VATAN FORUM

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
VATAN FORUM

Türkiyemiz ve Dinimiz üzerinde oynanan hain planı gazete kupürleriyle açıklıyoruz


    Neval Kavcar - 82. İl Mücahitkıbrıs

    Admin
    Admin
    Admin


    Mesaj Sayısı : 1196
    Kayıt tarihi : 15/07/06

    Character sheet
    Field1: 2

    Neval Kavcar - 82. İl Mücahitkıbrıs Empty Neval Kavcar - 82. İl Mücahitkıbrıs

    Mesaj tarafından Admin Salı 15 Ağus. - 2:42

    82. İl Mücahitkıbrıs

    Üzülerek görüyorum ki KKTC’i , AB , ABD ve Türk hükümeti üçgeni arasında yok edilmek üzeredir. Bakmayın siz Başbakan Tayip Erdoğan’ın yiğitçe çıkışlarına, Annan Planını kabul ederek KKTC ‘ye kakalayan AKP hükümetidir. Annan Planına göre adada “Kıbrıs Cumhuriyeti” adı altında federe iki devlet olacaktır. Bu devletler arasında şartlar eşit değildir, kademeli olarak belirli yıl zarfında tüm göstergeler Rum yönetiminden yana dönecek bu zaman zarfında adadan Türk askeri çıkmış olacaktır. KKTC , Annan Kardeşliği Planına (azrailine) teslim edilmiştir. Türkiye “Annan Planı “ işlediğinde AB toprağı olan KKTC de işgalci olmak durumu ile karşı karşıya getirilmiştir.

    Bu filmi biz 1960 yılında da görmüştük.”Kıbrıs Cumhuriyeti” adı altında benzeri yapıda Türkler katledilmiş, Türkiye’de garantörlük hakkını kullanıp adaya çıkarak, 1974 “Barış Harekatını” gerçekleştirmişti. 32 yıldır barışın hüküm sürdüğü toprakları tekrardan kana bulamak mı istiyorlar?

    İsrail devletinin tepeden inme kurulduğu 1948den itibaren, Ortadoğu’da kan durmamıştır. BM, İsrail ve Filistin için federe devlet yapısı öngörmemekte , “Ortadoğu Federe Devletini” kurmak için “Annan Planı”nı devreye sokmamaktadır. Irak toprakları üçe bölünmüş , sözde Kürdistan ilan içim geri sayıma geçmiş iken KKTC mizden ne istiyorlar? AKP li vekiller hatta yedi sülalesi bu yükün altından kalkamaz, hatırlatması benden. Yüzlerce yıllık Türk toprağının 2006 yılında AKP hükümeti gayreti ile el değiştirdiğini yedi cihana ilan ederiz.( CHP milletvekilleri de buna dahildir. Yapacak bir şey kalmadığı anda toptan istifa etmeleri gerekmektedir. Gerektiğinde geri çekilmekte bir savaş hilesi değil midir?)

    Şubat 2006 da kaleme aldığım yazımı okumayanlar ve istek üzerine tekrarlıyorum.

    ***************

    "82. İL MÜCAHİT KIBRIS"

    Yedi yaşında küçücük bir çocuktum, küvet içinde ki o manzara zihnime kazındığında. Uzun yıllar boyunca, Kıbrıs sözü her geçtiğinde gözümün önüne annelerine sarılı kanlar içinde ki çocuk cesetleri gelmiştir. O meşum gecede yaşananlar, tarihe 21 Aralık 1963 –Kanlı Noel olarak geçti. Ayni gece 76 Türk daha ayni akıbete uğruyordu.

    Bu olayların olduğu devletin adı “Kıbrıs Cumhuriyeti” idi.

    “1960 Kıbrıs Cumhuriyeti'nde Cumhurbaşkanı Rum, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Türk'tü. Bunlar 5 yıl için seçilirdi. 50 üyeli Temsilciler Meclisi yasama yetkisine sahipti ve 5 yıl için iki toplum tarafından ayrı ayrı seçilen yüzde 70 Rum, yüzde 30 Türk üyeden oluşurdu. Başkan Türk, Başkan Yardımcısı Rum'du. “

    “50 üyeli Temsilciler Meclisi.... yüzde 70 Rum, yüzde 30 Türk üyeden oluşurdu.... Kararlar basit çoğunlukla alınırdı..” İşte böyle bir devlet sistemi içinde Türkler , Rumlar tarafından aşağıdaki katliamlarla canice öldürüldüler.

    1963 Katliamı............. 76 tane Türk’ün çoluk çocuk demeden katledilmesi
    1964 Katliamı............ Sadece Türk oldukları için 136 Türk katledildi.
    1965 Katliamı............. Yaşları 20 ile 60 arasında değişen 11 tane Türk vahşice . . öldürüldü.

