VATAN FORUM

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
VATAN FORUM

Türkiyemiz ve Dinimiz üzerinde oynanan hain planı gazete kupürleriyle açıklıyoruz


5 posters

    ASELSAN mühendisleri neden öldü ?

    avatar
    hakkulu
    Normal kullanici


    Mesaj Sayısı : 3
    Kayıt tarihi : 18/12/07

    ASELSAN mühendisleri neden öldü ? Empty ASELSAN mühendisleri neden öldü ?

    Mesaj tarafından hakkulu Ptsi 7 Ocak - 0:18

    ASELSAN mühendisleri neden öldü ?

    ASELSAN mühendisleri intihar mı etti, yoksa planlı bir cinayetin kurbanı mıydı ?

    05 Ocak 2008 08:54

    ASELSAN’da üç mühendis peş peşe intihar etti. Jandarma raporu, ‘her birinin farklı yöntemlerle intihar ettiği’ni yazdı. Bunun üzerine savcılık dosyayı kapattı. Ancak Adli Tıp’ın raporu, gözleri yeniden bu üç mühendise çevirdi. Çünkü bu rapora göre, ölümlerden biri şüpheliydi. ASELSAN mühendisleri planlı bir cinayetin kurbanı mı? Daha da önemlisi, mühendisler hangi projelerde çalışıyordu?

    Tarih 7 Ağustos 2006. Üç gündür kendisinden haber alınamayan, ASELSAN’da çalışan makine mühendisi Hüseyin Başbilen’in otomobili, Ankara Pursaklar Ayancık yolu üzerinde bulundu. Başbilen, şoför koltuğunda kanlar içinde yatıyordu. 30 yaşındaki elektrik mühendisi Hüseyin Başbilen çoktan ölmüştü. Arabanın ön sağ koltuğunda, genç mühendisin yazdığı intihar mektubu ve alyansı bulundu. Otomobilin içinde, yerde, ucu kanlı ve üç santimetre açık olan falçata vardı. Jandarmanın tutanağına göre; maktulün sol bileği iki santimetre, boynunun sol tarafında iki santimetre falçatayla kesilmişti. Ölüm sebebi olarak kan kaybı gösteriliyordu. Jandarma, otomobilin içinde yaptığı aramada Başbilen’in çantasını da buldu. Soruşturma kapsamında elde edilen bilgilere göre çantada, Başbilen’in üzerinde çalıştığı milli tank projesiyle ilgili sunumların olması gerekiyordu. Ama bu dosyalar bulunamadı.

    Çantadaki kayıp belgeler

    Başbilen, ölümünden üç gün önce, 4 Ağustos 2006’ta, ASELSAN’da, Türkiye’nin savaş teknolojisinde dış bağımlılığını ortadan kaldıracak çalışmalarına ilişkin bir sunum yapacaktı. ODTÜ mezunu makine mühendisi Başbilen, Türk Silahlı Kuvvetleri’ndeki üst rütbeli subaylarla uzun süredir ‘milli tank’ projesi üzerinde çalışıyordu. Sunumun ardından proje onaya gönderilecekti.

    Başbilen, o gün cep telefonunu evde bırakmıştı. Akşam eve dönmeyince, eşi, ASELSAN’ı aradı. Gülsen Başbilen, eşinin işe gelmediği yanıtını alınca, polise Hüseyin Başbilen’in kayıp olduğunu bildirdi. İntihar haberi üç gün sonra geldi. Başbilen, “Elveda'' diye başladığı son mektubunda karısından hakkını helal etmesini istemişti. Açılan soruşturma, ‘normal intihar vakası’ ibaresiyle savcılık tarafından kapatıldı. Ama Başbilen ailesi, onun intihar ettiğine inanmadı ve dosyanın kapatılmasına itiraz etti.

    Başbilen, 10 yıldır ASELSAN’da çalışıyordu. Birçok projenin içinde yer almıştı. Özellikle suikast silahı ‘kanas’ üzerinde uzmanlaşmış bir isimdi. İmza attığı projeler arasında F-16 savaş uçaklarında sinyal kırıcı sistemi de bulunuyordu. Başbilen, tank projeleri üzerinde de çalışmaya başladı. Bu arada Milli Savunma Bakanlığı, Şubat 2006’da, yurtdışından 1000 adet tank alımını kapsayan ‘Yeni Nesil Tank Alımı Projesi’nden vazgeçti. Yerine, ASELSAN ile ‘milli tank’ projesi çalışması başlatıldı. Başbilen bu çalışmalarda gönüllü yer aldı; sinyalizasyon ve sofistike elektrik aksam konusunda projeler geliştirdi.

