VATAN FORUM

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
VATAN FORUM

Türkiyemiz ve Dinimiz üzerinde oynanan hain planı gazete kupürleriyle açıklıyoruz


2 posters

    İşte El Kadı gerçeği!

    Admin
    Admin
    Admin


    Mesaj Sayısı : 1196
    Kayıt tarihi : 15/07/06

    Character sheet
    Field1: 2

    İşte El Kadı gerçeği! Empty İşte El Kadı gerçeği!

    Mesaj tarafından Admin Salı 15 Ağus. - 2:22

    İşte El Kadı gerçeği!
    Başbakan Erdoğan'ın "kendime inandığım gibi inanıyorum" dediği El Kadı hala BM'nin terör listesinde yer alıyor...13 Temmuz 2006 09:25

    Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın masum olduğunu söylediği Yasin El Kadı kimdir?
    Yasin El Kadı, Birleşmiş Milletler'in terörist listesinde yer alan Suudi Arabistanlı bir işadamıdır. 11 Eylül olaylarından önce Suudi Arabistan ve Türkiye'de de muhtelif yatırımlar yapmıştır. ABD'yi hedef alan 11 Eylül terör saldırılarından sonra BM Güvenlik Konseyi'nin 28 Eylül 2001 tarihinde kabul ettiği 1373 sayılı kararda yer alan, "El Kaide ve Taliban mensubu olan ya da bu örgütlerle bağlantılı kişiler ve kurumlar" listesinde Yasin El Kadı'nın da ismi geçiyor.

    BM Kararı ne öngörüyor?
    BM kararı, BM üyesi ülkelerin El Kaide ile mücadele için işbirliği yapmalarını, bu çerçevede listede ismi geçen kişilerin mal varlıklarını "ivedilikle" dondurmalarını öngörüyor. BM üyeleri, bu karar çerçevesinde listede adı geçen kişilerin ülkeye giriş ve geçişlerini engellemek yükümlülüğü altında.

    Türkiye BM kararı üzerine ne yaptı?
    BM Güvenlik Konseyi'nin aldığı bu karar üzerine 30 Aralık 2001 tarihli ve 24626 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Bakanlar Kurulu kararı (BELGE 1) ile 131 kişinin Türkiye'deki mal varlıkları donduruldu. Bu karar, "BM Güvenlik Konseyi'nin terör örgütlerinin ve terörizmi finanse eden kişi ve kuruluşların faaliyetlerine engel olunmasına ilişkin kararları doğrultusunda yayımlanan listede yer alan kişi ve kuruluşlara karşı uygulanacak önlemleri" düzenliyor.
    Bakanlar Kurulu kararının ardından bankalar, tapu müdürlükleri TMSF, BDDK ve SPK gibi diğer resmi kurumlara gönderilen yazılarla El Kadı'nın Türkiye'deki tüm mal varlığı, hak ve alacakları donduruldu; bu konuda yapılacak işlemler Maliye Bakanlığı'nın iznine bağlandı. Bir başka deyişle, bu konuda en yetkili kişi Maliye Bakanı Kemal Unakıtan.

    LİSTE HÂLÂ YÜRÜRLÜKTE
    Resmi Gazete'de yayımlanan bu karar hâlâ yürürlükte mi?
    Evet, söz konusu karar süreli olmadığı için hâlâ yürürlükte. Karara konu olan liste bundan önce üç dört kez güncelleştirildi. Bazı isimler çıkartılırken, çok sayıda ekleme yapıldı. Ancak ismi çıkartılanlar arasında Yasin El Kadı yer almadı. Bir başka anlatımla, Yasin El Kadı, bugün itibarıyla Türkiye'nin yasal mevzuatı çerçevesinde "terörizmle bağlantılı" bir şahıs statüsünde bulunuyor.

