Fazıl Say bombası
Türbanlılar geldi ben gidiyorum diyen Fazıl Say tartışma yarattı.
15 Aralık 2007 09:21
'Tüm bakanların eşleri türban takıyor. İslamcılar güç kazandı. Türkiye'den ayrılmayı düşünüyorum' diyen ünlü piyanist Fazıl Say'ın sözleri, hükümet kanadında ve sanat çevrelerinde tartışma yarattı
AKP Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat, şunları söyledi: "Bu ülkeye vatandaşlık bağı ile bağlı olmayı zül addedenler, bu ülkeden gitme hakkına sahiptirler. Buna saygı duymak lazım.
Diledikleri ülkelerin vatandaşı olabilirler, yaşayabilirler. Say da bu özgürlüğe sahiptir. Buna saygı duyarız. Çok da üzüleceğimi söyleyemem.
Nihayetinde kendi de mutlu olmuş olur, bir şekilde. Say, beş Türkiye Cumhuriyeti vatandaşına eşittir diye bir şey yok. Eşi başörtülü olan da bireydir, açık olan da, bekâr olan da bireydir."
Günay: Öfkeyle söylenmiş bir söz
Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, "Tüm bakan eşleri türban takıyor. Türkiye'de İslamcılar güç kazandı. Türkiye'den ayrılmayı düşünüyorum" diyen ünlü besteci ve piyanist Fazıl Say'a, "Öfkeyle söylenmiş bir söz. Daha büyük düşünmesi gerekir. İnsanları kılık kıyafeti ile değil, kafalarının içiyle değerlendirmek gerekir" dedi.
"Rüyalarım öldü, azınlıkta kaldık" diyerek Türkiye'yi ileride terk edeceğini açıklayan Say'a yanıt veren Günay, "Çok değerli bir sanatçımız. Türkiye'nin geleceği ile ilgili olarak daha umutlu olmasını temenni ederim" diye konuştu. Türkiye'de Say'ın kaygı duymasını gerektirecek bir olay olmadığını söyleyen Günay, şunları söyledi:
"Türkiye her alanda iyiye gidiyor. Ekonomik, toplumsal olarak önemli gelişmelere imza atıyor. Bu imzalar arasında Say'ın da imzası var. Keşke birbirimize karşı biraz daha çoğulcu, hoşgörülü, anlayışla bakabilsek."
'Azınlık hissine üzüldüm'
"Kendimi azınlıkta hissediyorum" diyen Say'a "Kendi toplumu ile ilgili yabancılaşma hissetmesini üzüntü ile karşıladım" karşılığını veren, Say'ın Anadolu'da da her gittiği yerde coşkuyla karşılandığını kaydeden Günay, "Nasıl kendini yalnız hisseder?" diye sordu.
Günay, AA'ya yaptığı açıklamada da şunları söyledi: "Vatan, öyle yöneticiye kızıp da terk edilecek bir toprak değildir, vatan çok bambaşka bir kavramdır. Nazım Hikmet keyfe keder çıkıp gitmemiştir, çok baskıcı koşullardan yılarak kaçıp gitmiştir."
Sanatçılar ne dedi?