    Evlenmek üzereydi

    ASELSAN’ı sarsan ikinci haber, 17 Ocak 2007’de geldi. Bu kez intihar eden Halim Ünsem Ünal’dı. ASELSAN’da bir süre çalıştıktan sonra görevinden ayrılan Ünal’ın cesedi, Ankara’da Eymür Gölü kenarında bulundu. Otopsi raporuna göre Ünal, kafasına sıkılan tek kurşunla ölmüştü. Bu vaka da savcılık dosyasına ‘intihar’ olarak geçti. Ünal öldüğü gün, savunma sanayi ile ilgili bir seminere katılacaktı.

    Ünal, ODTÜ Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölümü’nden, 2000 yılında ‘şeref öğrencisi’ unvanıyla mezun oldu. Mastırını tamamlayarak aynı bölümde doktorasına devam etti. Genç mühendis, ASELSAN’ın yan kuruluşu Mikes’te elektronik mühendisi olarak çalışmaya başladı. F-16 savaş uçaklarının modernizasyonuyla ilgileniyordu. Yurtdışında savaş teknolojileri alanında çalışan şirketlerden iş teklifleri alıyordu. Ama hepsini geri çevirdi. Mikes, Ünal’ı önemli bir göreve atadı; 2011 yılına kadar Amerika’da kalarak Türk - Amerikan ortak yapımı F-16 savaş uçaklarının modernizasyonunda çalışacaktı. Ünal’ın ölümünde asıl şüphe çeken durum, onun birkaç gün içinde evlenecek olmasıydı. Cesedi 17 Ocak’ta bulunmuştu. Düğünü ise üç gün sonra, 20 Ocak’taydı. Gerçi Ünal, 15 gün kadar psikolojik tedavi görmüştü, ama düğüne üç gün kala intihar etmesine bir anlam verilemedi.

    Atladı mı, itildi mi?

    Ünal’ın ölümünden dokuz gün sonra yeni bir intihar vakası polise bildirildi. İntihar eden yine ASELSAN mühendislerinden biriydi. ODTÜ mezunu Elektrik Mühendisi Evrim Yançeken, 26 Ocak 2007’de, Ankara Batıkent’te oturduğu binanın arkasında ölü bulundu. Olay yeri incelemelerine göre; 26 yaşındaki Yançeken, oturduğu apartmanın yedinci katından atlamıştı. Yançeken’den geriye bir intihar mektubu kaldı. Mektubunda, “Artık dayanamıyorum. Psikolojim çok bozuldu. İntiharımdan kimse sorumlu değil'' yazmıştı. Onun da dosyası ‘normal intihar’ ibaresiyle kapatıldı.

    Hepsi şifre çözücüydü

    Hüseyin Başbilen, Halim Ünsem Ünal ve Evrim Yançeken, özellikle şifre çözme konusunda uzman mühendislerdi. ASELSAN mühendisleri, uçak tanıma sistemlerinin ‘millileştirilmesi’ ve ABD güdümlü elektronik sistemlerinin kontrol dışı bırakılması çalışmalarını yürütmüşlerdi. Üç mühendisin üzerinde çalıştığı ikinci proje daha da önemliydi: Amerika, başta Türkiye olmak üzere birçok ülkeye her yıl geliştirdiği yeni silah teknolojilerini satıyor. Sattığı teknolojinin kontrolünü ise bırakmıyor. ABD istediği zaman, uydular aracılığıyla verilebilen talimatla, uçakları savaş dışı bırakabiliyor. İşte, ‘intihar’ ettikleri ileri sürülen bu mühendisler, altı ay gibi kısa bir sürede, uçak tanıma sisteminin hâkimiyetini Türkiye lehine çevirmeyi başardı. Aynı zamanda ABD’nin uydular aracılığıyla gönderdiği sinyallerle savaş araçlarını saf dışı bırakma sistemini de çökertti.

