zahid Akman, basın toplantısında ’Bu konuda hakkımda açılmış soruşturma, kovuşturma ve dava yok’demişti. Frankfurt Başsavcılığı’nın 7670 JS sayılı dosyasında, hakkında cezai takibat ve gözaltı kararı verilen Akman’ın, RTÜK gibi anayasal bir kuruluşun başında kalması kabul edilemez. Akman derhal istifa etmelidir. İstifa etmezse Başbakan istifa ettirmelidir.”

    İŞTE O BELGE :
    Skandal Erdoğan'a uzandı (Deniz feneri) 228400

    Vatan / Ali ÖZTUNÇ

    http://www.haber3.com/news_detail.php?id=405997
    avatar
    antisufyani
    Normal kullanici


    Mesaj Sayısı : 26
    Kayıt tarihi : 29/11/07

    Skandal Erdoğan'a uzandı (Deniz feneri) Empty MHP'den bomba iddia (Roro gemisi)

    Mesaj tarafından antisufyani Salı 18 Kas. - 13:47

    MHP'den bomba iddia
    CHP'nin sıkı presi sürerken AK Parti kalesine Deniz Feneri atağında bir şut da MHP'den geldi.
    18 Kasım 2008 / 10:33



    Bu kez iddia MHP'den!

    AKP'nin başını fena halde ağrıtan Deniz Feneri'nde şok bir iddia da MHP'den geldi

    Balıkesir'de batan geminin Deniz Feneri'yle ilişkisi var mı?

    MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, Bandırma açıklarında 14 Eylül’de batan Hayat N isimli Ro-Ro gemisinin sahipleriyle Ulaştırma Bakanı Yıldırım’ın yakın ilişki içinde olduğunu iddia etti.

    Batıştaki en önemli nedenin bu gemiye özel "Kılavuz kaptan ve römorkör hizmeti muafiyeti’ verilmesi olduğunu belirten Vural "Özel imtiyaz şirkete yılda 1.5 milyon dolar haksız kazanç sağladı" dedi.

    MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, Balıkesir’in Bandırma ilçesi açıklarında 14 Eylül gecesi alabora olan Hayat N adlı RO-RO gemisine, özel olarak ’kılavuz kaptan ve römorkör muafiyeti’ tanındığını ve geminin batmasının şüpheli olduğun iddia etti.

    Vural, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında, partilerinin olayla ilgili kurduğu komisyonunun çalışmaları hakkında bilgi verdi. Gemi sahipleri ile Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın çok yakın ilişki içinde bulunduğunu iddia eden Vural, şunları söyledi:

    "Batan "Hayat N" isimli gemi, Marmara N Denizcilik A.Ş’ye ait. Bu şirketin ortaklarından olan Mehmet Berber, AKP Manisa Milletvekili Recai Berber’in kardeşi. Mehmet Koç ise Deniz Feneri davasında, yardım paralarını usulsüz yere harcamaktan mahkum olan Mehmet Taşkan ile zaman zaman birlikte görülmüş."

    Sigorta değeri artırılmış

    Vural, batan gemi ile ilgili bazı duyumları olduğunu da şu sözlerle dile getirdi:

    "Ulaştırma Bakanının oğluna ait Sancak 1 gemisinin kazayla yanmasından sonra tesadüf odur ki, Hayat N Gemisi de batmıştır. Bu gemi batmadan 10 gün önce sigorta değerinin ’British Marine’ arttırılmış olduğu ifade edilmektedir. Gemi kazalarında sigortadan para almanın en kolay yolu geminin tamamen batması ve bunun yükleme yani kaptan hatasından olmasıdır. Olayın Deniz Feneri olayından sonraya gelmesi de düşündürücüdür."

    Geminin batmasındaki en önemli nedenin, sadece bu gemiye özel "Kılavuz kaptan ve römorkör hizmeti muafiyeti’ verilmesi olduğunu iddia eden Vural, sağlanan bu özel imtiyazla geminin ait olduğu şirkete yılda yaklaşık 1.5 milyon dolar haksız kazanç sağlandığını söyledi. Vural, "Sadece bu gemi muaf tutulmuştur. Yola elverişlilik belgesi düzenlenmemiştir. Gerekli tedbirler alınsaydı o gemi orada batmazdı. Uygulamalar özel bir koruma ve kollama neticesinde olmuştur" diye konuştu.

    İzin de alınmamış

    Uluslararası standartlara göre "sınıf dışı olan geminin araç taşıması için teknik bir ekip kurulması ve konu ile ilgili bölge müdürlüğünden izin alınması gerektiğine işaret eden Vural, bunun yapılmadığını ileri sürdü. Vural, Ulaştırma Bakanlığı’nın, gemiye yolcu taşıma belgesi de verdiğini belirterek, kargo kategorisinde bir gemiye yolcu taşımaya uygunluk belgesinin nasıl verildiğini sordu.






    -----------------------------------------------
    http://www.haber3.com/news_detail.php?id=424256

      Similar topics

      -

      Forum Saati Paz 19 Mayıs - 3:47