Kültür Sanat Servisi
Güher-Süher Pekinel: Demokrasinin korunması, seçim sonuçlarına saygıyı da gerektirir. Herkesin, bu arada Fazıl Say'ın, hayatını kişisel tercihlerine göre yeniden yönlendirmek istemesini de saygıyla karşılamak gerektiği düşüncesindeyiz. Birey ve insan haklarına olan saygı, anayasal çerçeveye tüm şeffaflığı ile oturtulduğu zaman, toplum dengelerinin değişen hükümetlerle sarsılamayacak bir ortama kavuşacağına inanıyoruz. Serra Yılmaz: Bugüne kadar hiç Türkiye'yi terk etmeyi düşünmedim. Düşünseydim, herkesten çok imkânım vardı, İtalya'ya yerleşebilirdim. Benim Türkiye ile ilgili olarak gördüğüm endişe verici şeyler şu andaki iktidarla ilgili değil, genel devlet anlayışımızla ilgili endişeler. İslamcılardan daha endişe verici olan demokrasinin gerilemesi ve milliyetçiliğin yükselmesi. Zülfü Livaneli: Fazıl Say gibi uluslararası bir sanatçımız Türkiye'yi terk etmeyi düşünüyorsa, onun bu açıklamasını Türkiye'ye bir uyarı olarak değerlendiriyorum. Onun "onlar kazandı" duygusuna kapılması çok önemlidir. Milyonlarca yurtsever ve üzgün insan bu duyguyu çok iyi biliyor. Yelda Reynaud: Olaylara her zaman pozitif bakıyorum. Bu ülkenin gerçeği buymuş ve ortaya çıktığına seviniyorum. Kendimize, "Biz çok aydınız, cumhuriyet var" diye daha ne kadar yalan atacaktık ki? Herkesin bir arada yaşamasından yanayım. Ülkeyi terk etmeye kalkmak, haklarımızı devretmek anlamına gelecek. Komet: Şimdiye kadar Türkiye'yi terk etmeyi düşünmedim. 1979-1984 yılları arasında gelmedim Türkiye'ye. Sonrasında yaşanan siyasi gelişmeler de bana ülkeyi terk etmeyi düşündürtmedi. İnsan baskıyla karşılaşırsa çeşitli durumlarda tavır alabilir tabii. Fazıl Say'ın ülkesini çok sevdiğini de biliyorum. Elif Şafak: Bir memleketi sevmek onun insanlarını gönlüne alabilmeyi gerektirir. Esas mesele farklılıklara küsmek değil, farklılıklarımızla beraber yaşamayı öğrenmek. Bedri Baykam: Açıklamasını okurken ister istemez şunları düşündüm: Siz siyasetle uğraşmazsanız, bir gün gelir siyaset sizinle uğraşır. Bir kısım insan geç de olsa uyandıysa, bugün burada mücadeleye başlamayı ve geçmiş pasifliklerini topluma unutturmalarını göze almalarını bekliyorum. İlgisizlikleriyle bu hale gelmesinde sorumluluk payı aldıkları bir ortamı terk edip gitmek çare değil.
Milliyet
http://www.haber3.com/haber.php?haber_id=314934
Türbanlılar geldi ben gidiyorum diyen Fazıl Say tartışma yarattı.
15 Aralık 2007 09:21
'Tüm bakanların eşleri türban takıyor. İslamcılar güç kazandı. Türkiye'den ayrılmayı düşünüyorum' diyen ünlü piyanist Fazıl Say'ın sözleri, hükümet kanadında ve sanat çevrelerinde tartışma yarattı
AKP Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat, şunları söyledi: "Bu ülkeye vatandaşlık bağı ile bağlı olmayı zül addedenler, bu ülkeden gitme hakkına sahiptirler. Buna saygı duymak lazım.
Diledikleri ülkelerin vatandaşı olabilirler, yaşayabilirler. Say da bu özgürlüğe sahiptir. Buna saygı duyarız. Çok da üzüleceğimi söyleyemem.
Nihayetinde kendi de mutlu olmuş olur, bir şekilde. Say, beş Türkiye Cumhuriyeti vatandaşına eşittir diye bir şey yok. Eşi başörtülü olan da bireydir, açık olan da, bekâr olan da bireydir."
Günay: Öfkeyle söylenmiş bir söz
Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, "Tüm bakan eşleri türban takıyor. Türkiye'de İslamcılar güç kazandı. Türkiye'den ayrılmayı düşünüyorum" diyen ünlü besteci ve piyanist Fazıl Say'a, "Öfkeyle söylenmiş bir söz. Daha büyük düşünmesi gerekir. İnsanları kılık kıyafeti ile değil, kafalarının içiyle değerlendirmek gerekir" dedi.
"Rüyalarım öldü, azınlıkta kaldık" diyerek Türkiye'yi ileride terk edeceğini açıklayan Say'a yanıt veren Günay, "Çok değerli bir sanatçımız. Türkiye'nin geleceği ile ilgili olarak daha umutlu olmasını temenni ederim" diye konuştu. Türkiye'de Say'ın kaygı duymasını gerektirecek bir olay olmadığını söyleyen Günay, şunları söyledi:
"Türkiye her alanda iyiye gidiyor. Ekonomik, toplumsal olarak önemli gelişmelere imza atıyor. Bu imzalar arasında Say'ın da imzası var. Keşke birbirimize karşı biraz daha çoğulcu, hoşgörülü, anlayışla bakabilsek."