    TÜRKİYE'YE GİRİŞİ YASAK
    Peki, Yasin El Kadı BM'nin listesinde yer almaya devam ediyor mu?
    Evet, ediyor. BM'nin listesi her yıl güncelleştiriliyor. En son güncelleştirme, 25 Nisan 2006 tarihinde yapıldı. BM'nin Taliban ve El Kaide'ye uygulanan yaptırımları denetleyen 1267 sayılı özel komitesinin bu tarihte güncelleştirdiği listenin 60. sırasında Yasin El Kadı'nın ismi yer alıyor. (BELGE 2)

    AKP hükümeti Yasin El Kadı'yı terörist statüsünden çıkarabilir mi?
    Bunun için yeni bir Bakanlar Kurulu kararının çıkartılabilmesi gerekir. Böyle bir karar ancak El Kadı'nın BM listesinden çıkmasıyla mümkün olabilir. Bu olmadan El Kadı hakkındaki kararın kaldırılması, özellikle uluslararası terörizmle mücadele gibi hassas bir konuda BM kararına aykırı hareket edildiği şeklinde yorumlanabilir.

    Yasin El Kadı isterse Türkiye'ye girebilir mi?
    2001 yılında Bakanlar Kurulu'nun kabul ettiği listenin uygulamaya konulmasıyla birlikte, Yasin El Kadı'nın Türkiye'ye girişi de yasaklanmış bulunuyor. Türk Emniyet teşkilatının bilgisayar kayıtlarında ismi yasaklılar arasında yer alıyor. Bu yasak kaldırılmış değil. Bu nedenle, Kadı istese bile Türkiye'ye giriş yapamaz. Türkiye'ye girmeye çalışırsa, havaalanı ya da sınır kapısından geri gönderilecek.

    KÜRESEL TERÖRİST!
    ABD, El Kadı'yı terörist olarak görüyor mu?
    ABD Hazine Bakanlığı'nın terörün finansmanını önlemek için yürüttüğü program çerçevesinde El Kadı, terörü finanse edenler listesinde yer alıyor. Bu liste en son 19 Haziran 2006 tarihinde güncellenmişti. Listede El Kadı hakkında 'küresel terörist' ifadesi kullanılıyor. (BELGE 3)

    Avrupa Birliği El Kadı'ya nasıl bakıyor?
    ABD'den farklı değil. AB Konseyi, 21 Mayıs 2002'de benimsediği 5949/02 sayılı ortak tutum belgesiyle, BM Güvenlik Konseyi'nin söz konusu kararlarını AB mevzuatına dahil etti. Böylelikle BM kararları AB politikası haline geldi.
    Yasin El Kadı hakkında Türkiye'de 2001'den sonra herhangi bir soruşturma açıldı mı?
    Evet. 11 Eylül saldırılarından sonra Dışişleri Bakanlığı'nın koordinasyonunda Genelkurmay, MİT, Emniyet, İçişleri ve Maliye Bakanlıkları temsilcilerinden oluşan bir komisyon kuruldu. Komisyon, terör listesindeki isimlerin durumunu büyüteç altına yatırdı. Bu arada Maliye Bakanlığı Başmüfettişi Hamza Kaçar, 2001 yılında dönemin Maliye Bakanı Sümer Oral tarafından Yasin El Kadı'nın hesaplarını incelemekle görevlendirildi.
    Kaçar 10 Şubat 2004 tarihinde Maliye Bakanı Kemal Unakıtan tarafından başka bir göreve atandı. Kaçar, yeni görevine gittikten sonra tamamladığı soruşturma raporunu 31 Mart 2004 tarihinde Mali Suçlar Araştırma Kurulu'na (MASAK) gönderdi. Başmüfettiş, raporunda kendisine baskı yapıldığını öne sürerek, El Kadı ile ilgili konunun terör ve kara para yönünden Cumhuriyet Savcılığı ve Devlet Güvenlik Mahkemesi tarafından soruşturulmasını talep etti. MASAK, 6 Mayıs 2004 tarihinde raporu İstanbul Cumhuriyet Savcılığı'na gönderdi.

    Savcılık bu talep karşısında ne yaptı?
    Cumhuriyet Savcısı İdris Ermeydan, 30 Aralık 2004 tarihinde terör örgütü üyesi olmak ve terör örgütüne yardım etmek iddialarıyla ilgili soruşturmada takipsizlik kararı aldı. Terör soruşturmasını yürüten Savcı İdris Ermeydan, takipsizlik kararında "El Kadı hayırsever bir işadamıdır. El Kadı'nın terörizmle ilişkili olduğuna dair bir emareye rastlanamamıştır" dedi. (BELGE 4) İstanbul Cumhuriyet Savcısı Sadi Yoldaş da Yasin El Kadı hakkında 24 Aralık 2004 tarihinde kara para soruşturmasından takipsizlik kararı verdi. Bu kararın dayanağını Maliye Bakanlığı'nın El Kadı'yı savunan 11 Kasım 2004 tarihli raporu oluşturdu. Maliye Bakanlığı her iki karara da itiraz etmedi.