    Adli Tıp ‘cinayet’ dedi

    Mühendislerden Hüseyin Başbilen’in ailesi, oğullarının ölümünün cinayet olduğu iddiasıyla savcılığa başvurarak, Adli Tıp uzmanlarından yeniden rapor alınmasını talep etti. Sincan Ağır Ceza Mahkemesi, Adli Tıp Kurumu’nda intihar vakalarını inceleyen 1. İhtisas Kurulu’na, Başbilen’in ölümünden sonra tutulan tüm raporları, olay yeri inceleme tutanaklarını ve otopsi raporunu gönderdi. Ama 10 uzmanın hazırladığı rapor kafaları iyice karıştırdı. Kuruldaki uzmanlardan üçü intihar kararına itiraz ederek, rapora şerh koydu. Adli Tıp 1. İhtisas Kurulu’nun raporuna göre Başbilen, boynunda ve sol el bileğindeki kesikler sonucu damar açılmasına bağlı dış kanamayla ölmüştü. Üç uzman, Başbilen’in boynu ve bileğindeki kesiklerin ‘maktul tarafından yapılamayacağını ve yapılsaydı Başbilen'in ellerine mutlaka kan sıçramış olması gerektiğini’ savundu. Çünkü Başbilen’in elinde kan izi yoktu. Onlara göre, cinayete kurban gitmişti. Savcılık her üç intihar vakasını yeniden incelemeye aldı; cinayet şüphesiyle dosyayı inceliyor. Şüpheli intihar konusu TBMM’ye de taşındı. MHP, ‘ASELSAN’da meydana gelen ölümlerle ilgili’ komisyon kurulmasını istedi.

    Bu arada ASELSAN da konuya ilişkin, internet sitesinden bir basın açıklaması yaptı. Açıklamada, “Olaylar hakkında adli makamlarca tüm soruşturmalar gerçekleştirilmiştir. Araştırmalarda ölüm nedenlerinin intihar olduğu belirlenmiş ve olaylar arasında ilişki tespit edilmemiştir. Anılan personelin (Halim Ünsem Ünal) psikolojik tedavi gördüğü ailesince açıklanmış olup raporları ilgili hastanelerde bulunmaktadır. Olaylarla ASELSAN'ın ilgisi yoktur'' denildi.

    ASELSAN mühendisi Hüseyin Başbilen, 7 Ağustos 2006 tarihinde Ankara Pursaklar-Ayancık yolu üzerinde aracının içinde ölü bulunmuştu. İstanbul Adli Tıp Kurumu’nda görevli 10 bilirkişinin üçü olayı intihar olarak nitelendirdi. Oğlunun öldürüldüğünü söyleyen baba Vehbi Başbilen ile hac dönüşünde konuştuk.

    TEMPO: Oğlunuzun intihar etmediğinden nasıl bu kadar eminsiniz?
    Vehbi Başbilen: Çünkü oğlumu tanıyorum. Bu, kesinlikle bir cinayettir. Daha iki ay önce düğününü yaptım. Annesiyle son konuşmasında evine aldığı halıdan söz etmiş. İntihar edecek kişinin eli kolu bir işe varmaz. Yaşama tutkuyla bağlı bir çocuktu.

    T: Sizinle ilişkileri nasıldı?
    V.B.: Evlenene kadar bizimle yaşadı. İlişkilerimiz çok iyiydi. Çok çalışkandı, düzenli bir hayatı vardı. Akşam yemeğinde bile bilgisayarının karşısında olur, çalışmasına devam ederdi. İşinde bazı bilgilerin gizli olduğunu biliyorduk. İşiyle ilgili çok fazla ayrıntı paylaşmazdı, ama odasına rahat girip çıkardık. Eve biraz geç gelecek olsa mutlaka haber verirdi.

    T: Gelininiz, oğlunuzun psikolojisinin bozuk olduğunu ve bu nedenle intihar ettiğini söylemiş.

    V.B.: Eşi, ‘depresyondaydı’ diyor. Ama bu depresyonun sebeplerini de açıklayamadı.

    T: Oğlunuzun aracı bulununca sizi olay yerine çağırmışlar. Oradaki gözlemleriniz neydi?

    V.B.: Haber geldiğinde neyle karşılaşacağımı tahmin ediyordum. Olay yerine savcı ile gittik. Savcı, çocuğumun aracın içinde olduğunu ama kapılarının kilitli olduğunu, yedek anahtarın olup olmadığını sordu. Yedek anahtar yoktu. Kapıları, camı kırarak açtılar. Bileği ve boynu 2 cm kesilmişti. Fakat hiçbir yere kan sıçramamıştı. Hadi intihar etti diyelim; benim oğlum silah uzmanı. Alnına dayayıp tek seferde kendini öldürebilirdi. Neden hem bileğini hem de boğazını kesip böyle acı veren bir ölümü seçsin ki?

    T: Borcu olduğu için intihar ettiği de ileri sürüldü.

    V.B.: Oğlumun bankada dünya kadar altını, arabası, iyi bir işi ve maaşı var. Bu imkânsız.

    T: İnançlı biri miydi?

    V.B.: Oruç tutardı. Cuma namazlarını kaçırmazdı. Bu nedenden dolayı bile intihar etmez.

    T: Oğlunuzu kim öldürdü sizce?

