VATAN FORUM

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
VATAN FORUM

Türkiyemiz ve Dinimiz üzerinde oynanan hain planı gazete kupürleriyle açıklıyoruz


    Önce türban sonra çarşaf!

    avatar
    kirikkanat
    Normal kullanici


    Mesaj Sayısı : 2
    Kayıt tarihi : 18/12/07

    Önce türban sonra çarşaf! Empty Önce türban sonra çarşaf!

    Mesaj tarafından kirikkanat Perş. 20 Ara. - 2:42

    Önce türban sonra çarşaf!
    Tartışılan ilahiyatçı türbanın Atatürk devrimlerinin tasfiyesine geçirilen kılıf olduğunu söyledi...

    15 Aralık 2007 11:12
    Önce türban sonra çarşaf! 57402_2007-12-17
    Selçuk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi İslam Felsefesi Ana Bilim Dalı Başkanı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Şahin Filiz , İslam dininde örtünme emri olmadığını ve Kuran'da başörtüsünün farz olduğuna yönelik herhangi bir ayetin bulunmadığını söyledi. "Demokrasi" , "İnsan Hakları" ve "Özgürlük" gibi kavramları gerici kesimlerin yoğun olarak kullandığı uyarısında bulunan Doç. Filiz, "Türban, Atatürk Cumhuriyetine ve devrimlerine, Türk devletinin tasfiyesine geçirilen kılıflardan biridir. Mikrofaşizmin kaynağı türban, ulusal kimlik ve ulusal bütünlüğü hedef alır" dedi.


    AKP iktidarıyla birlikte sürekli gündemde tutulan türbanla ilgili sorularımızı yanıtlayan Doç. Filiz, Kuran'da türbana ilişkin emirler bulunmadığının tüm akademisyenlerce bilinmesine karşın yalnızca birkaç akademisyenin çağa yakışmayan ve gerçeği yansıtmayan "dinci söylemle" mücadele ettiğini belirtti. Filiz, "Biz, başörtülü, başörtüsüz kavgası yapmıyoruz. Ancak gerçekleri yansıtmayan bir söylemle mücadele ediyoruz. Türbanın İslami bir emir olduğu söylemi dinin ahlaksal güzelliğinin de kaybolmasına neden oluyor. Atatürk devriminin ve Türkiye'ye kazandırdıklarının da kimyasını bozuyor" diye konuştu.
    'TÜRBANI ÇARŞAF İZLEYECEK'
    Bugün "çarşaf" denilebilecek siyasi değişim henüz oluşmadığı için "başörtüsü" denildiğinin altını çizen Doç. Filiz, dinci iktidarların gerekli kuvveti ele geçirmesi halinde, kadınların çarşafa bürünmesini de isteyecekleri uyarısında bulundu. Doç. Filiz, dini gerekler göz önüne alındığında başörtüsünün İslam dininin emri ya da dinen farz olmadığının, ancak bazı kaynaklarca dini bir emirmiş ve farzmış gibi yansıtıldığına dikkat çekti. "Başörtüsü takmayanların, dini yönden büyük cezalar alacakmış gibi gösterilmek istendiğini" söyleyen Doç. Filiz, "Kuran'da başörtüsü ifadesi geçmiyor. Kuranıkerim'de sadece 'hımar' kelimesi geçiyor. 'Hımar' kelimesi, normal bir örtüyü ifade eder, asla başörtüsünü değil" dedi.
    Türbanın, siyaseti "gerici" unsurlarla beslediğini ve Türkiye'de "dinci" bir dönüşüm sergilediğini vurgulayan Doç. Filiz, "Siyasetteki gerici değişikliğin baş aktörü olan türban söylemiyle din siyasallaştırılmıştır. Gelecek amaçları ise siyaseti dinselleştirmektir. Oysaki, türban bir semboldür ve yapılan da sembol fetişizminden başka bir şey değildir. Dindarlığın, türban gibi sembollerin görünürlüğüyle ölçüldüğü günümüzde dernek ve tarikatlar, sahip oldukları dershaneleriyle belirli sembollerin sahipliğini ileride daha fazla iddia edecek ve cemaat anlayışını yerleştirmeye çalışacaktır. Bu değişim ile Türkiye dönüştürülmek istenecektir. Tarikat ve cemaatler, siyasi ve diari nüfuzu ele geçirmek için özgürlüklerin genişletilmesini istemektedirler" diye konuştu.
    'DİN DEMOKRATİKLEŞMELİ'
    Demokratik ve özgürlükçü din anlayışının ve kültürünün geliştirilerek "Dinde başını örtmek de, açmak da bir" denilecek çağdaş bir düzeye erişilmedikçe, din adına hiçbir hak ve özgürlük talebinin iyi niyetli olamayacağını belirten Filiz, türban üzerinden yürütülen siyasetin, Türkiye'nin sosyal yaşamında köklü değişiklikler yaratacağı uyarısının bulunarak şöyle konuştu: "Mikrofaşizm, türbanla simgeselleşmiştir. Türban namusla, Müslümanlıkla özdeşleştirilmişse, burada tehlikeli bir yanlışlık var demektir. Bu yanlışlık, mikrofaşizmin kaynağıdır. Tarikatların ve dinsel anlayışların kendi içinde insan hak ve özgürlüklerine önem vermediği bir ortamda, bağlılarına kendilerinin reva görmediği özgürlük ve hakları başka mercilerden talep etmeleri büyük çelişkidir. İslamda hiçbir zorlama olmadığını bile bile, başını örtmeyen insanları önyargılı dinsel dayatmalarla psikolojik baskı altına almak, dinsel diktatörlüğün ve bağnazlığın görüntüsüdür. Dindarlığı, dosdoğru bir ahlaksal yaşantı biçimini, bir sembole sığdırarak yozlaştırmak, dinin ahlaksal derinliğini ve toplumsal yararını ortadan kaldırmaktır. Başını örtmenin dinsel, insansal ve sosyal bir hak ve özgürlük olduğunu savunmak, örtmemenin, haksızlık, dinsizlik ve mahkûmiyet hatta esaret olduğunu tersinden öne sürmek demektir."
    Cumhuriyet

    http://www.haber3.com/haber.php?haber_id=315084

      Similar topics

      -

      Forum Saati Paz 19 Mayıs - 10:17