“Bu küçük geldiyse büyüğünü verelim !”
Hürriyet gazetesinin sivri kalemi Ahmet Hakan günlerdir Vakit gazetesiyle cebelleşiyor..
18 Ocak 2007 09:31
Hakan'ın “ak” dediğine Vakit “kara” diyor.. Ne var ki Ahmet Hakan yazdığı yazıyla artık bu durumun zıvanadan çıktığını duyurdu ve ekledi: “Ben Vakit'in dininden değilim!”
Vakit'in dininden olmamak
BU adamlar öyle adamlardır ki...
Ellerinden; dillerinden asla ve kata emin olamazsınız.
Bu adamlar öyle adamlardır ki...
İslam davasını savunurken, "Bu küçük geldiyse büyüğünü verelim" tarzı
cinsel gönderme yüklü yazılar yazacak kadar alçalırlar.
Bu adamlar öyle adamlardır ki...
Resminin üstüne çarpı attıkları adam bombalı bir saldırıda paramparça
olduğunda ya da afişe ettikleri adam silahlı saldırıda can verdiğinde
bırakın en küçük bir vicdan azabı duymayı, olayı bir büyük yüzsüzlük
ve pişkinlikle karşılarlar. Yetmezmiş gibi arsız şekilde ateşle
oynamaya devam ederler.
Bu adamlar öyle adamlardır ki...
İftira atarlar, hakaret ederler, nefret tohumları ekerler, düşüklük
yaparlar, ahlaksızca saldırırlar, kalleşlik yaparlar, arkadan
vururlar. Yani "düşmanına karşı bile adil olma"yı öğütleyen Peygamber
ne söylüyorsa onun tersini yaparlar. Sonra da bütün bu yaptıklarını
"Biz İslam'ı savunuyoruz" diyerek meşrulaştırmaya çalışırlar.
Bu adamlar öyle adamlardır ki...
Onlardan övgü işitmek bile onların hizasına gerilemek anlamına
geleceğinden, en yakın dostlarından bile "Aman bizi övmeyin" tepkileri
alırlar ve bu rezil durumdan zerre kadar gocunmazlar.
Bu adamlar öyle adamlardır ki...
Sağa sola attıkları çamurlar nedeniyle aldıkları cezalardan sıyırmak
için, her gün yeni şirketler kurup bin takla atarlar. Sonra da bu
yaptıkları cambazlıkları başkalarına anlatıp "Biz ne uyanık adamlarız"
havası atarlar.
Bu adamlar öyle adamlardır ki...
Bir papaz öldürülür. Bunlar öldüreni değil de öldürüleni sorumlu tutup
"Misyonerlik faaliyeti yüzünden bir gencin hayatı kaydı" diye
yazarlar.
Bu adamlar öyle adamlardır ki...
Afganistan'da bir Ortaçağ karanlığı yaratan Taliban'ı İslam adına
savunurlar; ama sonra Bush'un sofrasında bir yer kapma imkánı
bulduklarında, hiç utanmadan sırıtarak Bush ile poz verirler.
Bu adamlar öyle adamlardır ki...
Metin Göktepe'yi öldüren polislerden yana olurlar, apronda deve
kesilmesi olayına "Dünyanın en normal eylemi" muamelesi çekerler,
Manisalı gençler davasında işkenceci polislere arka çıkarlar, Abdi
İpekçi'nin katiline destek atarlar, elin karısını dereden geçirdiğini
söyleyen adama sahip çıkarlar. Sonra da çıkıp "Biz İslam mücahidiyiz"
diye caka satarlar.
Bu adamlar öyle adamlardır ki...
İslam düşmanlarına, "Sizin Müslümanlar işte böyle adamlar" demeleri
mümkün kılan emsalsiz malzemeler sunarlar. Kalpleri İslam'a yumuşak
olanlar ise bu adamları gördüklerinde İslam'dan uzaklaşır
Bu adamlar öyle adamlardır ki...
İlkeleri nefret ettirmektir, uzaklaştırmaktır, sevdirmemektir,
cepheleştirmektir.
***
O halde buradan açıkça ilan etmekte fayda var:
Ben Ahmet Hakan...
Vakit'in dininden değilim.
Bu inanç, bu duruş, bu yaklaşım, bu üslup, bu tarz...
Benim inancımla, insanlığımla, hayata bakışımla hiç mi hiç örtüşmüyor.
Bir kez daha vurguluyorum, lütfen duyanlar duymayanlara duyursun:
Ahmet Hakan, Vakit'in dininden uzak mı uzaktır!