    Takipsizlik kararı neden tartışılıyor?
    Savcı Ermeydan'ın terörle ilgili soruşturmada takipsizlik kararının en çok tartışma yaratan noktası, BM kararı ve Resmi Gazete'de yayımlanan Bakanlar Kurulu kararına rağmen Savcı'nın El Kadı hakkında "terörle bağlantılı olduğuna dair emareye rastlanmadığını" belirtmiş olması. Bakanlar Kurulu kararı yürürlükte olduğu için, Savcı'nın bu mütalaası kafa karıştırıyor. Adalet Bakanı Cemil Çiçek, yetkisi olmadığı için savcının bu kararına itiraz etmesinin söz konusu olamayacağını açıkladı. Yasin El Kadı, geçen hafta sonunda Vatan, Yeni Şafak ve Tercüman gazetelerine verdiği paralı ilanlarda, hakkındaki takipsizlik kararlarını kesin yargı kararı gibi göstermeye çalıştı. CHP de eksik soruşturma yapıldığı gerekçesiyle takipsizlik kararlarına karşı Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na itirazda bulundu. CHP, ayrıca takipsizlik kararı veren savcılar hakkında da Kartal Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulundu. Bu aşamada söz konusu başvuruların sonucu bekleniyor. Ayrıca, Danıştay'da da görülmekte olan bir dosya var.

    DANIŞTAY'DAKİ DAVA
    Yasin El Kadı Danıştay'da neden dava açtı? Bu davanın akıbeti nedir?
    Yasin El Kadı, 2002 yılında isminin Bakanlar Kurulu'nun El Kaide bağlantılı teröristler listesinden çıkarılması ve mal varlığı üzerindeki tedbirin kaldırılması için Danıştay 10. Daire'ye başvurdu. Danıştay 10. Daire, 2002 yılında El Kadı'nın yürütmenin durdurulması talebini reddetti. Daire, 4 yıldır El Kadı'nın talebini sonuca bağlamış değil.

    Yasin El Kadı Türkiye'de hangi işlere girmişti?
    El Kadı, 1993 yılında Mehmet Fatih Saraç ile Ella Film Prodüksiyon Ltd. Şirketi'ni, 1995 yılında da yine Saraç ile birlikte Caravan Dış Ticaret Ltd. Şirketi'ni kurdu. Caravan şirketinin ortaklığı ile BİM Mağazacılık, Ak Gıda A.Ş, Nimet Gıda A.Ş, Sağlam İnşaat A.Ş, Ecmel Tekstil Ltd. Şirketi gibi işletmelerde ortaklık ve yöneticilik yaptı. 1995'te kurulan BİM'deki ortaklarından biri Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın danışmanı Cüneyd Zapsu'ydu; bir diğer ortak ise Korkut Özal...
    Ayrıca 1999 yılında babası Abdullah Kadı adına Sarıyer Kiptaş konutlarında bir cami yaptırdı. Yasin El Kadı, 11 Eylül terör saldırılarından yaklaşık iki ay kadar sonra 15 Kasım 2001 tarihinde BİM'deki hisselerini ortağı Mehmet Saraç'a devretti. Diğer şirketlerdeki hisselerini de sonradan yine Saraç'a devretti.

    Erdoğan ne demişti?