    V.B.: Bunu bilmiyorum. Ben de devlete soruyorum. Çocuğumu kim, niye öldürdü?

    T: Davaya ilişkin sizin bundan sonraki tutumunuz nasıl olacak?

    V.B.: Eğer soruşturma genişletilmez ve bu noktada sonlanırsa, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne kadar gideceğiz. Bizim talebimiz bunun bir cinayet soruşturması olarak görülmesi. O öldürüldü. Mezarının başına Türk bayrağı koydum. O, bu vatan için şehit düştü. Bana, ‘oğlunuz öldürüldü’ desinler yeter. O öldürüldü, hem de öldürülmeden önce başka yerde sorgulandı.

    T: Sorgulandı mı?

    V.B.: Rahmetli, sürekli benim rüyama girip bunu söylüyor. Ben Hac’dan yeni döndüm, orada sürekli bu gerçeklerin açığa çıkması için dua ettim.

    İşte yanıt arayan sorular...

    Başbilen’in ailesinin avukatı Birgül Güven ile konuştuk. Güven, ölümlerin ardında soru işareti kalmaması için, savcılığın özel bir soruşturma yürütmesi gerektiğini belirterek, “Hüseyin Başbilen’in ölümünün üzerindeki soru işaretlerin kalkması için başta öldüğü günden itibaren altı aylık telefon kayıtlarıyla, bilgisayarındaki belgelerin incelenmesi gerekir. Ailesinin avukatı olarak bu davayı sonuna kadar götüreceğiz'' dedi.

    Başbilen ailesi şu üç sorunun yanıtını arıyor.

    1- Hüseyin Başbilen’in intihar ettiği otomobilden iki paket sigara çıktı. Yapılan parmak izi araştırmasında, paketlerin üzerinden Başbilen’in dışında birisinin daha parmak izi bulundu. Bu kişi hiç tespit edilemedi.

    2- Brifing vermeye giden Hüseyin Başbilen’in çantasında, üzerinde çalıştığı projeyle ilgili sunum bulunamadı.

    3- Başbilen’in vücudunda onca bıçak izi olmasına karşın, neden ellerinde hiç kan izi yok?

    Emrullah Erdinç / TEMPO

    http://www.haber3.com/haber.php?haber_id=322611
    avatar
    Subatomic
    Normal kullanici


    Mesaj Sayısı : 7
    Kayıt tarihi : 18/12/07

    ASELSAN mühendisleri neden öldü ? Empty Esrarengiz Aselsan intiharları dosyası kapandı !

    Mesaj tarafından Subatomic Ptsi 14 Ocak - 17:56

    Esrarengiz Aselsan intiharları dosyası kapandı !

    Aselsan'daki şüpheli intiharlarla ilişkili dosya kapandı.

    10 Ocak 2008 08:52

    Önemli projelerde görev aldıkları belirtilen üç ASELSAN mühendisinin beş ay içinde intihar etmelerine ilişkin dosyaya yargı son noktayı koydu

    ASELSAN’da önemli projelerde görev yapan üç mühendisin geçen yıl intihar etmesi kamuoyunda çok sayıda komplo teorisinin tartışılmasına neden oldu. Kendini bıçakla kestiği belirtilen Hüseyin Başbilen’in ailesi, Ankara Savcılığı’nın ‘intihar’ diyerek verdiği takipsizlik kararına itiraz etti.

    İtirazı değerlendiren Sincan 2. Ağır Ceza Mahkemesi, 12 Nisan 2007’de kovuşturmanın genişletilmesine karar vererek, Adli Tıp’tan yeniden rapor istedi. Raporda olayın intihar olduğu kararına varıldı. Ancak üç üye cinayet olduğunu savundu. Uzmanlar ‘yaraların kendisi tarafından yapılmasının mümkün olmadığını’ vurguladı.

    Dosyayı değerlendiren Mahkeme Başkanı Taner Ulutürk, takipsizlik kararının kaldırılmasına yapılan itirazı reddetti. Ulutürk, raporda kesiklerin olay yeri bulguları ile birlikte değerlendirildiğinde bu yaraların kişinin kendisi tarafından yapılmasının mümkün olduğunun karara bağlandığını hatırlattı.

    Star

    http://www.haber3.com/haber.php?haber_id=324657
    avatar
    karalama
    Normal kullanici


    Mesaj Sayısı : 8
    Kayıt tarihi : 19/12/07

    ASELSAN mühendisleri neden öldü ? Empty ASELSAN ölümleri hakkında bomba iddialar

    Mesaj tarafından karalama Salı 15 Ocak - 4:13

    ASELSAN ölümleri hakkında bomba iddialar

    Aselsan'daki şüpheli ölümlerin arkasında ne var ? Eski Aselsan çalışanından çarpıcı ifadeler...