    Muratağa ve Sandallar Katliamı: Eylül 1974 tarihinde bir çobanın toprak üzerinde fark ettiği bir el bu iki köy sakinlerinin akıbetlerinin ne olduğunu acı bir şekilde ortaya çıkardı. XX. yüzyılın eli-kanlı canileri 15 Ağustos günü, 88 Türk'ü vahşice öldürerek topluca bu vahşet çukuruna gömmüşlerdi.

    Atlılar Köyü Katliamı: Magosa'nın 15 km uzağında, tamamen Türklerle meskun bir köydü Atlılar... Ancak, Rum caniler geldi... ve 27 Türk'e mezar oldu... ( Nihalatsız.com)

    1974 katliamları üzerine, Türkiye garantörlük hakkını kullanıp “Kıbrıs Barış Harekatını” gerçekleştirdi. Ardından KKTC devleti kuruldu. O tarihten sonra adada barış tesis edildi, kan akmadı. KKTC yi sadece Türkiye tanıdı sözünün altında; KKTC nin tanınması için hiçbir faaliyetin yapılmaması yatmaktadır.

    Devlet politikası, KKTC nin Türkiye ile birleşmesi yönünde idi.

    Yaklaşık otuz iki yıldır ada üzerinde başka tasarruf yapılmadı, ekonomisi, milli eğitimi başta olmak üzere başşehir Ankara oldu. Türk bayrağına benzer bayrağı her Pazartesi sabahı İstiklal Marşı ile çekilmektedir. KKTC ve Türkiye bayrağı yan yana dalgalanmaktadır.. Para birimi de aynidir.

    En önemli gördüğüm ayrıntı ise:
    “KKTC de ayni” Hatay örneğinde” olduğu gibi 5 ilçenin olmasıdır. İl merkezi ve valilik teşkilatı yoktur. KKTC Polisi, itfaiyesi Türk Ordusuna bağlıdır. 150 binlik ada nüfusunun 100 bini Türkiye kökenlidir.”

    Uluslararası anlaşmazlıklar ve Türk halkının bağımsızlığı konusunda bir gelişme olamaması durumuna karşılık KKTC meclisinin 2000 yılında aldığı:

    “Türkiye'ye iltihak (katılma) kararı “vardır.

    Türkiye cumhuriyetinin devlet politikaları bu birleşmeyi düşünür noktada iken ve KKTC tarafından kabul edilen ” katılma” kararı varken ; “tek yapılması gereken” onurlu bir kararın TBMM ce alınmasının sağlanmasıdır.

    24 Nisan 2004 tarihinde KKTC halkının kabul ettiği demeyeceğim, “kabul ettirilen” ,”Annan Planı” ile Türk halkının 1960 “Kıbrıs Devleti”ne benzeyen bir yapı içinde yok edilmesi hesaplarının bir şekilde kesintiye uğraması, hayırlı olmuştur. ( Annan ne yazık ki tekrar hortlamıştır.)

    Annan Planını kabul sonrası KKTC de hiç bir hakta ilerleme olmayışı öne sürülerek, “ KKTC yi İlhak Kararı” derhal çıkarılmalıdır. KKTC idare sistemi ve ekonomisin tamamına yakın hali ile Türkiye’ye bağımlı olması da göz önüne alındığında “il” durumundadır.

    “Millî Davamız Kıbrıs” için Barış harekatı sırasında , askerlik şubeleri önünde kuyruk olan Türk Milleti, bugün de onu 82. il “Mücahitkıbrıs “olarak bağrına basacaktır.

    Hiç bir hâl ve şartta Kıbrıs adası Türklerce terk edilemez. Gerek Türkiye’nin güvenliği ve gerekse adadaki Türk Halkının güvenliği buna bağlıdır.

    Tarihte olmayan “ Sözde Kürt devleti”nin Irak’ta yapılandığı bu dönemde, adada tesis edilen barışın tekrar bozulmasına dönük, birlikte yaşama fikri kabul edilemez. Türkler tekrar 1960 yıllına döndürülemez. Türk Milleti buna izin veremez .

    2006 KKTC nin ; 82 . il olarak Türkiye’ye katıldığı yıl olarak tarihe geçmelidir.

    Mücahitkıbrıs’a ait 82 plakalı araçları Türkiye sınırları içinde göreceğimiz günün şerefini taşımak isteyen TBMM de ki vekillerimizden bu onurlu yaklaşımı bekliyoruz.

    1974 yılında tüm dünyayı karşısına alarak,” Barış hareketini” gerçekleştiren Türkiye’nin görevi ancak ilhak ile sona erecektir.

    12 Temmuz 2006
    nevalkavcar@yahoo.com

      Forum Saati Paz 19 Mayıs - 10:19