    Erdoğan, NTV'nin yayınında El Kadı için şunları kaydetmişti:
    "Yasin beyi tanıyorum ve kendime inandığım gibi inanıyorum. Yasin beyin bir terör örgütüyle münasebet kurması, ona destek vermesi mümkün değildir. Yasin bey, Türkiye'yi seven, ki ailesi itibariyle de geçmişi itibariyle de Türk ve burada yatırımları olan bir insandır. Hayırsever olmaktan başka hiçbir özelliği olmayan bir insan. Geçmişte Cüneyd (Zapsu) beylerle ortaklıkları oldu. Sonra zaten Cüneyd bey o ortaklıktan ayrıldı. Ama hala ortak gibi gösteriliyor. Böyle yargısız infaz yapılmaz. Savcı takipsizlik kararı vermiş. Hala onunla ilgili 'yeniden yargı süreci başlatılsın' deniyor. Var mı böyle bir anlayış? Böyle bir mantık var mı?"
    Admin
    Admin
    Admin


    Mesaj Sayısı : 1196
    Kayıt tarihi : 15/07/06

    Character sheet
    Field1: 2

    İşte El Kadı gerçeği! Empty Erdoğan sözünden döndü !

    Mesaj tarafından Admin Salı 15 Ağus. - 9:54

    Erdoğan sözünden döndü !
    7 yıl önce “Babama bile kefil olmam” diyen Başbakan şimdi Yasin El Kadı’ya kefil !16 Temmuz 2006 11:04

    İşte Hürriyet’ten Ahmet Hakan’ın bugünkü köşe yazısı:

    Erdoğan ’Babama bile kefil olmam’ demişti

    TAM tarihi veriyorum: 20 Mart 1999.

    Günlerden cuma. Yer: Çamlıca Tepesi. Saat: 22.00.

    Kısa bir süre sonra hapse girecek olan Tayyip Erdoğan ile “hapis öncesi son televizyon programı” için bir aradayız.

    Okuduğu bir şiir nedeniyle görevden alınmış ve hapis yatacak olan Erdoğan, hayli moralli ve gelecekten umutlu bir görüntü veriyor.

    Önünde çok büyük engeller var ama yine de hayalini kurduğu makam Başbakanlık.

    Programda bir süre “Hapiste neler yapacaksınız? Gelecekten umutlu musunuz?” türünden soruların etrafında dolaşıyoruz.

    Bir ara konu yaklaşan yerel seçim nedeniyle, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı için Erdoğan’ın desteklediği adaya, yani Ali Müfit Gürtuna’ya geliyor.

    Programda Erdoğan’a soruyorum:

    “Gürtuna’ya kefil misiniz?”

    Erdoğan’dan gelen yanıt, Gürtuna’nın seçilmesini riske atacak kadar tehlikeli:

    “Hayır, kefil değilim. Ben babama bile kefil olmam.”

    Gündeme bomba gibi düşen bu açıklama, ertesi gün Hürriyet dahil birçok gazetenin manşetine tırmanıyor.

    Gürtuna kaygıya kapılıyor, Fazilet Partililer endişeleniyor...

    Muhalifler ise Erdoğan’ın “Gürtuna’ya kefil değilim” açıklamasının üzerine giderek etkinlik sağlamaya çalışıyorlar.

    İşte böyle bir ortamda Erdoğan, durumu toparlayacak yeni bir açıklama yapmaya karar veriyor.

    21 Mart 1999 tarihinde Samsun’da yaptığı açıklamaya Erdoğan şöyle başlıyor:

    “Ali Müfit Bey’e kefil olur musunuz dedikleri zaman ben, ’Babama bile kefil olmam’ dedim. Ali Müfit Bey için özel olarak ’kefil olmam’ demedim.”

    Erdoğan bunları söyledikten sonra da, olayın kendisi için “bir prensip meselesi” olduğunun altını çiziyor:

    “Bir gerçeği ortaya koyalım, dürüst olalım. Türkiye’de kim bir insana ’ben kefil olurum’ diyorsa yalan söylüyordur. Kefil olamazsın. Senin böyle bir gücün yok. Neye göre kefil oluyorsun. Diyelim ki ben bir adama ’kefil oldum’ dedim. Adam da gitti bir adamı öldürdü. Şimdi ben bunun hesabını nasıl veririm? Ben, kendimden başka kimseye kefil olmam.”

    Ne güzel değil mi?

    Erdoğan, o gün için politik amaçlarını riske atmak pahasına prensibinden ödün vermemiş, “Ne demek, tabii kefil olurum” kolaycılığına kaçmamıştı.

    Söz aramızda...

    Ali Müfit Gürtuna gibi bir isme kefil olmamakla ne kadar haklı olduğu da çok değil beş yıl sonra ortaya çıktı.