    14 Ocak 2008 09:11
    ASELSAN mühendisleri neden öldü ? 139996
    Çünkü;
    1- ASELSAN'da 10 yıl görev yapan emekli general Aytekin Ziylan: Birincisi, mühendislerin üzerinde çalıştığı projeler, bilinmeyen projeler değildi 2- İkinci neden ise, ASELSAN'da projelerle tek bir mühendis ilgilenmez, pek çok uzmanın bilgisi vardır. 8-10 kişilik ekip çalışmaları olur

    Türk Silahlı Kuvvetleri'nin teknoloji ve silah üssü ASELSAN'da görevli üç mühendisin ölümü üzerindeki sır perdesi hâlâ kalkmadı. "Mühendisler intihar mı etti yoksa öldürüldü mü" tartışması bir yılı aşkın süredir devam ediyor. Olayların fitilini ateşleyen, Milli Tank Projesi üzerinde çalışan Hüseyin Başbilen'in 7 Ağustos 2006'da boğazı ve bileği kesilmiş olarak aracının içinde bulunması oldu. Ardından 17 Ocak 2007'de Halim Ünsem Ünal kafasına isabet eden tek kurşunla öldü. Dokuz gün sonra da Evrim Yançeken'in oturduğu binanın 6. katından düşerek can verdi. ODTÜ mezunu bu üç genç mühendisin ölüm nedenleri kayıtlara intihar olarak geçti. Ancak üç mühendisin ortak bir özeliği vardı: Uçakları saldırıdan koruyan dost-düşman tanıma sisteminin uzmanı olmaları. Ayrıca Hüseyin Başbilen, Milli Tank Projesi üzerinde çalışıyordu. Başbilen'in üzerinde çalıştığı dosyanın kaybolduğunu söyleyen ailesi ölümleri yargıya taşıdı. Üstelik Başbilen'in ölümüyle ilgili Adli Tıp Kurumu'nda yedi uzman intihar, üçü de cinayet dedi. Biz de ölümleri, 1990'da emekli olduktan sonra 10 yıl ASELSAN'da yöneticilik, ardından da bir süre danışmanlık yapan ve halen Bilim Teknoloji Araştırma Derneği Yönetim Kurulu üyeliğini yürüten emekli tuğgeneral Aytekin Ziylan ile konuştuk.

    'YABANCILAR YAPTI' DEMEK ZOR

    * ASELSAN'da görevli üç mühendisin ölümüne ne diyorsunuz?
    Bu ölümlerin kesinlikle ASELSAN veya çalıştıkları projeyle ilgili olduğunu sanmıyorum.

    * Adli Tıp Kurumu bile cinayet mi yoksa intihar mı konusunda bölündü... Ölümlerin intihar mı yoksa cinayet mi olduğunu bilmiyorum. Ama şirketle ilgili cinayetler olduğu iddiaları komplo olarak duruyor. Mühendisler ASELSAN'da çok önemli projelerde çalışıyordu da, onun için yabancı güçler tarafından öldürüldü veya intihar ettirildi gibi iddialara inanmak mümkün değil.

    DOSYA TEK KİŞİDE TOPLANMAZ

    * Aynı projede çalışan üç mühendisin ölümü kuşkulu değil mi?
    Evet ama ölümler kişisel problemler veya başka nedenlerle gerçekleşmiş olabilir.

    * Ölümlerin ASELSAN'da çalıştıkları projelerle ilgili olmadığı konusunda neden bu kadar netsiniz? Birincisi bu mühendislerin daha önce içinde yer aldığı veya üzerinde çalıştığı projeler söylendiği gibi gizli değil. İkincisi bir projeyle sadece bir mühendis ilgilenmez. O konuyla ilgili sadece bir mühendis bilgi sahibi değildir. Her zaman 8-10 kişinin yer aldığı bir ekip çalışması var.

    * Ölen mühendislerden Hüseyin Başbilen'in üzerinde çalıştığı Milli Tank Projesi'nin kayıp olduğu iddiası var... Bir projenin bir tek dosyası olamaz ki. Projenin çok dosyası vardır. Ve bu dosyalar tek bir kişide toplanmaz. Bir konuda da bir tek mühendis, uzman ve bilgi sahibi değildir. Dosyalar ekipteki diğer isimlerde de bulunur. O nedenle bir kişi öldürüldü veya intihar etti diye dosyanın yok olması ve bilgilerinin kaybolması gibi bir durum söz konusu değil. Hele hele bu ölümlerin çalışma ortamıyla hiçbir ilgisi yoktur. ASELSAN'daki çalışma ortamı fevkalade iyidir. İnsanların nasıl severek teknoloji ürettiğini size anlatamam. ASELSAN'ın başarı sırrı da budur.