Hürriyet
Ahmet Hakan
http://www.haber3.com/haber.php?haber_id=197421
Hürriyet gazetesinin sivri kalemi Ahmet Hakan günlerdir Vakit gazetesiyle cebelleşiyor..
18 Ocak 2007 09:31
Hakan'ın “ak” dediğine Vakit “kara” diyor.. Ne var ki Ahmet Hakan yazdığı yazıyla artık bu durumun zıvanadan çıktığını duyurdu ve ekledi: “Ben Vakit'in dininden değilim!”
Vakit'in dininden olmamak
BU adamlar öyle adamlardır ki...
Ellerinden; dillerinden asla ve kata emin olamazsınız.
Bu adamlar öyle adamlardır ki...
İslam davasını savunurken, "Bu küçük geldiyse büyüğünü verelim" tarzı
cinsel gönderme yüklü yazılar yazacak kadar alçalırlar.
Bu adamlar öyle adamlardır ki...
Resminin üstüne çarpı attıkları adam bombalı bir saldırıda paramparça
olduğunda ya da afişe ettikleri adam silahlı saldırıda can verdiğinde
bırakın en küçük bir vicdan azabı duymayı, olayı bir büyük yüzsüzlük
ve pişkinlikle karşılarlar. Yetmezmiş gibi arsız şekilde ateşle
oynamaya devam ederler.
Bu adamlar öyle adamlardır ki...
İftira atarlar, hakaret ederler, nefret tohumları ekerler, düşüklük
yaparlar, ahlaksızca saldırırlar, kalleşlik yaparlar, arkadan
vururlar. Yani "düşmanına karşı bile adil olma"yı öğütleyen Peygamber
ne söylüyorsa onun tersini yaparlar. Sonra da bütün bu yaptıklarını
"Biz İslam'ı savunuyoruz" diyerek meşrulaştırmaya çalışırlar.
Bu adamlar öyle adamlardır ki...
Onlardan övgü işitmek bile onların hizasına gerilemek anlamına
geleceğinden, en yakın dostlarından bile "Aman bizi övmeyin" tepkileri
alırlar ve bu rezil durumdan zerre kadar gocunmazlar.
Bu adamlar öyle adamlardır ki...
Sağa sola attıkları çamurlar nedeniyle aldıkları cezalardan sıyırmak
için, her gün yeni şirketler kurup bin takla atarlar. Sonra da bu
yaptıkları cambazlıkları başkalarına anlatıp "Biz ne uyanık adamlarız"
havası atarlar.
Bu adamlar öyle adamlardır ki...
Bir papaz öldürülür. Bunlar öldüreni değil de öldürüleni sorumlu tutup
"Misyonerlik faaliyeti yüzünden bir gencin hayatı kaydı" diye
yazarlar.
Bu adamlar öyle adamlardır ki...
Afganistan'da bir Ortaçağ karanlığı yaratan Taliban'ı İslam adına
savunurlar; ama sonra Bush'un sofrasında bir yer kapma imkánı
bulduklarında, hiç utanmadan sırıtarak Bush ile poz verirler.
Bu adamlar öyle adamlardır ki...
Metin Göktepe'yi öldüren polislerden yana olurlar, apronda deve
kesilmesi olayına "Dünyanın en normal eylemi" muamelesi çekerler,
Manisalı gençler davasında işkenceci polislere arka çıkarlar, Abdi
İpekçi'nin katiline destek atarlar, elin karısını dereden geçirdiğini
söyleyen adama sahip çıkarlar. Sonra da çıkıp "Biz İslam mücahidiyiz"
diye caka satarlar.
Bu adamlar öyle adamlardır ki...
İslam düşmanlarına, "Sizin Müslümanlar işte böyle adamlar" demeleri
mümkün kılan emsalsiz malzemeler sunarlar. Kalpleri İslam'a yumuşak
olanlar ise bu adamları gördüklerinde İslam'dan uzaklaşır
Bu adamlar öyle adamlardır ki...
İlkeleri nefret ettirmektir, uzaklaştırmaktır, sevdirmemektir,
cepheleştirmektir.
***
O halde buradan açıkça ilan etmekte fayda var:
Ben Ahmet Hakan...
Vakit'in dininden değilim.
Bu inanç, bu duruş, bu yaklaşım, bu üslup, bu tarz...
Benim inancımla, insanlığımla, hayata bakışımla hiç mi hiç örtüşmüyor.
Bir kez daha vurguluyorum, lütfen duyanlar duymayanlara duyursun:
Ahmet Hakan, Vakit'in dininden uzak mı uzaktır!
Hürriyet
Ahmet Hakan
http://www.haber3.com/haber.php?haber_id=197421