    Erdoğan’ın “başbakan” olamayacağını sanan Gürtuna, kendisini o göreve getiren iradeye ihanet etmekten çekinmedi.

    Erdoğan’ı bırakıp başkalarıyla iş tuttu. Böylece yeniden bir yerlere gelebileceğini düşündü.

    Ama yanıldı... İhanetinin bedelini ise adının çizilmesiyle ödedi.

    Gürtuna’nın bugünlerde Ankara’da genel merkez binası kiralamasının tek bir anlamı vardır: Demek ki beyefendinin sokağa atacak kadar çok parası var.

    Neyse... Biz asıl konumuza dönelim.

    Konumuz şudur:

    Erdoğan’ın, Suudi Arabistanlı işadamı Yasin El Kadı’ya kefil olurken prensibi unutuvermesi!

    İster istemez soruyoruz:

    Ne oldu o güzelim prensibe?

    “Babasına bile kefil olmaktan kaçınan” Erdoğan, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi tarafından hazırlanan “terörü finanse eden kişiler” listesinde yer alan ve bu nedenle Türkiye’ye girişi yasaklanan Yasin El Kadı’ya nasıl oldu da kefil oldu?

    Hapse girmeye hazırlanan yasaklı bir siyasetçi iken alabildiğine sorumlu davranıp prensiplerinden ödün vermeyen Erdoğan, neden Başbakanlık gibi daha sorumlu bir makamda “küresel risk” taşıyan bir adama kefil olup açık çek verdi?

    Hürriyet
    Ahmet Hakan
    avatar
    omniversel
    Normal kullanici


    Mesaj Sayısı : 89
    Kayıt tarihi : 15/07/06

    İşte El Kadı gerçeği! Empty Erdoğan'a kötü haber: El Kadı'ya tedbir kondu

    Mesaj tarafından omniversel Salı 3 Tem. - 16:00

    Erdoğan'a kötü haber: El Kadı'ya tedbir kondu
    Başbakan Erdoğan'ın "kefilim" dediği Suudi işadamı Yasin El Kadı'ya tedvir konuldu.


    İşte El Kadı gerçeği! 4755910

    13 Ekim 2006 10:51


    Başbakan Tayyip Erdoğan, 'kefilim' dediği Suudi işadamı Yasin El Kadı'nın Türkiye'deki malvarlığına tedbir konulmasıyla ilgili davada önemli bir raundu kaybetti. Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulu, Başbakanlık ve Dışişleri Bakanlığı'nın El Kadı'nın mallarına tedbiri kaldıran kararı kesinleştirme amacıyla yaptığı 'davadan feragat' başvurusunu reddetti.

    Kurul, tedbiri kaldıran 10. Daire'nin kararının yürürlüğünü de durdurdu. Böylece El Kadı davasında başa dönüldü. Dava esastan karara bağlanıncaya kadar, El Kadı'nın Türkiye'deki mallarına tedbir kararı yeniden yürürlük kazandı. Genel Kurul, Başbakanlık ve Dışişleri Bakanlığı'nın El Kadı lehine olan kararı temyiz amacıyla yaptıkları başvuruyu daha sonra karara bağlayacak.

    ABD ve BM istedi: Birleşmiş Milletler'in teröre destek verenler listesinde ismi geçen El Kadı'nın Türkiye'deki tüm hak ve alacaklarıyla malvarlıkları, 2001 tarihli Bakanlar Kurulu kararıyla dondurulmuştu. El Kadı, bu kararın iptali istemiyle Başbakanlık, Maliye Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı aleyhine dava açmıştı.

    Tedbire iptal: Danıştay 10. Dairesi, 'tedbir talebine ekli delil bulunmadığı' için Bakanlar Kurulu'nun El Kadı kararını iptal etmişti. Bu sırada Erdoğan, El Kadı'ya kefil olduğunu açıklamıştı. Başbakanlık ve Dışişleri Bakanlığı ise sürpriz bir adımla El Kadı lehine karar temyiz etmişti. Ancak kararın haberi olmadan temyiz edildiğini öğrenen Başbakan Erdoğan kızınca Danıştay'a temyizden feragat dilekçeleri verilmişti.