    ASELSAN İran sayesinde zenginleşti


    * Batı ülkeleriyle kıyaslandığında ASELSAN'daki silah teknoloji ne düzeyde? ASELSAN kendi teknolojisini üretiyor. Örneğin muhabere sırasında çeşitli silahların ve komuta merkezlerinin iletişimini sağlayan Taktik Saha Muhabere Sistemi bir Türkiye'de var, bir de Amerika'da var. Bunu ASELSAN yaptı. NATO, bu sistemi bütün üye ülkelere tavsiye etti. ASELSAN'ın ilk projesi Hollanda markası Philips lisansıyla yaptığı telsizlerdi. Ama şimdi Hollanda'ya silah satıyor. Ürüne dönüştürülen teknolojilerde aşağı yukarı Amerika seviyesindeyiz.

    * ASELSAN çoğunlukla hangi ülkelere silah ihracatı yapıyor?
    Arap ülkelerine iyi ihracat var. Arjantin'e hatta Avrupa ülkelerine satış yapılıyor. 1980'lerde İran-Irak savaşında ASELSAN, İran'a külliyetli miktarda telsiz sattı. ASELSAN İran sayesinde ekonomisini güçlendirdi, zengin oldu. İran da savaş sırasında ASELSAN sayesinde toparlandı. Savunma sanayi harcamalarının ekonomiye yük olduğu söylenir ama doğru değil. İtalya savunma sanayisi sayesinde güçlü bir ülke oldu. İsrail savunma sistemlerini geliştirirken bu teknolojiyi sivil alanda da kullanarak refah seviyesini yükseltti.



    Silah satanlar bir virüsle sizi devre dışı bırakabilir


    * Hüseyin Başbilen'in üzerinde çalıştığı ve kaybolduğu söylenen Milli Tank Projesi neyi kapsıyor? Mühendisin ne hazırladığını bilmiyorum ama bu projenin başlatılması çok önemli. Bu projeyle ilgili çalışmalar devam ediyor. Tankın milli olması şart. Çünkü tankta kendini koruma sistemi var. Sistemi aldığımız ülkenin, yerleştireceği bir virüsle istihbarat bilgilerinizi alması mümkün. Ayrıca istedikleri zaman bu virüsle koruma sistemini tamamen devre dışı bırakabilirler. Birinci Körfez Savaşı'nda Irak'ın elinde çok iyi hava savunma silahları vardı. Ama bir tek uçak düşüremediler. Çünkü silahları Irak'a satan Amerika ve İngiltere, bu sistemleri devre dışı bıraktı. Zaten tank konusunda ASELSAN çok ileride. Daha önce Almanlardan ve başka ülkelerden alınan tanklar hareket sırasında atış yapamıyordu. ASELSAN yeni sistem geliştirdi ve şimdi tanklar hareket halinde ateş edebiliyor. Ama gizli projeler değil bunlar. ASELSAN tank üzerindeki alt sistemlerde çok başarılı yazılımlar geliştirdi. Bunların başında Atış Kontrol Sistemi geliyor. Savunma Sanayi Müsteşarı bütün ülkelere "Gelin sistemi bizden alın" diye çağrıda bulundu.

    FÜZEYİ YANILTIYOR

    * Üç mühendisin görev aldığı F-16 uçaklarında dost-düşman tanımlamasını yapan proje neleri içeriyor?
    Silahlı kuvvetlere dost-düşmanı ayırma sistemini ilk Netaş firması sattı. ASELSAN da bu konuda sonradan çalışmalar yaptı. Sistem, füze gelmesi halinde pilota saldırıyı haber veriyor. Füzeyi de yanıltıyor. Sistem, yüklenen verilerle düşman uçaklarını hemen ayırıyor. Eğer bunun yazılımını kendiniz yapmayıp başkasından alırsanız Irak'a yaptıkları gibi virüs koyabilirler. O virüse de savaş halinde sinyal yollayarak sistemi devre dışı bırakabilirler.

    * Amerika, virüsü her silaha uygulayabilir mi? Yazılım olan her yere uygulayabilirler. Bu nedenle yabancılardan alınan silahlara güvenilmez.