'Azınlık hissine üzüldüm'
"Kendimi azınlıkta hissediyorum" diyen Say'a "Kendi toplumu ile ilgili yabancılaşma hissetmesini üzüntü ile karşıladım" karşılığını veren, Say'ın Anadolu'da da her gittiği yerde coşkuyla karşılandığını kaydeden Günay, "Nasıl kendini yalnız hisseder?" diye sordu.
Günay, AA'ya yaptığı açıklamada da şunları söyledi: "Vatan, öyle yöneticiye kızıp da terk edilecek bir toprak değildir, vatan çok bambaşka bir kavramdır. Nazım Hikmet keyfe keder çıkıp gitmemiştir, çok baskıcı koşullardan yılarak kaçıp gitmiştir."
Sanatçılar ne dedi?
Kültür Sanat Servisi
Güher-Süher Pekinel: Demokrasinin korunması, seçim sonuçlarına saygıyı da gerektirir. Herkesin, bu arada Fazıl Say'ın, hayatını kişisel tercihlerine göre yeniden yönlendirmek istemesini de saygıyla karşılamak gerektiği düşüncesindeyiz. Birey ve insan haklarına olan saygı, anayasal çerçeveye tüm şeffaflığı ile oturtulduğu zaman, toplum dengelerinin değişen hükümetlerle sarsılamayacak bir ortama kavuşacağına inanıyoruz. Serra Yılmaz: Bugüne kadar hiç Türkiye'yi terk etmeyi düşünmedim. Düşünseydim, herkesten çok imkânım vardı, İtalya'ya yerleşebilirdim. Benim Türkiye ile ilgili olarak gördüğüm endişe verici şeyler şu andaki iktidarla ilgili değil, genel devlet anlayışımızla ilgili endişeler. İslamcılardan daha endişe verici olan demokrasinin gerilemesi ve milliyetçiliğin yükselmesi. Zülfü Livaneli: Fazıl Say gibi uluslararası bir sanatçımız Türkiye'yi terk etmeyi düşünüyorsa, onun bu açıklamasını Türkiye'ye bir uyarı olarak değerlendiriyorum. Onun "onlar kazandı" duygusuna kapılması çok önemlidir. Milyonlarca yurtsever ve üzgün insan bu duyguyu çok iyi biliyor. Yelda Reynaud: Olaylara her zaman pozitif bakıyorum. Bu ülkenin gerçeği buymuş ve ortaya çıktığına seviniyorum. Kendimize, "Biz çok aydınız, cumhuriyet var" diye daha ne kadar yalan atacaktık ki? Herkesin bir arada yaşamasından yanayım. Ülkeyi terk etmeye kalkmak, haklarımızı devretmek anlamına gelecek. Komet: Şimdiye kadar Türkiye'yi terk etmeyi düşünmedim. 1979-1984 yılları arasında gelmedim Türkiye'ye. Sonrasında yaşanan siyasi gelişmeler de bana ülkeyi terk etmeyi düşündürtmedi. İnsan baskıyla karşılaşırsa çeşitli durumlarda tavır alabilir tabii. Fazıl Say'ın ülkesini çok sevdiğini de biliyorum. Elif Şafak: Bir memleketi sevmek onun insanlarını gönlüne alabilmeyi gerektirir. Esas mesele farklılıklara küsmek değil, farklılıklarımızla beraber yaşamayı öğrenmek. Bedri Baykam: Açıklamasını okurken ister istemez şunları düşündüm: Siz siyasetle uğraşmazsanız, bir gün gelir siyaset sizinle uğraşır. Bir kısım insan geç de olsa uyandıysa, bugün burada mücadeleye başlamayı ve geçmiş pasifliklerini topluma unutturmalarını göze almalarını bekliyorum. İlgisizlikleriyle bu hale gelmesinde sorumluluk payı aldıkları bir ortamı terk edip gitmek çare değil.
Milliyet
http://www.haber3.com/haber.php?haber_id=314934