    Radikal
    Admin
    Admin
    Admin


    Mesaj Sayısı : 1196
    Kayıt tarihi : 15/07/06

    Character sheet
    Field1: 2

    İşte El Kadı gerçeği! Empty Maliye Bakanlığı'nda şok iddia !

    Mesaj tarafından Admin C.tesi 20 Ekim - 20:24

    Maliye Bakanlığı'nda şok iddia !
    Köstebek iddiasıyla gündeme gelen Maliye'deki skandalda şok eden bir iddia daha...


    25 Ocak 2007 09:02


    "El Kadı'nın intikamı alınıyor" 24 Ocak 2007


    Maliye'deki skandal ile ilgili şok gelişme. Bazı devlet yetkilileri, siyasetçi ve gazetecilerin hesaplarına girdikleri gerekçesiyle görevden uzaklaştırılan Maliye Müfettişi, uluslararası düzeyde aranan Yasin El Kadı soruşturmasını yapan müfettiş Hamza Kaçar çıktı.

    Hamza Kaçar'ın avukatı Ali Refik Uçarcı hurriyet.com.tr'ye "Yasin El Kadı'nın intikamı alınmak isteniyor" açıklamasını yaptı. Uçarcı, "11 Ocak'ta soruşturma onayı alındı, dün görevden uzaklaştırıldı " dedi.

    Bazı devlet büyükleri, siyasetçi ve gazetecilerin vergi kayıtlarına girdiği gerekçesiyle görevden uzaklaştırılan Maliye Müfettişi Hamza Kaçar'ın "uluslarası düzeyde aranan, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın "kendisine kefilim" ddiği Yasin El Kadı soruşturmasını yaptığı ortaya çıktı.

    Hurriyet.com.tr'ye açıklama yapan Kaçar'ın avukatı Ali Refik Uçarcı "Bu soruşturmayla Yasin El Kadı'nın intikamı alınmak isteniyor" iddiasına bulundu.

    Uçarcı Vergi Otomasyon Projesi'ndeki kayıtlara Gelirler Genel Müdürlüğü, maliye müfettişleri, Vergi Dairesi başkan ve yardımcılarının şifreli olara girebildiklerini hatırlattı ve şunları söyledi: "Müfettişlere verilen şifreyi başkaları da biliyor. Hamza Kaçar'ın şifresi kulanılarak kayıtlara girildiğini sanıyoruz. Bu olayla Yasin El Kadı soruşturmasını yapan Hamza Kaçar'dan intikam alınmak isteniyor. 2004 yılında yapılan Yasin El Kadı soruşturmasıyla ilgili belgelerin basına sızmasının sorumlusu bile Hamza Kaçar olarak gösteriliyor. Hakkında 20 ayrı suçlamaya dayanarak 11 Ocak'ta soruşturma onayı alındı. Dün de görevden uzaklaştırıldı" dedi

    Hamza Kaçar suçlamalara itiraz etti ve görevden uzaklaştırılma kararının iptali için mahkemeye başvuracağını bildirdi.

    Suçlamalarla ilgili olarak Kaçar'ın avukatları “Yasin El Kadı incelemesinin intikamını almaya kalkışmasınlar” açıklamasını yaptı. Kaçar’ın avukatları, müvekkillerinin Cumhurbaşkanı, Genelkurmay Başkanı gibi üst düzey yetkilerin kayıtlarına girmesinin söz konusu olmadığını, ayrıca girmesinde de yasal bir engel olmadığını bildirdi.

    Kaçar’ın avukatları başmüfettişin görevden uzaklaştırılması ve hakkındaki idiaların bir komplo olduğunu vurguladılar.

    Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’ın oluruyla üst düzey siyasiler ve devlet yöneticilerinin mal varlığı ve vergi kayıtlarına girildiği iddiaları kapsamında başlatılan “köstebek” operasyonu farklı bir boyut kazandı. BM’nin terör listesinde yer alan Yasin El Kadı’nın Türkiye bağlantılarını ortaya çıkaran Başmüfettiş Hamza Kaçar da görevden alınırken, avukatları tarafından yapılan açıklamada, “Yasin El Kadı incelemesinin intikamını almaya kalkışmasınlar” denildi. Avukatlar söz konusu gelişmelerin “komplo” olduğunu bildirdiler.

    Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’ın daha önce de tayin edilmesini istediği Hamza Kaçar, “köstebek” operasyonunda görevden alınmasının ardından avukatları aracılığıyla bir basın açıklaması yaptı. Avukatları tarafından yapılan açıklamada, “Maliye Başmüfettişi Hamza Kaçar’ın bazı siyasetçi, gazeteci ve medya mensuplarının hesaplarına girdiği şeklindeki imalı açıklamalar tamamıyla gerçek dışı iddialar olup, uydurma suç isnadı niteliğindedir” denildi. Açıklamada, Kaçar’ın görevden alınması dürüst müfettişlerin ve kamu görevlilerinin Yasin El Kadı hakkında yaptıkları incelemeyi engelleyenlerin intikamı olduğu ifade edildi. Açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

    "TEFTİŞ KURULU BAŞKAN VEKİLİYLE ANLAŞMAZLIK VAR"

    ”Hamza Kaçar ile Maliye Teftiş Kurulu Başkanvekili Cemal Boyalı arasında atanma sürecinden bu yana bir kısım anlaşmazlıklar mevcuttur. Sayın Boyalı’nın göreve başlaması ile birlikte müvekkilimizin soruşturma yaptığı ve hakkında 2004 yılında rapor düzenlediği Yasin El Kadı konusunda İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan hazırlık tahkikatı sonrasında takipsizlik kararı verilmesine karşın bu konuda rapor içeriklerinin basın ve medyaya sızdırılması suretiyle başlayan süreç için Maliye Bakanlığı bu sızıntının müvekkilimiz tarafından yapıldığı iddiası ile müvekkilimiz hakkında incelemeler başlattı. Hatta isimsiz, imzasız, adressiz ihbar dilekçesi hazırlayıp Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na göndertilmiş, üç ay bekletilen dilekçede yasalara aykırı bir şekilde inceleme yapılmak üzere Maliye Bakanlığı’na intikal ettirilmiştir. Maliye Bakanı imzasıyla gereğinin yapılacağına ilişkin açıklama ile söz konusu suçlamaların aynı kalemden çıktığını gösteriyor.”

    "İDDİALAR GERÇEK DIŞI VE UYDURMA"

    Görevden alınan Hamza Kaçar hakkındaki iddiaları tamamen gerçek dışı ve uydurma suç niteliğinde olduğu belirtilen açıklamada, 5 kişinin görevden alınmasında asıl hedefin Hamza Kaçar’ı yıpratmak ve kamuoyunda küçük düşürmek olduğu ifadesine yer verildi. Kaçar’ın Cumhurbaşkanı Sezer, Genelkurmay Başkanı Büyükanıt ve adı geçen siyasi ve gazetecilerin vergi kayıtlarına girmediğine dikkat çekilen açıklamada, şu ifadeye yer verildi:

    "KAYITLARA GİRİLMESİNDE YASAL YÖNDEN ENGEL YOK"

    ”Ancak yasal yönden bu kayıtlara girmesini engelleyecek hiçbir yasal kısaltama yoktur. Müvekkilimize ait şifre de dahil olmak üzere tüm müfettişlere verilen listelerin tamamına Maliye Bakanı da dahil tüm bakanlık yöneticileri, bilgisayar programcıları Boyalı tarafından ulaşılabileceği dikkate alındığında iddiaların nasıl havada kaldığı ve mesnetsiz kaldığı görülmektedir."

    VEDOP kayıtlarında herhangi bir banka kaydına ulaşılmasının mümkün olmadığı gibi bu kayıtlardan malvarlığı araştırmasının da mümkün olmadığı kaydedilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

    “Müvekkilim hakkında yapılan bu açıklamalar kısa bir süre önce Van 100. Üniversitesi rektörüne ve terörle mücadele eden güvenlik görevlilerine yapılan komploların değişik bir çeşidi karşımıza çıktı. Kamuoyunu yanıltmaya çalışanlar hüsrana uğrayacaktır."

    hurriyet.com.tr
    Saygı ÖZTÜRK

      Similar topics

      -

      Forum Saati Ptsi 20 Mayıs - 6:47