    ABD yazılım yapmamızı önledi

    * ABD veya başka bir ülke, hiç ASELSAN'ın silah teknolojisi geliştirmesine engel olmaya çalıştı mı? Yabancı firmalar Türkiye'ye silah satmak istiyor. Dolayısıyla ASELSAN onlar için rakip. Bu bakımdan bazı engellemeler oldu. Mesela Körfez Savaşı devam ederken bir silahın üretiminde kullanılacak parçaların temininde güçlük çekildi, parçayı vermediler. İngiltere "Savaş sahası satamayız" dedi.

    * Ölümleri Meclis gündemine getiren siyasi partiler, hükümete bunların teknoloji kaçakçılığıyla ilgili olup olmadığını sordu...
    Bakın bu sistemler ve projeler Amerika'nın elinde de var. Olmasa bile mühendisleri öldürmelerine gerek yok. Birkaç yıl önce ATAK helikopterleri ihalesi vardı. İhale şartnamesinde görev bilgisayarının Türkiye'de yapılacağı yazılıyordu. İhaleyi bir Amerikan firması kazandı. Şartnamede yazılmasına karşın Amerika hükümeti "Hayır görev bilgisayarı benden hazır alınacak" dedi. Geliştirmemize engel oldu. Sonra gidip de görev bilgisayarını yapacak mühendisleri öldürmediler.

    Sabah
    Ecevit KILIÇ


    http://www.haber3.com/haber.php?haber_id=326132
    avatar
    Souldream
    Normal kullanici


    Mesaj Sayısı : 5
    Kayıt tarihi : 18/12/07

    ASELSAN mühendisleri neden öldü ? Empty Aselsan Çavdaroğlu'na emanet !

    Mesaj tarafından Souldream Ptsi 18 Şub. - 0:43

    Aselsan Çavdaroğlu'na emanet !

    ASELSAN'ın başına "kozmik bilgilere" sahip emekli Jandarma Korgeneral atandı.

    24 Ocak 2008 09:24
    ASELSAN mühendisleri neden öldü ? 142839
    Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, Diyarbakır 7. Kolordu Komutanı iken birlikte çalıştığı Jandarma Genel Komutanlığı eski Kurmay Başkanı Mehmet Çavdaroğlu'nu ASELSAN'ın Yönetim Kurulu Başkanlığı'na atadı. Bu atama ile Askeri Elektronik Sanayi A.Ş'nin başına ilk kez Jandarma sınıfından emekli bir Korgeneral getirilmiş oldu.

    STRATEJİK PROJELER MERKEZİ

    Orgeneral Büyükanıt, "stratejik" projeler yürüten üç genç mühendisin art arda intihar etmesine sahne olan ASELSAN'da yeni düzenlemeye gitti. ASELSAN Yönetim Kurulu Başkanı emekli Karacı Korgeneral Engin Alan Türk Silahlı Kuvvetleri Güçlendirme Vakfı Genel Müdürlüğü'ne kaydırıldı. Alan'dan boşalan koltuğa ise Jandarma Korgeneral Çavdaroğlu oturdu.

    İNTİHARLARI ARAŞTIRACAK

    ASELSAN'ın murahhas üyeliği ve Yönetim Kurulu Başkanlığı'na atanan Çavdaroğlu "kozmik Paşa" olarak tanınıyor. Çavdaroğlu, uzun yıllar Jandarma Teşkilatı'nda İstihbarat ve Harekat Başkanlıkları gibi "kritik" görevlerde bulunmuş bir general. ASELSAN'ın AR-GE bölümünde görev yapan Hüseyin Başbilen, Evrim Yançeken ve Alim İnsem Ünal 2006 yılında Ankara'da Jandarma sorumluluk bölgesinde intihar etmişti.

    Ankara İl Jandarma Komutanlığı'nın üç olayla ilgili yürüttüğü "adli" soruşturma döneminde Çavdaroğlu Jandarma'nın Kurmay Başkanı idi. Görevde olduğu dönemde yaşanan şüpheli intiharların detaylı biçimde araştırılmasını emreden Çavdaroğlu şimdi ASELSAN'ın "birinci adamı" olarak bu intiharları mercek altına alacak.

    JANDARMA’DA İKİNCİ ADAM

    2007'deki Yüksek Askeri Şûra'da Jandarma Genel Komutanlığı Kurmay Başkanlığı'ndan emekliye ayrılan Çavdaroğlu'nun iki kez görev süresi uzatıldı ve üç yıl jandarmada "ikinci" adam olarak çalıştı. Genelkurmay Başkanı Büyükanıt, 7. Kolordu Komutanı iken o dönem Diyarbakır Jandarma Bölge Komutanı olan Çavdaroğlu birlikte çalışmıştı.

    ŞEHİTLER KALESİ

    "Roketler" diye bilinen Jandarma Özel Harekât Grup Komutanlığı'na komuta eden Çavdaroğlu Paşa, Elazığ İl Jandarma Komutanlığı Asayiş Şube Müdürü Yarbay Alim Yılmaz’ın mayın tuzaklı saldırıda şehit düşmesi üzerine "Şehitler Kalesi" adlı şiiri yazmıştı.

    Bugün
    -----------------------------------------------------------
    http://www.haber3.com/haber.php?haber_id=330421
    avatar
    kizildereli
    Normal kullanici


    Mesaj Sayısı : 7
    Kayıt tarihi : 05/12/07

    ASELSAN mühendisleri neden öldü ? Empty Aselsan ölümlerinin ardından bir şok daha!

    Mesaj tarafından kizildereli Çarş. 15 Ekim - 18:15

    Aselsan ölümlerinin ardından bir şok daha!
    Aselsan'daki gizemli ölümlerin ardından şoke eden bir gelişme daha ortaya çıktı...


    26 Aralık 2007 08:48
    ASELSAN'daki sır intiharda yeni bilgiler. İntihar ettiği gün askere brifing vermeye hazırlanıyordu.

    Aselsan mühendisi Hüseyin Başbilen 4 Ağustos'ta "milli tank" projesi için hazırladığı çalışmayla ilgili askeri uzmanlara brifing verecekti. Başbilen kaybolduktan üç gün sonra, 7 Ağustos 2006'da arabasında ölü bulunduğunda çantasında yer alan tank projesi de ortada yoktu.

    Kuşkulu ölümleriyle gündeme gelen Aselsan mühendislerinden Hüseyin Başbilen'in cinayete kurban gitmiş olabileceği endişesi Başbilen'in üzerinde çalıştığı projeleri ve bunların akıbetini de gündeme getirdi. Ankara Adli Tıp Heyeti'nin "intihar" kanaatine itiraz eden aile Sincan Ağır Ceza Mahkemesi'ne itiraz dilekçesi verdi.

    KANAS UZMANI

    Aselsan'da özellikle suikast silahı "kanas" üzerinde uzmanlaşan Başbilen, pekçok silahın geliştirilmesi projesinde görev aldı. Başbilen daha sonra tank üzerine çalıştı. Milli Savunma Bakanlığı, Şubat 2006'da bin adet "Yeni Nesil Tank Alımı Projesi"nden vazgeçerek, "milli tank" projesine start verince Aselsan diğer firmalar gibi çalışmalara başladı. Başbilen de bu çalışmalarda gönüllü olarak yer aldı ve tanklarla ilgili sinyalizasyon ve sofistike elekrik aksam konusunda projeler geliştirdi.

    PROJESİ ÇANTADAN ÇIKMADI

    Projesini tamamlayan Başbilen, 4 Ağustos 2006'daki brifing için hazırlanmaya başladı. O gün Başbilen'in yanı sıra pek çok mühendisin projesi askeri uzmanların da bulunduğu bir heyet tarafından dinlenecek ve incelenecekti. Projesini çantasına koyan Başbilen, 4 Ağustos günü sabah evden çıktı. Kendisinden bir daha haber alınamayan Başbilen, üç gün sonra arabasının içinde ölü bulundu. Hep yanında taşıdığı tank projesi ise ortada yoktu.

    'SİNYAL KIRICI' OLARAK ÇALIŞTI

    Kayıtlara 'intihar ettiler' diye geçen üç mühendisin ortak özelliği branşlarının elektrik sistemi olması ve "sinyal kırıcılar" üzerinde çalışmış olmaları. Üç mühendis geçmişte Aselsan'ın uzun yıllar TAİ ile birlikte geliştirmeye çalıştığı F-16 uçaklarının dost-düşman ayrımı yapmasına olanak tanıyan şifre çözümlerinde görev aldılar.

    Boş çantaya savcı el koydu

    Ailesi Başbilen'in üzerinde çalıştığı projeyle ilgili kağıt tomarlarının ve proje müsvettelerinin yeraldığı çantanın boş olduğunu hem jandarmaya hem de savcıya söyledi. Mahkemeye verilen itiraz dilekçesinde de detaylı olarak bu proje çalışmasından bahsedildi. Savcılığın boş çantayı diğer deliller arasında muhafaza ettiği belirtiliyor.

    İKİ AYRI SİGARA

    Başbilen'in arabasında kendi kullandığı sigara dışında iki sigara paketi çıktı. Paketlerin üzerinde parmak izi olmasına karşın bu izlerin kime ait olduğu da tespit edilemedi.

    Yeni Şafak

      Similar topics

      -

      Forum Saati Paz 19 Mayıs - 4:02